Haber-Foto: Mustafa Işık
Eğitim-Bir-Sen Tokat 1 No'lu Şubesi, önümüzdeki hafta TBMM'de görüşülecek olan “Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK)” taslağına ilişkin İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması düzenledi.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in, öğretmenlere yönelik şiddete karşı cezai yaptırımları ağırlaştıracak maddelerin de yer aldığı ÖMK taslağının TBMM’ye geleceğini duyurmasının ardından düzenlenen açıklamada, meslek kanununun kapsayıcı ve bütünleştirici olması gerektiği vurgulandı.
Eğitim-Bir-Sen Şube Başkan Yardımcısı Muhammed İkbal Demir, konuşmasında öğretmenlik meslek kanununun eğitimcileri bölmemesi ve hakları yarım bırakmaması gerektiğini belirtti. Demir, “Bugün buraya, yüksek sesle; 'Öğretmenlik meslek kanunu, ayrıştırıcı değil kapsayıcı olmalı; Eğitimcileri bölmemeli, haklar yarım kalmamalı.' demek için toplandık.” dedi.
Demir, çıkarılan mevcut kanunun ihtiyacı karşılamadığını ve kapsamının dar tutulduğunu ifade etti. Şube müdürlerini, ilçe Milli Eğitim Müdürlerini, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcılarını, bakanlık ve eğitim müfettişlerini, uzmanları ve araştırmacıları kapsam dışı bırakan mevcut kanunun bir kısım maddelerinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini hatırlattı. Yeni düzenlenecek olan kanun tasarısının kapsamının genişletilmesini ve eğitimcilerin tamamını memnun edecek şekilde yeniden ele alınmasını talep etti.
Demir, kamu personel sisteminin yönetim hizmetleri kadro grubu şeklinde tasarlandığını, ancak mevcut kanunun öğretmenlik unvanına sahip olan şube müdürleri ve üstü kadroların kariyer basamakları sınavına girmelerine imkan tanımadığını belirtti. Eğitim yönetiminin yükünü omuzlayan kişilerin uzman/başöğretmenlik unvanına dayalı haklarının tanınmamasını protesto ettiklerini vurguladı.
Anayasa Mahkemesi’nin kısmi iptal kararı sonrası, Cumhurbaşkanlığında son şekli verilen yeni ÖMK tasarısının TBMM’ye sevk edileceğini bildiklerini belirten Demir, eğitim çalışanları arasında ayrımcı ve dışlayıcı bakış açısının devam ettirilmeye çalışıldığını ifade etti. Şube müdürü veya üstü kadrolarda bulunan personelin büyük çoğunluğunun öğretmen kökenli olduğunu ve bu kişilerin eğitim yönetimi ve denetimi faaliyetlerini icra ettiklerini hatırlattı.
Demir, bu kadrolarda bulunan eğitimcilerin uzman/başöğretmenlik unvanına ve haklarına sahip olmaları yönündeki beklentilerinin meslek kanunu içerisinde karşılanması gerektiğini belirterek, tüm eğitim çalışanlarının aynı haklara erişimlerinin mümkün hale getirilmesini talep etti. Eğitim-Bir-Sen olarak, eğitimcileri ayrıştırmayan, bütünleştiren, eşit, adil ve hakkaniyete uygun bir meslek kanunu içeriğinin oluşturulmasının elzem olduğuna inandıklarını ifade etti.
Açıklamanın sonunda şu talepler sıralandı:
• Öğretmenlik Meslek Kanunu ekonomik krize kurban edilmemelidir.
• Ek ders ücreti artırılmalıdır.
• Uzman ve başöğretmenlik kıdem süreleri, söz verildiği gibi, 5 ve 10 yıl olmalıdır.
• Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, katmerli ceza haline getirilmemelidir.
• Birinci dereceye gelen bütün memurlara, 3600 ek gösterge hayata geçirilmelidir.
• Kadroya geçen öğretmenler, kadrolu öğretmenliğin özlük haklarından faydalanmalıdır.
• Anayasal bir hak olan aile bütünlüğü teminat altına alınmalıdır.
• Sözleşmeli öğretmenlik ve öğretmen alımında mülakat kaldırılmalıdır.
• Yardımcı Hizmetler Sınıfı kaldırılmalı, memurluğa sınavsız geçişin önü açılmalıdır.
• İptal edilen Toplu Sözleşme İkramiyesine çözüm üretilmelidir.
• Kamudaki şeflerin maaş dezavantajları giderilmelidir.
Eğitim-Bir-Sen Tokat Şubesi, TBMM ve siyasi iradeyi, eğitim çalışanlarının beklentilerini karşılayan adımlar atmaya çağırdı.
