Yaşadığımız kentte tıpkı dillere pelesenk olan “İstanbul Beyefendisi” gibi bir “Tokat Beyefendisi” tabiri olsaydı, buna hemen verilecek iki örnek isim olurdu:

Tokat Adliyesi Yazı İşleri Müdürü Hayrettin Çağlayan ve Tokat Valiliği Özel Kalem Müdürü Yılmaz Demirci…

Her iki müstesna isimle teşviki mesaimiz oldu. Gerek siyaset gerekse de gazetecilikle alakalı görevlerimde her iki isimle çok güzel anılar biriktirdik. Onların hizmet verdikleri makamlara kattıkları değeri gördükçe bu şehir için çok ama çok umutlandık.

Mütevazı, sakin ve yaptıkları işe odaklı müthiş bir “hemşericilik” bilinciyle çalıştılar bu şehir için. Ve evet, cümlenin tam karşılığıyla, her ikisi de birer “Tokat Beyefendisi” olarak yüreklere kazındılar.

Emekliye ayrılan bu iki kadim dostumuzun bu şehir için verdiği emekler tartışmasız bir realite olmaktan öte, örnek birer bürokrat, deneyimli birer kamu adamlığıydı.

Dile kolay, tam 41 yıldır 16 Vali ile mesai yaptı Yılmaz Demirci… Giden her Vali, yeni gelen her Vali’ye Yılmaz Demirci’yi “güvenilir bir bürokrat, sırdaş bir devlet görevlisi ve milletin çıkarlarını her şeyin üzerinde tutan milliyetçi bir yurttaş” olarak anlatarak ayrıldı Tokat’tan. Yılmaz Ağabeyin sakinliği, herkese eşit mesafede durması, her işe yetişmeye çalışması, elinden geldiğince insanları memnun etmesi ve gönüllere dokunması, gerçekten çok kıymetliydi bu şehir için.

Yılmaz Demirci ve Hayrettin Çağlayan çok naiftiler. Çok kibar, çok ince ve çok da merhametliydiler. Herkese yardımcı olmaya çalışır, herkesin işini kolaylaştırırdılar.

Ne demişti Osmanlı’nın şairi Bâki:

“Yüksek sesini bu aleme Davut gibi sal:

Çünkü bu gök kubbede baki kalan ancak hoş bir seda imiş…”

Burnundan kıl aldırmayan yeni yetmelerin de bilmesi gerekir; esas olan baki kalan bu kubbede, hoş bir seda bırakmaktır. Makamlar, mevkiler, etiketler, para-pul, mal-mülk, ne varsa bu dünyaya dair, her şeyi bir gün bırakıp göçeceğiz ebedi aleme. Bu dünyada sadece “insanlığımızı, merhametimizi, güzel izlerimizi” bırakıp gideceğiz.

Bu şehrin kıymetlilerinden Yılmaz Demirci ve Hayrettin Çağlayan Ağabeylerime sağlıklı, huzurlu, mutluluklar ve esenlikler içerisinde upuzun ömürler diliyorum.

Arkalarında bıraktıkları derin izler, bizim için çok değerli. Umuyor ve diliyorum ki yerlerini dolduracak isimler de en az onlar kadar azimli, insan sevgisiyle dolu, zorlaştırmayıp kolaylaştıran, adil ve hakkaniyetli kişiler olacaktır.

Allah bu özellikleri taşıyan bürokratlarımızın, siyasetçilerimizin; atanmışından seçilmişine, hepsinin sayılarını artırsın.