Son dönemde Türkiye'nin dış politika stratejisi olan Mavi Vatan doktrini, CHP Milletvekili Namık Tan’ın doktrini “masal” olarak nitelendirmesiyle yeniden gündeme geldi. Tan'ın bu açıklamaları, hem iktidar hem de muhalefet kanadında geniş yankılar uyandırdı. Özellikle, Mavi Vatan doktrininin ulusal güvenlik ve dış politika üzerindeki etkileri tartışma konusu oldu. Bu gelişmeler ışığında, doktrinin arka planı ve siyasi yansımaları hakkında detaylı bir değerlendirme yapılması gerekliliği ortaya çıktı.

Buraya uğramadan evlenmeyin! Buraya uğramadan evlenmeyin!

Mavi Vatan Doktrini Nedir?

Son günlerde Türkiye'nin dış politika stratejisi olan Mavi Vatan doktrini, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Namık Tan'ın eleştirileri nedeniyle geniş bir tartışma konusu haline geldi. Tan'ın Mavi Vatan'ı “masal” olarak nitelendirmesi, iktidar ve muhalefet arasında önemli bir gerilime yol açtı. Doktrinin ulusal güvenlik ve dış politika üzerindeki etkileri yeniden gündeme geldi.

27 Temmuz 2024'te, CHP Milletvekili Namık Tan, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Mavi Vatan doktrinini eleştirerek “masal” olarak tanımladı. Tan, AK Parti'nin dış politikasını eleştirirken, Mavi Vatan doktrinini Osmanlı dönemini yeniden canlandırma hayali olarak nitelendirerek, "Bir ara tutturduğu Mavi Vatan masalından, o da koşulların zorlamasıyla, yani ekonominin iflası kapıya dayanınca, neyse ki oldukça çabuk yüz geri etti" ifadelerini kullandı.

Tan'ın bu açıklamaları, iktidar cephesinden sert tepkilere yol açtı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, 28 Temmuz’da Tan’ın ifadelerini “kabul edilemez, sorumsuz ve yakışıksız” olarak nitelendirdi. Çelik, Tan'ın yaklaşımını Türkiye'nin milli siyasetine karşı Yunan tezlerini destekleyen bir görüş olarak değerlendirerek, bu tür açıklamaların siyasi pusulasını kaybetmiş bir yaklaşım olduğunu belirtti.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar da Tan’ı eleştirerek, Mavi Vatan doktrininin ulusal bir mesele olduğunu vurguladılar. MHP ve AKP yetkililerinin eleştirileri, Mavi Vatan doktrininin Türkiye için önemli bir ulusal strateji olarak kabul edildiğini gösteriyor.

CHP içinde de çeşitli tepkiler ortaya çıktı. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve emekli amiral Yankı Bağcıoğlu, Mavi Vatan kavramının Türkiye Cumhuriyeti'nin denizlerdeki hak ve menfaatlerinin somut bir ifadesi olduğunu belirtti ve Tan’ın açıklamalarını eleştirdi. Bağcıoğlu, doktrinin Türkiye’nin denizlerdeki stratejik çıkarlarını koruma açısından önemli olduğunu ifade etti.

CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel ise Tan’ın açıklamalarını savundu. Yücel, Tan’ın tespitlerinin ve tanımlamalarının yerinde olduğunu belirterek, sosyal medyada başlatılan linç kampanyasına karşı çıktığını vurguladı. Ayrıca, Ömer Çelik’i özür dilemeye davet ederek, Mavi Vatan doktrininin CHP tarafından desteklendiğini ve uluslararası hukuktan doğan hakların savunulmasının parti politikası olduğunu belirtti.

Mavi Vatan doktrini, Türkiye’nin karasularındaki haklarının kara sınırları kadar önemli olduğu argümanına dayanıyor. Emekli tümamiral Cem Gürdeniz tarafından 2006 yılında atılan bu doktrinin esasları, müstafi tümamiral ve akademisyen Cihat Yaycı tarafından şekillendirildi. Doktrin, Türkiye’nin çevresindeki denizlerde 462 bin kilometrekarelik bir alanın uluslararası hukuk çerçevesinde Ankara’nın yetki alanında olması gerektiğini savunuyor.

Doktrin, Türkiye’nin siyasi, ekonomik, askeri ve enerji alanındaki etkilerini artırmayı hedefliyor. Son yıllarda Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki diplomatik ve askeri girişimlerinin temelinde Mavi Vatan doktrininin esaslarının bulunduğu biliniyor. Türkiye ile Libya arasında 2019 yılında imzalanan deniz yetki alanlarının belirlenmesi anlaşması, doktrinin somut adımlarından biri olarak değerlendiriliyor. Türkiye'nin artan sınır ötesi varlığı ve askeri üslerinin de bu stratejiyle uyumlu olduğu ifade ediliyor.

Editör: Haber Merkezi 3 HB3