Salih Ertaçoğlu yazdı: “Belediyemizin bu konuda çok duyarlı olması gerekiyor. Rantçıları doyurmak mümkün değildir.”
Amasya’nın Taşova ilçesinde dün akşam saatlerinde 4,6 şiddetinde deprem meydana geldi. Depremden zarar görenin olmayışı da açıklandı.
Depremin yaşandığı Taşova ilçesi de Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerindedir. 1939 yılında gerçekleşmiş Erzincan, Reşadiye, Niksar, Erbaa, Taşova üzerindeki deprem felaketi can ve mal kayıplarına neden olmuştur. İlçelemrimizde büyük can ve mal kayıpları bölge halkını perişan etmiştir.
Şehrimiz Kuzey Anadolu fay hattı üzerindedir. 1. Derecede deprem bölgesi kuşağındadır.
Bu nedenledir ki şehrimizin imarı düzenlenirken 5 - 6 kat üzerine çıkılmamış, bazı bölgelere de yapı yasağı getirilmiştir.
2004 yerel seçimleri sonrasında çok katlı yapılara imar izni verilmiş, 2014 yerel seçimleri sonunda da 5 - 6 katlı yapılar 10 - 12 katlı hale getirilmiştir. Rant ve çıkar hevesleri önceki İmar Planlarını dikkate almamıştır. Depremde olacak zarar tahmin edilemeyecek seviyelere taşınmıştır. Şehir planlamaları rant planlamalarına dönüşmüştür.
Eski bir Belediyeci olarak Belediye Meclislerinde alınmış kat artırımı kararlarının tamamına muhalefet şerhim olmuştur. Düzenin devam edeceğini gördüğüm için de Belediye Meclisi üyeliğinden istifa etmiştim.
Bu sütunlarda birkaç defa yazdım. 1948 İmar Planında Uzunburun, Kanal Altı, Yeni Mahalle, Devlet Hastanesi, Terminal, Askeri Kışla Önü, Sanayi Sitesi Sahası, Yeşilırmak’a kadar “YAPI YASAĞI – AFET BÖLGESİ” olarak ayrılmışken 1967 İmar Planı ile bu bölgeler imara açılmış, 5 – 6 katlı yapılaşmalar, okullar bu bölgede yapılaşmıştır. 5 – 6 katı yeterli görmeyen, ranta kapı aralayan siyasi irade bugün şehrimizde 10 - 12 katlı yapılarla sonuçlarını düşünmeden gurur da duyuyor olabilir. Gerçekte bu şehre yapılmış en büyük yanlış ve atılmış kazığa neden de olmuştur.
1999 İstanbul depremi sonrası, yayınlanan genelgelerle, kapalı ve açık çıkmalar yasaklanmıştı. Çok doğru bir karardı. Zemininde 100 m2 olan inşaat, üst katlarda 150 – 160 m2’ye çıkabilmektedir.
Bu yanlışlar günümüzde uygulanmaktadır.
Tokat’ımız deprem kuşağı içerisindedir. Olanlar olmuştur. Hiç olmazsa sonrası için biraz ciddiyet ve öngörülü olmayı zorunlu kılıyor.
1939 Tokat depremi olunca şehrimizde beton bina sayısının üç, kat adedinin de 2 olduğunu asla unutmayalım.
Belediyemizin bu konuda çok duyarlı olması gerekiyor. Rantçıları doyurmak mümkün değildir.
Cenab-ı Allah, yurdumuzu, şehrimizi afetlerden korusun.
Sevgi ve saygılarımla.