“Gerçekleri her koşulda söyleyeceğiz. Hiç kimseye eyvallahımız yok.”
“Tokatlı kendine sahip çıkmazsa hiç kimse sahip çıkmaz!”
“Patinaj yapıyoruz. Temel sıkıntımız bizim atanmışlar tarafından tamamen yönetilmeye razı olmamız.”
Tokat Kent Konseyi Başkanı Selim Çakar, Tokat İstişare Heyeti’nin tertip ettiği “Gelecekte Tokat” panelinde, forum bölümünde yaptığı konuşma ve değerlendirmelerle dikkat çekti.
06 Eylül 2024 Cuma günü akşamı Sulusokak Yağıbasan Medresesi’nde saat 19.30’da başlayan ve 2 saat süren Gelecekte Tokat panelinin ilk bölümünde panel başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Yaman koordinasyonunda Prof. Dr. Ahmet İnanır (Tokat'ta İstişare ve Biz Olma Kültürü), Prof. Dr. Alpaslan Demir (Tokat, Tarih, Kültür ve Turizm), Prof. Dr. Ömer Faruk Sönmez (Tokat'ta Eğitim ve Sosyal Yapı), Jeoloji Mühendisi Haydar Alpat (Tokat'ta Kentleşme), Prof. Dr. Rüstem Cangi (Tokat, Tarım ve Ekonomi), Gazeteci Fatih Kılıç (Şehrin Tanıtımı ve İletişim) sunumlarını yapmıştı. İkinci bölümdeki forumda yorumlar, değerlendirmeler ve sorular olmuştu.
KENT KONSEYİ BAŞKANI SELİM ÇAKAR:
“TOKATLI KENDİNE SAHİP ÇIKACAK”
Panelin forum bölümünde görüşlerini ve değerlendirmelerini dile getiren isimlerden birisi Tokat Belediyesi Kent Konseyi Başkanı Selim Çakar oldu. Başkan Çakar, paneli tertip edenlere ve paydaşlara teşekkürlerini belirterek başladığı konuşmasında söyledikleriyle dikkat çekti.
Başkan Selim Çakar şunları söyledi:
“Tokat’ın sorunları var ve Tokat’ın sorunları defalarca dile getirildi. Tokat’ın temel sorunlarında neler olduğunu katılımcı arkadaşlar söylediler aslında. Ortak noktası hepsi aslında. Tokat’ta her şeyimiz var, olmayan şey bizim bu katılımcı demokrasi anlayışımız. Temel sıkıntımız bu. Defalarca, biz de 30 yıldır bu tür toplantıları yapıyoruz, görüşüyoruz, konuşuyoruz ama yaptığımız her şey kendimizde kalıyor. Çünkü yönetim erki bu gücü vermiyor! Temel sıkıntımız bu.
Beyefendi bir söz kullandı az önce, seçilmişler atanmışların önünde düğme ilikledikçe bu sorunlar çözülmez diyor. Aslında başlangıç noktası burası. Türk yönetim tarzında tamam bir atanmışlık var, bir seçilmişlik var, bu söylediklerimiz bazılarının hoşuna gitmeyecek ama Tokat’ta temelde yaptığımız bizim yalnızca ve yalnızca fikir üretip bu fikirleri kendi aramızda paylaşmak! Başka bir şey yok! Genelde yaptığımız iş bu.
Temel sıkıntımız ney? Hanımefendi az önce 5 tane Vali ile çalıştığını söyledi. Ben de onlarca Vali ile çalıştım buralarda. Temel sıkıntımız bizim atanmışlar tarafından tamamen yönetilmeye razı olmamız. Temel sıkıntımız bu. Çünkü bir Valimiz geliyor, çok iyi niyetlerle geliyorlar, çok mükemmel insanlar olabilir, kendi kafasına göre planını uyguluyor, bir sene iki sene sonra gidiyor, yeni gelen Valimizle her şeyi tekrarlamaya başlıyoruz. 30 yıldır bu şehirdeyim, 30 yıldır patinaj yapıyoruz, benim gördüğüm bu.
Kadir Özbilgin bey stratejik planlardan bahsetti, turizm özelinde stratejik planlardan bahsetti, defalarca stratejik eylem planları yapıldı, bu eylem planları uygulamaya konulmadı. Neden konulmadı? Çünkü uygulamaya koyacak bir güç yok. Aynı şekilde sayın Ziraat Fakültesi Dekanı hocam tarımdan bahsetti. Tarımla ilgili planlar oldu bu güne kadar, bu planları uygulamaya koyacak bir güç yok. Bu gücü hep bir başkasına bırakmak işimize geldi belki Tokatlılar olarak. Belki böyle bir hakkımız olduğunun farkında değiliz.
Bundan sonraki bizim amacımız ney? Kent Konseyi olarak en azından bunu yapmaya çalışacağız, Tokatlı kendine sahip çıkmazsa hiç kimse sahip çıkmaz! Gazeteci Fatih Kılıç beyin bir cümlesi vardı az önce, gerçekleri her koşulda söyleyeceğiz. Hiç kimseye eyvallahımız yok. Bu memleket için çalışıyoruz, simanın çoğunu tanıyoruz, Tokat’ta entelektüel sima açısından hiçbir sıkıntı yok. Tarih, kültür açısından birçok şey anlatılıyor, sıkıntı yok. Ben turizmciyim, Anadolu toprakları arasında en güzide yerlerden birisi burası. Hem Osmanlıyı hem Selçukluyu barındıran Anadolu’da başka bir şehir yok. Kültürel zenginlik açısından böyle bir şehir yok. Ama biz çok şeyimiz var derken hiçbir şey elde edemediğimizi görüyoruz.
Beklentim şu, yalnızca konuşmalarda bırakmayalım, bir ortak platform mu kurulur, çalışma grupları mı olur, halk artık kendi geleceğini bir şekilde sahiplenmek zorunda. Söylenecek çok şey var.”
