Gazeteci Fatih Kılıç Kılıç/Kalkan köşesinde yazdı: " Acı gerçeklerden bahsedeyim. Gerek yerel gerek yaygın, ulusal bazda yaşananlardan notlar bırakayım."
TASARRUF TEDBİRLERİ DENİNCE!
Kılıç/Kalkan Gazetesi Fatih Kılıç
(Mehmet Emin bey, çok teşekkürler. İstişare Heyetinin varlığından haberdar olduğum günden buyana, her ortamda gazeteciliği, istişareyi, dertlenmeyi, çözüm üzerine odaklanmayı kıymetli görenlerden oldunuz. Bizi de mutlu kıldınız. Tüm katılımcılara, destek verenlere teşekkürü her daim borç bilenlerden oldum. Bu vesile herkese açık ortamda içimi de döktüm. Buraya aktarmak, değerli katılımcıları okumakla yoracaktır ancak canı gönülden okuyan ve içimizdeki yaraya, toplumdaki yozlaşmaya pansuman olacak desteklere teşekkürün ne denli önemli olduğunu gösterecektir.)
• İçinde bulunduğumuz günlerin 10 OCAK GAZETECİLER GÜNÜ ve 10 OCAK İDARECİLER GÜNÜ olmasından hareketle, çoğu zaman iç içe olabilen gazeteci ve idarecilerin bu günlerde varlığının faydalı görülmesi ve "iyi ki varsınız!" denilmesi elbette mutluluk, gurur vesilesi...
• Bizzat İdarenin "kamu tedbirleri kararı" aldığı ortamda, basın yayın giderlerini tedbirler içerisinde göstermesi, idarecinin de bu tedbirden hareketle basın yayın giderlerinde tasarrufa girmesi söz konusu olabiliyor! Saygı duyulur, kamu yararı bunu gerektiriyorsa can yaksa da katlanılır.
• Şehrimizde hakkaniyet sahibi, hesap sorur ve hesap verilir özgüveni taşıyan, yerelde basın yayın faaliyetleri güçlü olsun ki kamu yararı korunsun diye düşünen KAMU İDARECİSİ, bir yolunu buluyor, yerel gazete giderlerinde ABONE HAKKINI GÖZETİYOR. ALLAH RAZI OLSUN. Onların varlığı baş göz üstüne. Onların bu tavrı bizleri daha da motive ediyor.
• Diğer yanda, acı gerçekler var. Altı üstü bir gazete aboneliğini İPTAL noktasına götüren KAMU İDARECİSİ çıkıyor. Zorla güzellik olmaz, kimseyi de zorla abone yaptıramayız. Tehdit, şantaj dili ile göz korkutamayız. Kamu yararı ve Allah rızası için işimizi düzgün yapmanın gayretinde oluruz.
• Allah biliyor ya, en kolayından bir aboneliği İPTAL noktasına vardıran KAMU İDARECİSİ GÖZDEN de GÖNÜLDEN DE düşüyor. Vur deyince öldüren ya da inisiyatif üstlenmekten, alternatif çözümler üretmekten yoksun türden idareciler ortaya çıkıyor. Kamu tasarrufu denince, olmasalar çok daha güzel olacak diye fırsat kollayan kamu idarecilerinin varlığının da bilinmesi kamu yararınadır. Varlıkları kamuya zarar olan idareciler de gün gelir tasarrufta tutulurlar da onlardan da kurtuluruz inşallah.
• 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü ve 10 Ocak İdareciler Günü vesilesiyle, bir daha vurgulamış olalım, abonelikleriyle, gönülden destekleriyle "İyi ki varsınız!" dedirtenlere sonsuz teşekkürler.
• Nitekim hem idarecilik hem gazetecilik "Allah razı olsun" dedirmeye vesile olunca çok çok daha kıymetli!
Bu vesile biraz iç dökeyim!
* 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü vesilesiyle çok sağ olsunlar, bu mesleğin bir mensubu olmaktan onur duymamıza vesile olacak çokça güzel temenniler, moral motivasyona katkı sunan sözler duyuyoruz.
* Bu vesile biraz iç dökmek de gerek! Başta Cenab-ı Allah şahit ki, mesleğini severek yapanlardanım. Zorluğuna, acısına göğüs gerenlerdenim.
* Acı gerçeklerden bahsedeyim. Gerek yerel gerek yaygın, ulusal bazda yaşananlardan notlar bırakayım.
* Hesap sorabilmek, hesap verebilmek toplumsal yaşamı ciddiyet içinde tutan başlıca hasletlerdendir. Cenab-ı Allah inancıyla Ona mutlak hesap verecek olmanın haricinde cari yaşamda icraatta olanların yaptıklarıyla sorgu suale çekilmesi söz konusudur.
* Gazeteci sorar soruşturur, araştırır, toplumsal kılar...
* Gazeteciyi emir eri görecek şekilde gel denince gelen, yaz deyince yazan, sus deyince susan, yandaş ve yalaka kılan, payanda arzulayan, boynuna tasma takılacak it yerine koyan kim varsa karşısında olanca gücümle, cesaretimle, dirayetimle duranlardan oldum.
* Gazeteciye onurlu olmak yakışır. Gazetecisini hak yolunda güçlü kılmak esastır. Onurlu, halis niyetli tüm yurttaşların buna desteği vazgeçilmezdir. Bu desteğe her dönem talip olanlardanım.
* Gazetecisini hak yolunda güçlü kılmayı başaran toplumların çok daha refah içinde, yolsuzluklardan, arsızlıklardan, hainliklerden uzak yaşam sürdüğüne şahit olunur.
* İçi beni yakan onca durum vardır ne acı ki... Aynaya baktığımızda bizdeki eksikler, noksanlıklar, yalan ve yanlışlar, hatalar, haset ve fesatlıklar bir yana, toplumun da kendini sorgulaması gereken çokça durum yaşanmaktadır.
* Tüm bunları uzun uzadıya konuşabileceğimiz günler, ortamlar olur inşallah.