Emekli Vergi Dairesi Müdürü Ömer Yılmaz yazdı: “Yüreğini kardeşine, Kapını komşuna aç”
Ramazan nedeniyle caminin girişinde diyanetin astığı afiş dikkatimi çekiyor:
“Yüreğini kardeşine, Kapını komşuna aç”
Ne güzel uyumlu bir söz. Aç diyor, bunu öneriyor insana, tesir ediyor, düşünceye sevk ediyor, mukabilinde soruyu kendine sorduruyor. Ben bunun neresindeyim, yüreğimi kardeşime açtım mı, kapım komşuma açık mı yoksa sıkı sıkıya kapalı mı? diye.
Her neyse ister açık olsun ister kapalı olsun mesaj evrensel, herkes payına düşeni alır, almalıdır da.
Mesajı objektiften sübjektife çektiğimizde bir de var ki ne ederse etse de o kapıdan girmeyen komşu ve kardeş de var, yok değil yani. Eften püften nedenler ile komşuluk, kardeşlik yapmayan ya da yapamayanlara açsa da kapıyı adam girmiyor ise, ne yapılacak zorla mı içeri çekecek kardeşini, komşusunu? Bunlara ne yapılacağı afişte yazmasa da bunlar da var yani yok değil toplumumuzda.
Konu Ramazan afişleri iken bu afişler şehrin muhtelif yerlerine alış veriş merkezlerine, otogarlarda vs asılamaz mı? Tıpkı “Her nefis ölümü tadacaktır” ayetin mealini mezarlıklara asılacağına alış veriş merkezlerine, çarşıya, insanların yoğun oldukları yerlere asılmasının daha uygun olacağı gibi.
Zaten mezarlığa gelen nefis ölümü tatmış onu getirenler de onu yürekten hissetmiştir. Ya diğerleri ve sonrası işte yukarıda belirttiğim yerdeki insanların en çok buna ihtiyacı var. Zira tartarken, ölçerken, satarken, konuşurken, yemin ederken vs. gözüne görünsün afişte yazanlar, gözüne ilişsin de ölümü hissetsin belki faydası olur. Ölmüş olan ve onu getiren cemaatten ziyade. Camiye asılan afişlerde durum böyle, buraya gelen cemaat az çok bunun bilincinde.
Kanımızca afişlerin farklı yerlere asılması diğer hedef kitlenin bilinçlendirilmesi açısında daha da yararlı ve faydalı olur.
Diyanet, Ramazan ayında daha aktif olabilir, mahalle toplantıları ile camilerden öteye Ramazan ayını taşınabilir. Çocuklara yönelik faaliyetler olabilir. Müftülük teknik personeli mahalle arası camilerde vaaz verebilir. Merkezi sistem vaazdan pek bir şey anlaşılmıyor göz teması kurulamadığı için. Namaz sonrası küçük çaplı çay ikramı ile sohbet yapılabilir cami içerisinde, sorular alınıp cevaplandırabilir diye düşünüyorum.
Ramazan ayı müftülük adına alarm ve olağanüstü mesai sayılır, tüm imkanlar ve teknik personel seferber edilmelidir. Rahmet ayında gereği gibi faydalanılmak için bundan asla geri durulmamalıdır.
Mutlaka yapılıyordur da hiç şüphesiz bu tür işlere emek yoğun faaliyet gösterilmektedir. Kimse bunu inkar da edemez. Demek istediğim ilave neler yapılabilir. Tasavvuf ölçüsünde, hizmetten bahsetmek istediğim, bilmem anlatabildim mi?
