17 Kasım 2022’de yayımladığım “Bir Defterdar Hikayesi” başlıklı köşe yazımda, “Defterdar Aliaddin Karpınar’ın adalet ve merhamet özneli her söylemi, beni gerilere götürdü.” demiş ve şöyle yazmıştım:

            “Geçmişteki ‘maliyeci korkusu’ yerini 21’inci yüzyıl Türkiye’sinde şefkat temalı idarecilere bırakmıştı. Babamın bakkal dükkanında yer yer tanık olduğum maliyeciler ile bugün karşımızda oturan maliyeciler bambaşkaydı. ‘Götürü gelir’ erbabı ile ‘gerçek gelir’ erbabı kavramlarını o yıllarda öğrenmiştim. Babam ‘deftere girdiğimizi’ öğrendiğinde (yani ‘gerçek gelir erbabı’ olduğunu anladığında) muhasebeci Mustafa Mutlualtın ile tanışmış ve sonrasında mükellefi olmuştu. Rahmetli Mustafa Mutlualtın ve rahmetli babam arasındaki iletişim, babamın ‘devlete sadakati’ gereği kendisinin ‘örnek mükellef’ olmasıyla daha da ilerledi ve iyi bir dost oldular. Yani o yıllarda başka örnekleriyle tanık olduğum maliye ve maliyeci kavramlarına olan ‘korku’ ile karışık duyguların, bugün yerini olumlu izlenimlere bırakmasının tek bir izahı var: ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ desturunu idarecilerimiz şiar ediniyor artık. Olayın öznesi bu işte. Aliaddin Karpınar göreve başlar başlamaz yalnız beşerî münasebetlerdeki samimiyetini sahada göstermekle kalmadı, maliyecilerin sahadaki varlığını da hissettirdi. Maliye sahaya indi anlayacağınız. İyilik, adalet ve merhametle taçlanan hizmet şekli sahada yankı buldu ve mükelleflere güven aşılandı. Konuştuğumuz dostlarımız da bu hakkı teslim ediyorlar. Karpınar’ın bu kadar kısa sürede böylesine bir güveni tesis etmesi çok önemli…” (Hürsöz, 17 Kasım 2022…)

            Tokat il Defterdarlığı’ndan Karaman İl Defterdarlığı’na atanan Karpınar’ı tanımak isteyenler, 17 Kasım 2022’de yayımladığım köşe yazısını okumalılar. Bu şehirde kısa sürede devlet ile milleti Maliye koridorlarında barıştıran adamdır Aliaddin Karpınar… Sürekli sahada çalışmalar yapan, vatandaşın helal ve meşru her talebini anında yerine getiren, kurumunu modernize ederek çalışanlarının moral ve motivasyonunu güçlendiren Karpınar’ın Tokat’ta bir “marka isim” olması, asla tesadüf değil anlayacağınız.

            Zaten yine o yazıda, “Yalnız devletin çıkarlarını değil, mükelleflerin özel durumlarını da gözeterek ortak bir noktada çözüm arayan bürokrat profili çizen Aliaddin Karpınar’ın vizyonu, örnek bir perspektif olarak herkese gösterilmelidir.” diyerek, başarısının altında yatan nedenlerden sadece birini de örneklendirmemiş miydik? Dolayısıyla, Karpınar’ın hem başarılı bir bürokrat olması hem de ‘insani’ tarafının herkesi etkileyeceği gerçeğini, Karaman’daki dostlarımıza şimdiden söylemek isteriz.

            Aliaddin Karpınar’ın görev yeri değişikliği haberini Ankara’dayken aldım ve yaşadığım şehir adına üzüldüm. Böylesine kıymetli bürokratların uzun yıllar bu şehre hizmet etmelerini hep istemişizdir; lakin devlet geleneği gereği bu çoğu zaman mümkün olamıyor. Biz Karpınar’a veda ederken, Karaman’a da müjde gibi gelecek bu atamanın hayırlara vesile olmasını dileriz.

            Aliaddin Karpınar düzgün ve dürüst bir bürokrat olmasının ötesinde, insani ve vicdani tarafı olan, bu özelliğini göstermekten de kaçınmayan değerli bir dostumuzdu. Hep de öyle kalacak. Bu şehre kattığı her değer ve ortaya çıkardığı güzel hizmetler için teşekkür ediyoruz. Biliyoruz ki bu ülke böylesine kıymetli isimlerle daha güzel günlere ulaşacak; Türkiye, Aliaddin Karpınar örneğinde olduğu gibi değerli bürokratlarıyla dünyaya imzasını atacak.

            Sevgili Aliaddin Karpınar, yolunuz ve bahtınız hep açık olsun, Allah sizin gibi bürokratlarımızın sayılarını artırsın. Umuyor ve diliyorum ki Tokat ile olan bağınız bundan sonra da güçlenerek devam eder ve bu şehir sizin engin yüreğinizden, azminizden, insan sevginizden, mesleğinize olan bağlılığınızdan ve çalışkanlığınızdan yine nasiplenir.

Çünkü buna, bu şehrin çok ihtiyacı olduğunu biliyoruz…