Ekonominin ağır bir sınavdan geçtiği ülkemizde, doğal olarak parlamentoya gönderdiğimiz milletvekillerinin astronomik maaşları halkın diline düştü. Yalnız milletvekillerinin değil; bürokratların, müsteşarların, kurum müdürlerinin ve diğer “ayrıcalıklı” kesimin maaşları şimdi herkes tarafından konuşuluyor. Emeklinin 14.500 TL aldığı bir ülkede milletvekilinin maaşının konuşulması çok görülmemeli. Göze battığı aşikar, akla uymadığı çok belirgin.
Ama diğer taraftan milletvekillerine aldıkları maaşın da yetmediği iddia ediliyor. Mesela, Gelecek Partisi İstanbul Milletvekili Doğan Demir, 196 bin 775 TL’lik milletvekili maaşlarının yetersiz olduğunu savunarak sürekli etkinliklere katılmak ve çeşitli harcamalar yapmak zorunda kaldıklarını, vekil maaşlarının genellikle iki-üç katı kadar masraf gerektirdiğini söylemiş. Ne diyelim, Allah yardımcınız olsun Sayın Vekil, zor tabi 200 bine yakın maaşla geçinmek…
Vicdan, akıl, merhamet diliyorum size ayrıca.
Öte yandan evine ekmek götürmenin derdindeki milyonlarca insanın adeta yok sayıldığı bir dönemden geçerken, televizyon ekranlarından “CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı kim olacak?” tartışmalarını izliyoruz. Cumhurbaşkanı adayı için önseçim sürecini başlatan CHP, ülkenin gerçek gündeminden koptu. Haliyle ana muhalefet emekliye, çalışana, memura, esnafa, çiftçiye neleri vaat ediyor bilmiyoruz. Yurttaş, bunca sıkıntının ortasında muhalefetten dertlerine deva olacak açıklamaları beklerken hayal kırıklığına uğruyor.
Normal seçim tarihine 3 yıldan fazla zaman varken, iktidarı erken seçime zorlamayı anlamak mümkün. Ama bunu yaparken realitelerden kopmamak gerekir. Parlamentoya devamsızlık ederek muhalefet olunmaz mesela. Bir kanun çıkarken muhalefet neredeyse yarıdan fazla fire veriyor. Çalışmalara katılan vekil sayısı azdan az kalıyor. Mücadeleyi TBMM’de vermeyeceksiniz de nerede vereceksiniz? Neden o kürsüden daha etkili, daha içten, samimi ve vatandaş odaklı muhalefeti yapamıyorsunuz?
Yok onların öyle bir derdi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanını Cumhurbaşkanı Adayı yapsınlar yeter CHP’ye. İyi de programınız ne? Herkesin ülkenin halinden haberi var. Eleştirmek kolay, ortaya çareler koymak çok mu zor? Çözümünüz ne? Neleri vaat ediyorsunuz? İlk 1 yılda emekliye, işçiye, memura, esnafa, çiftçiye neleri sunacaksınız? Hayatı nasıl kolaylaştıracaksınız? Milyonlarca işsize, üniversiteli işsizlere nasıl istihdam sağlayacaksınız? Ekonomi programınızın temelinde neler olacak?
Bilinmiyor.
Bu gidişle bilinmeyecek de. Ekranlarda önce Gazze’den başka konuşacak konu bulamayanlar şimdi de aday kim olacak diye tartışsınlar bakalım. Aday belli olduktan sonra da nasılsa halktan kopuk bir gündem maddesi bulurlar konuşmak için. İktidarın çok istediği “ekonomik krizi unutturma, yok sayma, gündemden düşürme” amacına tekmili birden uyan muhalefetin vekilleri de maaşlarının derdinde olsunlar. Bize de “La Havle” demek düşsün.
Tabi tüm bunlar olurken, milletin vekilleri maaşlarını az bulurken Tokat Belediyesi’nin mezarlık hizmetlerini ücretsiz sunmaya başladığı haberi geldi. Bu da gösteriyor ki vekilin maaşı, vatandaşın da naaşı kıymetli. Yine de güzel bir çalışma, belediyeyi tebrik ederiz.