Görev aldığınız günlerden beri Tokat için hizmet üretiminde olduğunuzu yakın çevreden ve yerel basından izliyorum. İlgilinize teşekkür ediyor başarı dileklerimi sunuyorum.
Ben Tokat’ın en eski eğitimcilerinden biriyim. Köy öğretmenliğinden ortaokul, lise, yüksek okul öğretmenliği, yüksek okul müdürlüğü, milli eğitim müdür yardımcılığı, halk eğitim başkanlığı yapmış eğitimin, hem öğretim hemde yönetiminde bulunmuş bir eğitimciyim.
Çocuklarımızla ilgili bir konuya değineceğim. Çocuklarımız bugün çocukluğunu yaşamıyorlar “sanal” yetişiyorlar. Ellerinde bir cihaz köşe başlarında kapı aralıklarında kendilerine yön veriyorlar.
Bu cihaz ve benzerlerinin çocuğa verdiği zarar çok bilenen bir şey ama alınan bir önlem yok. Çocuklarımızın geleceğini karartıyor bu cihazlar.
Çocuklarımızı bu kötü alışkanlıktan alıkoymak aslında okuma sevgisinin artmasıyla olurdu. Çocuğumuza o tadı ücretli, sözleşmeli geçici gibi “taşeron” öğretmenlerle veremeyiz.
Çocuklarımızı bu kötü alışkanlıktan kurtarmanın tek yolu çocuk oyunlarıdır. Çocuk oyunları kültürümüz çok zengindir. Her yaşta çocuğa göre çocuk oyunumuz var.
Çeşitli araç gereçlerle oynanan oyunlarımız var. Fındık tanesi gibi taşlarla oynanan 9 taş, biraz büyükleriyle oynanan 5 taş, daha büyük taşlarla ve aşık kemiğiyle oynanan “goga” daha niceleri. Sopalarla oynanan çelik çomak ve benzerleri.
Kız çocuklarının iplerle yaptığı ip atlamalar ve ip atlayarak yaptıkları estetik hareketler. Alırım aylak, vermem çaylak, yağ satarım bal satarım, süren kim gibi çok çocukla oynanan oyunlar. Seksekler, esir almacalar, birdirbirler, uzun eşek, güvercin taklası ve daha niceleri. Çocuk oyunları çocukta fiziki ve zihni gelişme sağlar. Çocuğa dayanışmayı ve sorumluluk almayı öğretir, liderlik geliştirir. Oyunda “ebe” olan çocuk oyunu yönlendirir. Çocuk koşar yorulur, düşer, dizi kanar acıyı yaşar. Kavga eder, sopa yer, sopa yemenin nasıl olduğunu öğrenir. Sopa atar “üstünlük duygusunu” yaşar.
Çocuk oyunları karakter düzgünlüğü getirir. Kurala uymayı, kuramsal yaşamayı öğretir. Oyunda kurala uymayan dışlanır, oyun dışı bırakılır. “Cışkıcı” denilen riyacı tipliler bir daha oyuna alınmaz.
Her çocuk oyunda yer bulmak için dürüst olmak ve kurala uymak zorundadır. Böylece toplum kurallara uygun, hak yemeyen, hakkını yedirmeyen bireyler kazanır çocuk oyunlarıyla. Çocuklukta kazanılan kişisel yapı ileriki yaşamına yansır.
Sayın Valim ve Sevgili Belediye başkanım. Şehrin değişik yerlerine çocuk oyun alanları yaptırın. Yaptırın ki çocuklarımız çocukluklarını yaşasın, kötü alışkanlıklardan uzak dursun.
Hafta sonlarını, yaz tatillerini bu alanlarda geçirsinler. Top oynasınlar, bisiklete binsinler, çember çevirsinler, topaç çevirsinler, ip atlasınlar, çelik-çomak ve daha neler neler oynasınlar. Ve de hem sanal bağlantılardan hemde diğer kötü alışkanlıklardan kurtulsunlar.
Böylece çocuk oyunları kültürümüzün yaşamasına da hizmet etmiş oluruz.