Rasim Canbolat yazdı.

Eşim ve oğlum bankacıydılar. Oğlumla banka konusunda hiç muhabbetimiz olmazdı ama eşim bir ketum bankacıydı. “Kimsenin hesabı, bir başkasına bildirilmez” derdi. İster eş, ister baba evlat olsun birinin hesabını bir başkası, bankadan ya da banka görevlisinden öğrenemez diye kesip atardı. 
Örneğin:
-İbrahim Bey’in selamı var.
-Aleykümselâm, nerde gördün?
-Yolda karşılaştık da…  (Yıllar sonra selam salma olayının bankada geçtiğini, bunun bile banka sırrı sayıldığını söylerdi.) Sanki selamı bankada gönderdiğini söylese ben İbrahim Bey’in banka hesaplarına vakıf olacakmışım gibi.
Dünyanın en güvenilir bankalarının İsviçre de olduğu söylenir. Dünkü haberlerde kulaklarıma inanamadım.  Şöyle ki:
İsviçre bankası inceleme yaparken en hızlı zenginleşenlerin Türkler olduğunu açıklamışlar. Hemi de mudi sayısı ve meblağ miktarı vererek. Son günlerde altmış küsur Türk’ün mevduatının, MİLYAR DOLARI aştığı görüldü, gibi.
Zenginin malı züğürdün çenesini yorar ama İsviçre bankasının yaptığı da, ne bankacılığa, ne de insanlığa sığar. Hani banka sırrı, hani güven? 
Oldu olacak; bir de dolar milyarderi Türklerin listesini açıklasalardı bari… 13.07.2024