Gazeteci İhsan Uluözlü, şehrin beklentisine tercüman oldu: "GIJ GIJ TESİSİ nasıl değerlendirilebilir?"

Tokat’ta çok güzel işler yapılmaya başlandı.

Festivaller, paneller, gastronomi derken, bir hayli yol almaya başladık.

Marka şehir olma yolunda emin adımlarla yürürken eksiklikleri de tespit etmek gerekli.

Gelen turisti, kafileyi nasıl konaklatabiliriz?

Tüm gün şehri dolaşmış, yorulmuş turiste keyifli bir akşam yemeği sunamazsan, o turist orada durmaz!

Eğlence yoksa turist yok!

Gastronomi demişken, Tokat mutfağını en iyi şekilde tanıtacak, sunacak, görsel açıdan da şık güzel bir restorana ihtiyacımız var.

Yazımızın başlığında, ‘Neden olmasın?’ demişken, Tokat İl Özel İdaresi’nin himayesinde bulunan GIJ GIJ TESİSİ tam da buna uygun yerlerden biri. Manzarasıyla büyüleyici, Tokat’ı kuşbakışı izleyeceği yerler arasında…

Şehrimize gelen turistin keyifli bir akşam yemeği yemesi hem de kültürel, ekonomik ve çevresel etkinlikle vakit geçirmesi hoş anılar bırakır. Yemek kültürümüzü tanıtma ortamı oluşur.

Tam da bur da siyasi otoriterin devreye girmesi gerekiyor.

Amasya’da turizmciler son yıllarda içki ruhsatı alamamaktan ve içkili işletmelerin bir bir kapanmasından dolayı sorunlar yaşarken, turist sayısında azalma görülmüşken bu Tokat için avantaj oluşturabilir. Biz de turizmimden bahsederken bunu neden fırsata çevirmeyelim?

Sayın Valim, Belediye Başkanım, İl Genel Meclisi Başkanım ve İl Özel İdare Genel Sekterim; Sizlerin öncülüğünde, yöresel yemeklerimizin sunulacağı, temiz, nezih,  rezervasyonlu, kaliteli, turizm belgeli alkollü mekanı şehrimize kazandıralım.

Bu tür sosyal tesislere sadece turizme hizmet olarak da bakmayalım. Geçmiş dönem bir idarecimizle sohbet ederken, “hocam neden değerli hocalarımızı Üniversitemize kazandırmıyoruz?” diye sorduğumda hani derleye bir dokun, bin ah işit derecesine başladı anlatmaya: “Değerli kardeşim birçok kıymetli, değerli hocalarımızla iletişime geçtik. Tokat’a davet ettik. Bize ilk sorduklarında kıyı şeridiniz var mı, ailemizle zaman geçireceğimiz sosyal tesisleriniz, sosyal aktiveleriniz,  misafirlerimizi ağırlayacağımız güzel restoranlarınız var mı? soruları oldu. Tabi bunlar olmayınca cazip bir şehir olmuyor onlar için. Sadece hocalar değil iş insanları da bu konuda rahatsız. Umarım yerel yönetimler bu konuyu dikkate alırlar.” demişti.

Evet, geniş kapsamlı düşününce şehir insanı, esnafı, turizm işletmeleri ve genel olarak hizmet sektörü payını alacaktır. Turist sayısı arttıkça şehir ekonomisinde dönen sıcak para da artıyor olacaktır.

Şehir insanının sesine kulak vermek, beklentilere tercüman olmak bize düşer. Bu sesi, beklentiyi emin olun duymak isteyenler duyuyor, biliyor, görüyor, yaşıyor. Sosyal bir gerçek olarak karşımızda duruyor, gereğini yapmak da ilimiz idarecilerine kalıyor.

Sevgi ve saygılarımla.