Haber-Foto: Mustafa Işık (Özel Haber)
Geçtiğimiz hafta açıklanan YKS sonuçları, sınava giren öğrenciler arasında farklı duygulara neden oldu. Kimileri sevindirici sonuçlar alırken, kimileri hayal kırıklığı yaşadı. Tokat’ta Bilgi Okulları öğrencisi Gökay Deniz Taslıoğlu, sınav sonucunu ailesiyle çıktığı tatilde öğrendi. ÖSYM’nin internet sayfasından sonuçlara bakan Taslıoğlu, sayısalda Tokat’ta 1., Türkiye’de ise 19. olduğunu öğrendiğinde ailesiyle büyük bir sevinç yaşadı. Taslıoğlu, ailesi ve okul müdürü başarı hikayelerini Tokat Hürsöz’e anlattılar.
Gökay Deniz Taslıoğlu’nun Başarı Hikayesi
Gökay Deniz Taslıoğlu, sınav sürecinin uzun ve zorlu bir maraton olduğunu belirtti. Öğretmenlerine, müdürlerine ve okuluna teşekkür eden Taslıoğlu, bu süreçte kendine güvenmenin en önemli faktör olduğunu vurguladı. “Çalışmak, dersler, soru çözmek ve öğretmenlerle iç içe olmak elbette çok önemli ama her şeyden önce insanın kendine güvenmesi gerektiğini düşünüyorum.” dedi. Kendince en doğru yaptığı şeyin, kendinden emin olmak olduğunu ifade eden Taslıoğlu, sınav sürecinde sosyal medya ve akıllı telefonlardan uzak durduğunu belirterek, “Dört yıllık bir maratondu bu, özellikle son iki yılda çalışmalarımı yoğunlaştırdım. Özellikle son yıl teknoloji gibi dikkat dağıtıcı unsurlardan uzaklaştım. Tamamen odaklanmam gerektiğine inanıyordum.” dedi.
Taslıoğlu’nun hedefi, bilgisayar yazılım mühendisliği alanında büyük işler yapmak ve Koç Üniversitesi’ni tercih etmek. Hayallerinin iyi bir insan olmak ve ülkesine faydalı bir birey olarak büyük işler başarmak olduğunu belirtti. Taslıoğlu, “Bu alanda kendimi geliştirip, günümüzün gerekliliklerine uygun bir şekilde büyük işler yapmak istiyorum. Sonrasında okuluma gelip, müdürümün de izniyle öğrencilere tecrübelerimi anlatmak isterim.” şeklinde konuştu.
Ailesinin Destekleyici Rolü
Anne Selda Taslıoğlu, sınıf öğretmeni olarak oğluyla her zaman gurur duyduğunu ifade etti. “Bu sınav sonucu bizim için bir artı ama böyle olmasaydı da gurur duymaya devam edecektik” diyen anne Taslıoğlu, oğlunun sorumluluklarının bilincinde olduğunu belirtti. Taslıoğlu, “Sınav sürecinde özellikle sınavın son haftasında bize şöyle bir şey söyledi: ‘Beni kampa sokmadınız evde. Zorlamadınız. Size teşekkür ederim.’ Deneme sınavlarına giderken de o gün çok farklı bir günmüş gibi davranmadık. Her günkü rutinimiz nasılsa öyle devam ettik.” açıklamasında bulundu.
Baba Göksel Taslıoğlu, okul müdürü olarak oğluyla gurur duyduğunu belirtti. “Oğlumuzla ilgili her şeyden evvel şunu söylemek istiyorum: Tabii ki oğlumuzla gurur duyuyoruz. Bu süreç, bir veli olarak, anne baba olarak, her zaman ağır bir süreçti. Ama sonunda böyle güzel bir sonuçlandığı için hepimiz çok mutlu olduk ve gururlandık.” dedi. Oğlunun iyi bir eğitim alabilmesi için her zaman yanında olduklarını söyleyen baba Taslıoğlu, Atatürk'ün evine gittikleri bir yolculuk sırasında sonuçları öğrendiklerini ve bu anın onlar için ayrı bir gurur kaynağı olduğunu ifade etti. “Arabanın içinde mutluluk çığlıkları vardı. Hepimiz çok mutlu ve gururlu olduk. Böyle bir anla yola devam ettik. Bizim için çok güzel bir duyguydu.” diye konuştu.
Baba Taslıoğlu, ailelerin çocuklarına güvenmeleri gerektiğini vurgulayarak, her çocuğun potansiyelinin farklı olduğunu ve ailelerin bu farklılıkları görüp çocuklarının ihtiyaçlarına göre hareket etmeleri gerektiğini söyledi. “Her çocuğun potansiyeli farklıdır, her kuşun özelliği farklıdır. Her çocuk aynı olacak ya da aynı şekilde eğitim görüp başarıyı elde edecek diye bir şey yoktur. Öncelikle ailelerin, çocuklarının farkındalıklarının farkına varmaları gerekiyor. Bu farklılıkları görüp ona göre ihtiyaçları doğrultusunda hareket etmeleri gerekiyor.” dedi.
Okul Müdürünün Görüşleri
Okul Müdürü Mustafa Ateş, Bilgi Eğitim Kurumları’nın yaklaşık 29 yıldır Tokat’ın öncü eğitim kurumu olduğunu belirtti. “Yaklaşık 29 yıldır Tokat'ın öncü kurumu olmaya devam ediyoruz. Dile kolay 29 yıl, yerel bir marka olarak Tokat'ın gündeminde olmak her zaman iyi olmak, öncü kurum olmak kolay değil.” dedi. Ateş, üniversite sınavına hazırlık sürecinin uzun bir maraton olduğunu vurgulayarak, öğrencilerin ve öğretmenlerin plan dahilinde çok çalışmaları gerektiğini söyledi. “Öğrenciler son yıl çok çalışırım, kazanırım duygusunda olmamalı. Dört yıla yayarak, özellikle son iki yılı tamamen üniversite sınav moduna girmeleri lazım.” dedi.
Ateş, öğrencilerin anlamadığı konularda öğretmenleriyle sıcak ilişki içinde olmalarının önemine dikkat çekti. “Öğrencilerimiz, öğretmenlerini daraldığında, bunaldığında, çözemediği sorularda, anlayamadığı konuları tekrar anlatılmasında çok yanında hissetmeliler. Dolayısıyla bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum.” dedi. Rehberlik hizmetlerinin iyi olması gerektiğini belirten Ateş, Bilgi Rehberlik Merkezi olarak öğrencilere en iyi rehberlik hizmetini sunmaya çalıştıklarını söyledi.
Okul olarak sürekli deneme sınavları yaptıklarını ve bu sınavların sonuçlarını takip ederek öğrenciler için yeni yol haritaları belirlediklerini ifade eden Ateş, “Sürekli deneme sınavı yapıyoruz. Her hafta deneme sınavı yapıyoruz. Yine, Bilgi İzleme Sınavları yapıyoruz. Bu yaptığımız sınavların sonuçlarını takip ediyoruz. Sınav sonuçlarını takip ederek öğrencilerimize yeni bir yol haritası çiziyoruz, yeni bir rota belirliyoruz.” dedi.
Ateş, bilgiye ulaşmanın artık çok kolay olduğunu, ancak öğrencilerle kurulacak iletişimin önemine vurgu yaptı. “Bilgiye ulaşım çok kolaylaştı. Artık internet çağındayız. Kolay olmayan şey, çocuklarla kurulacak iletişim. Gençlerle kurulacak olan bağ çok önemli” dedi. Kuşaklar arası mesafenin azaltılması gerektiğini belirten Ateş, “Bir okul, kuşaklar arası çatışmayı ne kadar aza indirirse o kadar başarılı olur. Başarısız ve gürültülü okullarda kuşaklar arası çatışmalar çok fazladır. Öğretmenler ayrı bir kafada, öğrenciler ayrı bir kafada. Biz okul olarak, öğretmenlerimizle bu anlamda, yani kuşaklar arasındaki mesafeyi azaltma anlamında sürekli eğitim veriyoruz.” dedi.
Okul olarak öğrencilere vazgeçmemeyi ve çaba göstermeyi öğretmenin önemine dikkat çeken Ateş, “Fizik, kimya, biyoloji, matematik gibi dersleri internetten öğrenebilirler. Fakat vazgeçmemeyi, çaba göstermeyi nasıl öğrenecekler? Biz okulumuzda çocuklarımıza vazgeçmemeyi, direnç göstermeyi, mücadele gücünü yüksek tutmayı öğretmeye gayret ediyoruz.” dedi.
