2017 yılında Ankara’da Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’nde Tokat’ın bir belde belediyesinin helal, meşru ve yasal olduğu halde, neredeyse “çözümsüz” kalan bir talebinin akıbeti hakkında bilgi almaya gitmiştik. Belde belediye başkanının bütün umutlarını yitirdiği bir ortamda odasına girdiğimiz bürokrat bizi güler yüzle karşılamış, kahvelerimizi nasıl içeceğimizi sormuştu.

            Biz bu arada sorunumuzu özetleyen bir sunum yaptık. Misafiri olduğumuz bürokrat ile de sohbet etme imkânı bulduk. Kendisinin daha önce Şavşat’ta Kaymakam olduğundan bahsedince, ben de Batum göçmeni bir aile ve birçok akrabamızın Artvin’in başta Şavşat olmak üzere ilçelerinde olduğunu hatırlayarak güzel bir sohbete eşlik ettik.

            Güler yüzlü bürokrat bir yandan bizimle sohbet ediyor bir yandan da işimizin çözümü noktasında birkaç yeri arıyordu. Evraklarımızın içerisinde birkaç eksik olduğunu, bunları da tamamlayıp başvurunun yenilenmesi halinde belediyenin talebinin yerine getirileceğini söyledi. Elbette bu, o ana dek başvuru konusuyla alakalı hiçbir bürokrattan duymadığımız bir sözdü. Bizi kapıya kadar uğurladı, yine yapabileceği bir şey olursa çekinmeden arayabileceğimizi ve yanına uğrayabileceğimizi hatırlattı.

            Kapıya çıktığımızda yanımdaki belde belediye başkanına, “Keşke bu adamı Tokat’a Vali olarak gönderseler” dedim. İnsanı önceleyen, “Zorlaştırmayın kolaylaştırın” buyruğuna uyan ve devletinin çıkarlarını her türlü dünyevi menfaatlerden üstün tutan böylesine bürokratlarla ülkemizin çok daha iyi yerlere geleceğini biliyoruz çünkü. Bu tarzı benimseyen idarecilerden birini tanımış olmanın mutluluğuyla böyle bir dilekte bulunmuş, o bürokratımızın Tokat’a Vali olarak gelmesini dilemiştik.

            Valiler Kararnamesi açıklandıktan sonra telefonum çaldı. Arayan sözünü ettiğim olaydaki belediye başkanıydı. “Başkanım nasıl bir dilek diledin ki o bürokrat Tokat’a Vali olarak atandı.” dedi. Anlamadım önce. Detayları söylediğinde, “İşte bize yardımcı olan o bürokrat, Abdullah Köklü, şimdi Tokat’a Vali olarak atandı.” diye ekledi. O tanışmadan 7 yıl sonra dileğimiz yerine gelmişti. Çok şükür dileklerimizi kabul eden Alemlerin Rabbine…

            Geçtiğimiz gün ziyaretine giderek hayırlı olsun dileklerinde bulunduğum Vali Abdullah Köklü’ye bu anekdotu anlattım (Maşallah hafızasına!) hatırladı, güzel bir sohbetle o anımızı taçlandırdı. Abdullah Köklü Vali’nin devlet adamlığı vakarında, ağırbaşlı ve çözüm odaklı çalışma biçimine az çok tanık olduğumuz için, Tokat’ta sergileyeceği idarecilik anlayışının aynı düzlemde olacağına yürekten inanıyoruz.

            Geçtiğimiz hafta yayımladığım köşe yazımda, “Bu şehir Recai Akyel’i, Mustafa Taşkesen’i, Cevdet Can’ı, Ömer Toraman’ı, Ozan Balcı’yı, Numan Hatipoğlu’nu gördü, yaşadı ve çok sevdi. Recai Akyel’in toplumun bütün kesimleriyle olan muhabbetini, caddede yağmurlu havada elinde şemsiyesiyle gezmesini, Cevdet Can’ın yöresel oyunumuz ‘ellik’ oyununu müziği duyduğu her yerde oynamasını, Ozan Balcı’nın bitmeyen enerjisiyle sorunları yerinde ve ertelemeden çözmesini, pratikliğini, bu toplumun her rengiyle olan ahenkli uyumunu yaşadı Tokat…” demiştim. Tüm bu güzel realitelere Sayın Abdullah Köklü’yü de eklememiz gerekiyor şimdi.

            Toplumun her kesimine eşit uzaklıkta; ülkesini, bayrağını ve milletini seven, memleketin bütün meselelerini çözme iradesini her koşulda gösteren ve kendi deyimiyle “İstiklal Marşı’nın 41 dizesinde buluşan herkesle” omuz omuza olmayı görev sayan Abdullah Köklü Valimizin Tokat’a katacağı çok şey var. Bunu yaşayarak göreceğiz hep birlikte. Tokat Vali Bey’den özellikle böyle bir dönemde daha halkla iç içe, kentle ilgili sorunlara müdahil, sorumluluğunda olmasa bile, koordinasyon konusunda “ağabeylik” edecek bir hizmet dönemini bekliyor. Sayın Köklü bunu başaracak kalitede bir devlet adamı olmasının ötesinde, gerçek bir yurtsever olarak tüm bu beklentileri karşılayacak güçtedir.

            Dolayısıyla, Abdullah Köklü’nün halkın talepleri doğrultusunda kurumların üzerinde ağırlığını hissettiren bir profil çizerek, kronikleşmiş birçok sorunu çözecek iradeyi göstereceğine yürekten inanıyor; yeni dönemin başta Sayın Valimizin kıymetli şahsı ve değerli ailesi olmak üzere, ülkemize ve şehrimize hayırlar getirmesini diliyoruz.