“ Efendiler yarın Cumhuriyeti kuruyoruz!” Diyen ulu önder Atatürk’ün Cumhuriyeti 101. Yılını şanla şerefle kutluyoruz. 29 Ekim 1923’de tüm olumsuz zorlukları Türk milleti göğüsleyerek Atamızın önderliğinde Cumhuriyet’i kurdu. Halkın iradesini halk belirleyecek, seçtiği vekili meclise göndererek Türk halkı adına yasalar çıkartacak. “ Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir.”  Diyerek bir asrı devirdik, nice asırlara yelken açacağız.

           Cumhuriyet halkın kendi kendini yönetme şeklidir. Cumhuriyetin ilkeleriyle topluma ışık-rehber olmuştur.  Cumhuriyetçilik- Halkçılık- Devletçilik- Milliyetçilik- Devrimcilik- Laiklik ilkeleri yolumuzu aydınlatıyor. Birçok İslam ülkelerinin adı cumhuriyettir. Fakat çağın lideri Atatürk gibi bir liderleri ve ilkeleri yoktur. Ulus devleti olabilmek için bir bedel ödenmeli, ilkeleri olmalıdır. Değişik inatça ki insanları bir arada tutan ilke laiklik ilkesidir.

         Kimsesizlerin kimsesi Cumhuriyet tüm yurttaşlarına sahip çıktığı gibi mazlum milletlere de örnek olup sahip çıkıyor. Bakanlıkların iki tanesinde milli sözü geçer. Milli Savunma Bakanlığı dıştaki emperyalist güçlere karşı korku, dostlara güven verir. Milli Eğitim Bakanlığı eğitimin, öğretimin kalkınmanın ana temeli olarak bilir. Kalkınmanın, gelişmenin medeni muasır ülkelerle yarışmanın tek yolu eğitim- öğretimdir.

        Şehrimizde okul çocukları, bayraklar ellerinde mahallelerini gezdiriyorlardı. Her öğrenci formasını giymiş pırıl, pırıl sıralı halde yürüyerek “ yaşasın cumhuriyet “ diyerek mahallelerini dolaşıyorlardı.  Öğretmenlerin kılıkları öğrencilere hiç uymuyordu. Sakalı, saçlı, başı kapalı, acık,  kot pantolonlu öğretmen oldukları belirsiz sıradan birer birey gibi çocuklarla yürümeleri hiç de hoş değildi. Çocuklarla öğretmenlerin giyim kuşamları zıtlık gösteriyordu. Cumhuriyetin öğretmeni giyimiyle, kuşamıyla, davranışıyla, bilgeliğiyle topluma rehber olacak şekilde olmalıdır. Bir atasözü der ki “ Küpün içinde ne varsa dışarıya da o sızar. Balsa bal, sirkeyse sirke sızar.”

       Cumhuriyet ümmetçilikten, ulus devlet olma bilincini taşır. Kıymetini bilmediğin her şeyi kaybetmeye mahkûmsundur. Cumhuriyeti bilmek yetmez. Kıymetini bilip ilkelerine sımsıkı sarılmalıyız.

      Çevremizde ki ülkelere baktığımız da Türkiye Cumhuriyetinin değerini bilmeliyiz. “Hayatta En Hakiki İlimdir. “ Cumhuriyeti kuran, Mustafa Kemal’e, şehitlerimize, gazilerimize ve tüm Türk halkına minnet ve şükranlarımı sunarım.

      Ne Mutlu Türk’üm Diyene!

      Yaşasın CUMHURİYET.

        Süleyman Erkan 29 Ekim 2024 Salı Bedesdenlioğlu-Tokat