Salih Ertaçoğlu yazdı: "Milletimiz gerçekleri öğrenmesin, duymasın, görmesin diye türlü engeller, yalanlar, kumpaslar kolayca uygulanabiliyor."
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde ülkemizin nasıl fakirleştiğini, hayatın nasıl en az 10 kat daha pahalandığını bilmeyen, görmeyen var mıdır? Zerrecik vicdan taşınıyorsa. Tüm kurumlar tek kişinin emir ve talimatlarına uymak mecburiyetindedir. Yasama, yürütme, yargı tek kişinin yetkisine bırakılmıştır. Sistem bugün Sayın Cumhurbaşkanımızındır; yarın aynı sistemde başka biri seçilse değişen çok şey de olmayacaktır. Öncelikle, demokrasinin gerçeği, egemenliğin millete ait olduğu parlamenter sisteme dönülmesini şart kılmaktadır. Başkaca kurtuluş yolumuz da yoktur. Her geçen gün daha da fakirleşiyor, güven yok olmaya doğru gidiyor. Zararın neresinden dönülse kârdır.
Mart ayı enflasyon rakamları açıklandı. TÜİK talimat gereği ülkede "enflasyon düştü" yalanına sıkılmadan devam için %38.10, İTO (hükümete yakın bir kurumdur) %46.23, bilim insanlarından oluşan ENAG ise %75,20 olarak duyurdu. Yaşanan, yaşatılan enflasyona en yakını yüzde 75,20 ile ENAG'ın tespitleridir.
Küçük bir örnek vermek gerekirse; 600 Evler’de kurulan halk pazarında 1 kg eski patatesin 25 TL’den satıldığını görünce sordum: “Sabah TV’den İstanbul’dan mı aldın bu fiyatı?” Satıcı gülüp geçti. Tokat’ta 1 kg patates pazarda 25 TL olmuşsa, ey TÜİK, sen hangi ülkenin fiyatlarıyla enflasyon belirliyorsun? Çok ayıptır.
Doğalgaz faturaları abonelere dağıtıldı, kafa karışıklıkları devam ediyor. Şubat ayı döneminde 30 gün yakılan doğalgaz faturası 3.035,00 TL iken, 15 gün kullanılan (hava şartları gereği) mart ayı faturası ise 3.299,344 TL olarak nasıl tanzim edilebilmiştir? Son gelen faturada ayrıca bir de kıyak gösterilmekte: “Harcamanız 3.299,34 TL iken devlet desteği olarak 1.853 TL düşüldükten sonra ödeme miktarınız 1.445 TL’ye düşmüştür.” Faturaları sizlerle paylaştım. Biz kime inanıp güveneceğiz? Millete özel şirketleri dayatırsanız, temsil ettirirseniz sonuç da böyle skandala dönüşür. Cefasını, sıkıntısını millet çeker.
Yalan, yalan, yalan… Nereye kadar? Artık millet de usandı, alıştı günlük yalanlara. Hiçbir karşılığı da zaten kalmadı ya.
Sistemin getirdiği kötülükledir bu yaşatılanlar.
Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir.
“NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE!”
Sevgi ve saygılarımla.