İhsan Uluözlü yazdı...

Evet Tokat bizim…

Geçen günlerde derdi, Tokat olan gönül dostlarıyla buluştuk.

İstişare Heyeti Başkanı Mehmet Emin Atmaca beyin organize ettiği buluşmada, bizleri bahçesinde ağırlayarak, çok önemli konulara vesile olan AK Ocakları Başkanı Ömer Al beye de sonsuz teşekkür ederim.

Bu zamana kadar özlemini çektiğimiz istişare kültürünün önemine ve değerine vurgu yaparak, daha sık bir araya gelmenin ve çözüm odaklı sohbetleri devam ettirmenin de önemine değindik.

Konu, Tokat’ta Kültür ve Turizm üzerine idi.

Bu konuyu gündeme getiren, milletvekilimiz Yusuf Beyazıt olmuştur. Vekilim bir sohbet ortamında hayalim, Tokat’ı, Kültür, Turizm ve Tarihi değerler alanında cazibe şehirler arasında görmek demişken, bizler de her anlamda katkı sağlamak için daha yaratıcı çözümler üretilebilmek adına ne yapabiliriz diye istişare ettik.

“Kültür turizmi Türkiye’nin geleceği olduğu gibi tarihi zenginliklere sahip illerin de geleceği konusunda son derece önemli rol oynar.”

Yaşadığımız şehir, birçok medeniyetlere ev sahipliği yapmış, kültürel, tarih, gastronomide iz bırakmış bir kentten bahsederken;

İş insanlarını, Tokat’a yatırım yapan turizm işletmecilerini de dinledik.

Bu konuda bir hayli dertliler. 

“MARKA ŞEHİR” olmak, öyle kolay olmuyor, hele, kültür ve turizmden bahsederken. 

Tokat, sefer sayısı ve sefer yapılan iller artsın diye beklerken, THY’nin Tokat-İstanbul ile karşılıklı sefer sayısını haftada 7 günden 6’ya düşürmesi de kabullenecek bir durum değilken, uçak biletlerin komşu Sivas ilinden pahalı olmasının izahı da mümkün değil. 

Hem Tokat’ta yatırımcıyı teşvik edeceğiz. En çok tarihi eserlere sahibiyiz diyeceğiz, hem de kazı alanlarını turizme açamayacağız.!  

Tokat'ta 4 kazı bölgesi var, Comana Antik Kenti kazısı, Zile Kazısı, Niksar kazısı, Sulusaray kazısı ve Tokat Kalesi kazısı duruyor.

Kültür Müdürlüğünün kümi müzeleri 12.00 - 13.00 arası kapalı, akıl tutulması bu, bunun bir izahı yok! Neye göre, kim kapatıyor bunu? Bu kararı kim veriyor?

Kültür, turizm, ticaret derken, şehre gelmiş turistlerin otopark konusunda sıkıntı yaşamamaları, bir daha şehre gelmeleri için başlıca teşvik edici düzenlemelerin yapılması. Bir ilin kalkınmasında, ilerlemesinde, yükselmesinde sadece vekillerin değil, ilin tüm seçilmişlerin ve atanmışların da payı var.

Tokat için “milletvekilleri, belediye, valilik, bürokrasi, oda temsilcileri birlik ve beraberlik içinde, ortak akılla çalışmalı” taleplere bıyık altından gülen, “he, ya, öyle olmalı” diyenlerden olmamalı!

“İnsanı yaşat ki Devlet yaşasın” diyen Şeyh Edebali’nin Osman Gazi’ye verdiği nasihatin bugün kastettiği anlamı belki de insanı büyüt ki, Devlet büyüsün olarak anlaşılmalıdır.

Yaşamak da büyümeyi gerektirir.

Bu da bir ilin, ekonomisi, üretimi, sanayisi ve turizmi ile olur.

Kamu, yerel ve özel aktörlerle nasıl bir planlama yapılmalı?

Bölgemizin imajını turizm destinasyonu olarak, varlıklarımızı yurt içinde ve yurt dışında nasıl tanıtırız, bu tarihi zenginliklerin yer aldığı ilimizde turizm gelirlerine nasıl dönüştürürüz.

Alternatif turizm çeşidini nasıl oluştururuz.

Şehrimize nasıl kimlik kazandırırız?

Evliya Çelebi Tokat’tan bahsederken: “Ağaç dallarından bal akan şehir” diye bahsettiği bağların kerpiç duvarlarından dar sokaklarına çiçek ve meyve sarkan bağları var demişken bunu nasıl dünyaya anlatabiliriz?

Doğruları ve doğru sorulan sorularda yanıtlar bulabiliriz.

Tokat için güzel hasletleri sadece lafta değil, işte ve icraatta gösterelim... Biz üstümüze düşeni yapmaya hazırız.

Sevgi ve selamlarımla...