Herkesin karnından konuştuğu bir süreçten, “Artık nasılsa AK Parti eski gücünde değil, belediye başkanı da değişti, sallayalım sallayabildiğimiz kadar” zamanına evrildik. Dün AK Parti ve eski belediye başkanı için methiyeler düzenler, bugün Yusuf Beyazıt’ın geçmişte ve bugün yaptığı hizmetlerin anlatıldığı köşe yazılarına “bile” tahammül edemiyorlar. Kaldı ki Yusuf Beyazıt’ın bu şehir için taşıdığı önem siyaset üstü olduğu kadar, bu topraklara ait bambaşka bir realitedir.

Daha geçen gün gazeteci/yazar Kadir Özbilgin de yazdı ve dedi ki:

“Bilenler biliyor, bilmeyenlere de ben anımsatayım. Tokat’ta kültür ve kültüre bağlı olarak turizm alanında en büyük ve övgüye değer çalışmaları yapan/yaptıran kişi Sayın Yusuf Beyazıt’tır. Sayın Yusuf Beyazıt, Vakıflar Genel Müdürü olduğu dönemde Tokat dâhil, tüm Türkiye’de vakıf eserlerini ayağa kaldıran, şimdi oranını anımsamıyorum ama aklımda kaldığı kadarıyla Vakıf bütçesini çok yüksek oranda arttıran bir Tokatlıdır. Eğer bugün Tokat’ta Sulusokak Sokağı destinasyonundan söz edilebiliyor, buradaki Selçuklu, Danişmentli ve Osmanlı eserlerinden oluşan 32 adet kültürel ve tarihi miras Tokatlılar ve muhtelif gezginlerle buluşabiliyor, bu destinasyon Edirne, Bursa ve İstanbul’la kıyaslanabiliyor ve burası Sayın Ekrem Anaç’ın ‘900 Adımda 900 Yıl’ sloganıyla taçlandırılıyorsa bunun mimarı Sayın Yusuf Beyazıt’tır. Sulusokak Sokağı’nda yapılan tüm üst yapı çalışmaları Sayın Beyazıt’ın ayağa kaldırdığı kültürel miras üzerine eklemlenebilmiştir. Bu çalışmalarda Sayın Beyazıt’ın yanında ve çalışmaların içinde bulunarak O’na eşlik eden başarılı genç iş arkadaşını bürokrat olarak Tokat’a kazandırması da O’nun Tokat’a bir başka hediyesidir.”

Bu sözlerin üzerine yazılacak çok şey var, ama Özbilgin kısaca özetlemiş. Yusuf Beyazıt’ın bu şehir için ortaya koyduğu vizyonu anlamak, dün Beyazıt için takla atan, ama bugün tahammül seviyesi gazetecilere “sarmakla” ölçülenlerin çapı değil elbette. O yüzden bu bahsi şimdilik kapatalım.

Biz istiyoruz ki bu şehir dedikodu sarmalından çıksın, kendi yolunda ilerlesin, eksiklerini tamamlasın, çevre illerdeki gibi bir vizyona ulaşsın. Ama yok, herkesin bir derdi var; kimi canını dişine takarak şehre hizmet eden vekile, kimi de uzanamadığı ciğere sahip olan gazetecilere kafayı takar.

Öte yandan turizm için toplantı üstüne toplantı yapanlar, şu sıcaklarda bir turist kafilesi gelirse içmek isteyecekleri alkolü ikram edip etmemeyi tartışıyor. Alkollü mekânın yok, ama turist kafilesi bekliyorsun. İşi sadece tarihi eserleri gezdirmeye indirgeyen anlayış, turistin kalacak yerinin konforundan bihaber, içilecek alkolün günahını sevabını tartışıyor. Bu kafayla mı Amasya olacağız? Bu kafayla mı kafileleri şehre getireceğiz? AK Parti’nin yaşadığı güç kaybından aldıkları cesaretle yeni güç odaklarına yaranmak isteyen güruhun yanıldığını kısa zamanda elbette göreceğiz; ama bu kadar hızlı “dönüşler” başımızı döndürmekle kalmıyor, midemizi de bulandırıyor.

“Yusuf Beyazıt’a güzelleme yapmakla” eleştirilen gazetecilerin şehrin her eksiğini, isteğini ve amacını gündeme getirirken ortaya koydukları milli tavırdan rahatsız olanlar, daha dün “güzellemelerin en âlâsını” Beyazıt’a yaptıklarını ne çabuk unuttular? “Kral öldü yaşasın yeni kral” havasında olanlara hatırlatmak isterim ki kral da ölmedi yeni kral da tutmadı… Velhasıl, bu şehri sevmenin siyaset üstü olduğunu anlamayan siyasal İslamcılardan sosyal demokratlara uzanan bir kesim var Tokat’ta. Bu iki kesim de ego, hırs ve bencilliklerinden kaynaklanan duygularla hareket etmekten hiç vazgeçmediler. Şimdi de aynısını yapıyorlar.

Dün yanıldılar; bugün de yarın da yanılacaklarını hep birlikte göreceğiz.

Bu “muhterem” abilerimizin ayrıca, “Gerektiğinde kral çıplak denilmelidir” demek, “Biz bugüne kadar diyemedik, artık gerektiğinde söyleriz” anlamına geldiğini de çok iyi bilmeleri lazım. Bu şehirde o beğenmedikleri, burun kıvırdıkları gazeteciler dışında “Kral çıplak” diyen kimse de çıkmadı bugüne kadar. Yine söyleyeceğiz, yazacağız ve konuşacağız. Bize işimizi öğretmeye kalkan kibirlerini din yapan münafıklara rağmen buradayız ve olan biten her şeyi not ediyoruz.