Gazeteci Fatih Kılıç, Kılıç/Kalkan köşesinde yazdı... Yanılanlardan ve yanıltanlardan olmamayı diledi.

Tam da İSTENİLEN!

* Şu yakın dönemde, basın mensuplarının karşısına geçtiğinde, dolu dolu, her seferinde yeni bir gelişme ile konuşan kurumsal kimlik olarak Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi'ni, idareci olarak da Rektör Prof. Dr. FATİH YILMAZ'ı görmekteyiz.

* Bugün için güven, gelecek için umut aşılıyor. Şehrin öz evladı olmasıyla bu gururu bir nevi Tokatlının kendisine yaşatıyor!

* Şehrin kendi insanını değersiz görmeye, bir anlamda "bizden bir şey olmaz" demeye fırsat vermez çabasıyla çalışıyor!

* Daha iyisini nasıl yapar? Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi dendiğinde, yetiştirdiği üniversiteli profiliyle, eğitim veren akademik kadrosuyla, hizmet veren personelinin liyakati ve güler yüzü ile bu kadim devlete, millete, şehre daha nasıl güzel izler bırakır? 

* Tam da bugün istenildiği ve beklenildiği gibi, DEPREM gibi yıkıcı sonuçları doğuran doğa olayına karşı, tedbirli olmayı sağlayacak TEKNİK YAPI ve ŞARTLARI şehrin karar mekanizmalarında etkin kılacak bir ortamı oluşturmak gerek! Bilim, ilim gibi vazgeçilmez teknik özellikleri, mühendislikleri güçlü kılmalıyız! Müteahhitliğin aşırı çıkarcı, obez ticari kaygılarına, siyaset, yerel yönetimlerin kısır çekişmelerine karşı meselenin özünü hatırlatacak, temeli sağlam kılacak teknik adamları baş üstü tutmalıyız!

* Yazacak çok şey var elbet! Şuan, tam da İSTENİLEN bir çizgide gitsin diye her duyarlı Tokatlıya vebal düşer!

* Mevlam kolaylıklar versin!

***

ŞÜPHECİ(gazeteci)LİK

* Günün istişaresini, sohbetini yaparken, şahsi eylem ve söylemlerin toplumsal karşılığını almak, öğrenmek faydalı olmakta.

* Bir dost sohbetinde gazetecilik mesleğinin ŞÜPHECİ OLMA yönü öne çıktı. Topluma bilgi aktarırken, herhangi bir kişi, kurumsal faaliyetlere dair, toplumun kafasında soru işareti olabilecek, akıllarda şüphe uyandıracak hususlara tatminkâr yanıtlar bulmanın, araştırmanın önemi dile getirildi.

* Açıkçası, Tokat şehri, kurumsal basın yayın faaliyetlerinde ŞÜPHECİ GAZETECİLİK konusunda tatminkâr bir noktada değil! Bunun şahsi kabulünü yapmakla birlikte, eksikliğimizi bildiğimizin de bilinmesini isteyenlerdenim! 

* Toplumun önüne çıkarılması gereken, topluma kendini tanıtmak, kabul ettirmek isteyen her kim ve oluşum olursa olsun, "dertleri ne, niyetleri ne, haklarında denen ne, söylemleriyle eylemlerinin örtüşmesi söz konusu mu? Samimi mi? Güvenilir mi? Değirmenin suyu nerden geliyor? Ve daha birçok şüphecilik içeren soruların yanıtlarını aramak, bulmak ve toplumda daha güven telkin eden yayıncılık olmasını arzu edenlerdenim!

* Olur mu? Yapılabilir mi? Herkes zaten birbirini tanıyor, kırk kişiyiz kırkımız da birbirimizi biliriz, denirken, aslında kimsenin kimseyi tanımadığını, gerçekte olanı bilmediğini öğrenmek de var bu işin içinde.

* Hak, hakikat, doğruluk, toplumsal yarar derken, yolumuzu şaşırmamak, iyi niyetin suistimaline fırsat vermemek için sohbet edebilecek isimlerin varlığı ayrı bir değer!

* Yanılanlardan ve yanıltanlardan olmamak için ŞÜPHECİ GAZETECİLİK NİTELİĞİNİ SAYGIN BİLMEK/BİLDİRMEK DİLEĞİYLE...