Salih Ertaçoğlu yazdı.

Memur ve memur emeklileri temmuz ayına ait enflasyon rakamını dört gözle beklediler. Beklentilere göre enflasyon gerçekte düşmemiş daha da yükselmişti. Zam beklentisi % 25 – 30 arasıydı.

TÜİK denen ve milletin kazıklanmasına neden olacak şekilde talimatla çalışan kurum, emredileni yerine getirdi. Memur ve memur emeklisinin maaşı % 19,03 gibi komik bir miktarda artışını sağladı.

Haziran ayı enflasyonu düşük göstermek isteyen hükümet, zammı temmuza aktararak benzin, mazot, elektrik zamlarıyla, vergilerin artışını da temmuza kaydırmıştı.

Benzin, mazot ve elektrik zamlarının enflasyonu daha da artıracağı, iğneden ipliğe fiyatların yükseleceğinin bile farkında olamayanlara yazıklar olsun.

Ellerindeki bütün ürün ve hizmetlere zamları peş peşe yükleyen hükümetin, gayet pişkince “zamları muhalefet belediyeleri yapıyor” açıklamaları ancak tiyatrolarda sergilenecek bir oyun olabilir. Suyun elektrikle geldiği bile açıklanmıyor.

Birkaç yerden ballı maaş alanlar için “bu paralar onlara ayrılmış, ne yapsınlar, almasalar paralar bankaya kalıyor” açıklaması ayıptır, utanç vericidir. Adamların dünyadan haberi yok ki. Zavallı paraların kişilerin hesabına yatırıldığını bile açıklamaktan korkan acizlerdir.

Ekonomiyi, yargıyı, can ve mal güvenliğine sahip çıkamayanların çırpınışları, millete yalanın, ustalığın güzel örneklerindendir.

Emekliye 10 bin TL için geçinmeye, asgari ücreti 17 bin açıklayıp 5 ay sonra paranın pul olmasıyla 14 bin TL’ye eritenlerin gerçekten dünyadan haberleri yok.

Tek düşünceleri “KOLTUĞUN KORUNMASIDIR.” Gerisi hikayedir. Milletin nasıl sıkıntı içinde olduğunu göremezler.

Gerçekleri gören, uyanan, yaşayan bir milletimiz geleceğimizin de teminatıdır.

Sevgi ve saygılarımla…