Rasim Canbolat yazdı: "Sabah beş buçuk altı sularında uyandım. Yürüyüşüm yine üniversite hastanesi yolunda üstü kapatılan kanal boyu idi."
Sabah beş buçuk altı sularında uyandım. Bilgisayarımdan Murat Muratoğlu, Necati Doğru, Rahmi Turan’ı okudum. Oturmanın faydası yok, kurtlar kuşlar otursun ben oturmayım diyerek sıcaklar bastırmadan mutat (Her zamanki) yürüyüşüm için yürüyüş kıyafetimi giyip düştüm yollara.
Yürüyüşüm yine üniversite hastanesi yolunda üstü kapatılan kanal boyu idi. Karşılaştığım kabarık, içindekileri göstermemek için ağızlarını kapattıkları büyük poşetli çeşitli yaştaki kadınlar, yine boş poşetli, beni sollayan genç, ya da benim solladığım yaşlı kadınlar. Gelenin de gidenin de tek hedefi, “Ekmek Tevzii” (dağıtımı) binasıydı.
Telefonumu almadığıma pişman oldum. Yanımda olsaydı eğer, bir merdivenle bir büfeyi çekerdim. Bir yüksekliğe ulaşmak için iki merdiven yapmışlar, pergel bacakları gibi ayakları ayrı, tepeleri bir merdivenin hangi ayağından çıkarsan çık aynı noktaya ulaşıyorsun. İnerken gideceğin yere göre seçmek de serbestsin.
İkinci ilginçlik. Kanal boylarında sıkça iki ya da üç metre karelik hobi bahçelerine rastlanır. Üstelik küçük bir hortum sallayarak bahçenin su ihtiyacı da kanaldan sağlanır beleşçe. Burada gördüğüm ilginçlik, rampadan aşağı inen kaldırımın ucuna sazdan samandan taş çatlasa bir buçuk iki metre karelik alana bir dirlik dikmiş vatandaş, üstünü de naylonlarla kapatmış. Olmuş sana bir büfe. Sabahın bu saatinde alış veriş yaptığını uzaktan izlediğim için de memnun oldum doğrusu. Yazarların anlattığı ekonomi ile nasıl başa çıkıp geçinilir, aksi halde…
Dönüşte duvar dibine serpiştirilen bir sehpada çay içen iki delikanlı ısrarla beni çağırdılar. Epeyce sohbet ettikten sonra “Kusura bakmayın, adınızı unutmuşum” cümlemi Orhan Özel, Kâzım Polat diye yanıtladılar. İkisi de sevdiğim eski öğrencilerimdi.
İhtiyarlık böyle bir şey işte, çay tekliflerini de “İhtiyarlık var serde, zamanında dönmezsem eve eşim, “Geç kaldı. Düştü mü, kaldı mı” diye telaşlanır gerekçesiyle geri çevirdim.
Kısa bir yürüyüşün raporu böyle, böyle işte… 08.07.2024
Saat, 10:51
