2021 yılında başlayan iflas süreci, Yargıtay'ın onama kararıyla nihayet sonuçlandı. Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi, Atlasglobal'in 2021 yılında iflasına karar vermişti. Ancak, İstinaf Mahkemesi, şirket yönetim kurulunun iflas talebinin bulunmaması nedeniyle ilk kararı bozarak dosyayı eksikliklerin giderilmesi için birinci derece mahkemeye geri gönderdi. Birinci derece mahkeme, eksiklikleri tamamlayarak yeniden iflas kararı verdi ve Yargıtay, tüm incelemeleri yaparak bu kararı onadı.
Atlasglobal'in iflasında, havacılık sektöründeki rekabetin artması, pandemi döneminde yaşanan gelir kayıpları ve genel ekonomik zorluklar gibi faktörlerin etkili olduğu iddia ediliyor. Pandemi sürecinde uçuşların durması ve azalan yolcu sayısı, birçok havayolu şirketi gibi Atlasglobal'i de mali açıdan zor durumda bıraktı.
Uzmanlara göre, Atlasglobal'in iflası Türkiye'nin havacılık sektörü için önemli bir dönüm noktası teşkil ediyor. Bu süreç, şirket yönetimi, sektör düzenlemeleri ve havacılık şirketlerinin finansal sağlığı gibi konularda önemli tartışmaları da beraberinde getirdi. Havayolu taşımacılığındaki bu iflas, sektörün gelecekte karşılaşabileceği zorlukları ve gerekli düzenlemeleri yeniden gündeme taşıdı.
Atlasglobal'in iflası, sadece havacılık sektöründe değil, aynı zamanda ekonomi ve istihdam açısından da geniş yankı uyandırdı. Şirketin iflası, sektördeki diğer oyuncular için de bir uyarı niteliği taşıyor ve benzer durumların yaşanmaması için daha güçlü finansal ve operasyonel stratejilerin geliştirilmesi gerektiğini gösteriyor.
