Her birey yaşadığı ortamda kendini geliştirmek, yenilemek öğrenmek ister. Günümüz de hayatımıza giren telefonlar, televizyonlar, bilgisayarlardır. Efendim bunlar hayatımızın birer parçasıdır. Bunlar olmadığı takdir de birey kendini nasıl geliştirecektir. Doğru yerde, doğru zamanda bu araçları kullandığımızda gelişmemize büyük katkılar da bulunur.

         Bireylerde yozlaşma,  ailede yozlaşma, akrabalarda yozlaşma, apartmanlar da mahalleler de yozlaşma, okullarda yozlaşma, ülkenin genelinde yozlaşma.

        Bireyler gereksiz yere internette, TV karşısında, telefonla oyalandıklarında en değerli zamanlarının bir hiç uğruna akıp gittiğinin farkına sonradan öğrenirler. Zamanın çok değerli bir varlık olduğunu, parayla, servetle alınamayacağını öğrendiğinde gün akşam oluverir. Yetişkin bireyler için pek fark etmese de yeni yetişen bireyler de çok önemlidir.

       Toplu taşımalarda, park alanların da yolda, evde, iş yerlerinde elimizden düşürmediğimiz internetli telefonlar öğrettiklerinden fazlasını alıp götürmektedir. Gereksiz bilgileri, gereksiz zamanda öğrenip unutmak öğrenmek olmasa gerek. Avrupa da ki insanlar kitap okumakta, bilimin teknolojinin peşinde koşarken bizler gereksiz dizilerin izlemesini yapmaktayız. TV dizilerinde zenginlik, mafya, aşk, kin, intikam dizilerini izlerken zevk alıyoruz. Nasıl üretelim, birlikte başarıyı nasıl yakalayıp, paylaşıp mutlu olalım olgusuna pek az rastlıyoruz.

      Evde aileler birlikte olduğu zaman diliminde bile telefon, televizyondan gözümüzü ayırmıyoruz. Yapılacak işlerimizi, sorunlarımızı oturup konuşarak paylaşamıyoruz.

      Kısacası bireyler yozlaşıyor, aileler iletişim eksikliğiyle yozlaşıyor. Okullar da öğrenim yapılırken eğitim unutuluyor. Benlik, kıskançlık ego yüksek seviyededir. Her genç gösteriş merakıyla, zengin olma hayaliyle kendini avutuyor. Apartmanlar da komşuluk azalmış, mahallede ki komşuluk menfaat ve çıkara dayanmış. İyi bir eğitim, öğretim alamayan ülkenin gençleri, iyi bir meslek bilgisine de ulaşamıyor. Ahlaki çöküşle yozlaşma erozyonu bir felaket gibi üstümüze geliyor.

       Ülkemiz genelinde yozlaşıyor. Bu gidişe milletçe dur demenin zamanı çoktan gelip de geçti bile...

      “İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır.” Hace Bektaş.

          Süleyman ERKAN 01-10-2024 Salı Tokat