Tokat Belediyesi, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Elazığ Valiliğine atanan Vali Numan Hatipoğlu ve eşi Ayfer Hatipoğlu onuruna veda yemeği düzenledi. Yemeğe, Tokat Milletvekilleri, Belediye Başkanı, protokol üyeleri, sivil toplum üyelerinin temsilcileri, oda ve dernek başkanları ile çok sayıda davetli katıldı.
KONUŞMALAR YAPILDI
Vali Numan Hatipoğlu ve eşi Ayfer Hatipoğlu onuruna düzenelenen veda yemeğinde Tokat Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu, CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz, AKP Tokat Milletvekili Cüneyt Aldemir, AK Parti Tokat Milletvekili Mustafa Arslan, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve Tokat Milletvekili Yusuf Beyazıt ve Vali Numan Hatipoğlu konuşma yaptı.
Tokat Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu, "Bugün bizim için biraz hüzünlü bir gün. Malum, Sayın Valimizi Elazığ'a uğurlayacağız. Gakkoşlar şehrine hayırlı uğurlu olsun diliyorum. Ama Tokat'ımızda da belli bir hüzün var. Ben kısa bir konuşma yaparak sözüne devam etmek istiyorum.
Bir hayatın içinde dolaştım. Dolaştığım yer, tıpkı çocukluğumun lunaparklarına benziyordu. Çok heyecanlı, eğlenceli, zaman zaman da korkulu. Ancak lunaparklardan önemli bir farkı, içinde üretim olmasıdır. Rahmetli babamın sözleri ile aslında mülki idare amirliği benim için çok kıymetlidir. Çünkü ben, bu iki idari amirin oğlu olarak sonrasında yıllar sonra Tokat'ta belediye başkanı oldum. İlk geldiği andan itibaren Sayın Valimin bana göstermiş olduğu nezaket ve ilgiyi hiç unutmayacağım. Çünkü benim eşim de bir görevde. İlk başta karşılaştığımız o hoş davetinden ötürü hanımefendiye de çok teşekkür ediyorum. Bu benim için çok anlamlıydı. Valilikten öte, üç buçuk aylık bir süre zarfında bana da abilik yaptı. O yüzden çok teşekkür ediyorum Sayın Valim. İyi ki varsınız.
Bu arada önemli olan şu: Aslında görevler gelip geçici. Yıllarca biz de birçok ilde görev yaptık. O yüzden yine sayın valimizin çok iyi anları var. Büyük meydanlarda göreve başlarsınız idareci olarak. Çok güzel şeylere imza atarsınız. Aslında amacınız hoş bir seda bırakmaktır. Siz de Tokat'ta çok hoş bir seda bıraktınız. Allah razı olsun. İnşallah Elazığ'da da güzel hizmetler yapacağınızdan zerre kadar kuşkumuz yok. O yüzden öncelikle Tokat Belediye Başkanı olarak Tokat halkı adına tekrar tekrar teşekkür ediyorum.
Bu süreçte, buradaki ahenk ve uyumu da belirtmeden geçemeyeceğim. İl valisi, belediyesi, milletvekilleri, müdürleri, il müdürleri ve protokol arasında bu uyum gerçekleştiği andan itibaren o ilde başarısız olmamak için hiçbir engel yoktur. Ve aslında bugün gerçekleştiği andan itibaren de bizim için bu uyum söz konusu. İnşallah devamı da gelecek. O zaman artık yavaş yavaş bütün sorunlar hızlı bir şekilde çözüm bulacak. İnşallah yeni gelen valimizle de bu uyum içerisinde çalışacağız. Ama valimizi uğurlarken, gönlümüzde ufak bir çocuk bıraktığınızı da bilmenizi isterim.
Efendim, sözü çok fazla uzatmayacağım. İyi ki varsınız, iyi ki geldiniz. Sayın Valim, her şey için çok teşekkür ediyorum. Yeni görevinizde başarılar diliyorum. Hayırlı, uğurlu olsun." açıklamasında bulundu.
CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz, "Vali olarak şehrimize hizmet eden Sayın Valimizi uğurluyoruz. Tokat'ta kaldığı süre içerisinde sakin, sabırlı, nazik, birlikte çalıştığı kadrolarla telaşsız, soğukkanlı bir çalışma ortamı sağlayan, kriz anlarında süreci çok sakin bir şekilde yöneten bir devlet adamı olarak şehrimizden ayrılıyor. Kendisine ve değerli eşine Gakkoşlar diyarı Elazığ'da sağlıklı, başarılı bir yönetim diliyoruz. Ayrıca şehrimizde bulunan engellilerin, dezavantajlı grupların, şehit ve gazi ailelerinin sorunlarıyla ilgilendiğini ve onların bu süreci sıkıntısız atlatması için birçok çaba ve gayret gösterdiğini tanık olduk. Bu yüzden devletin bu tür görevlerde bu vakaların yaşanması kaçınılmazdır. İnşallah Tokat'ta bıraktığı olumlu izi Elazığ'da da sürdüreceğine yürekten inanıyorum. Güle güle gidin Sayın Valim." dedi.
AKP Tokat Milletvekili Cüneyt Aldemir, "Bu hüzünlü bir gün. Sayın Valim gerçekten geldiği günden itibaren tüm hemşehrilerimizin abisi, babası oldu. Devletin şefkatli yüzünü her daim hepimize gösterdi. Gece gündüz demeden çalıştı ve bu şefkatli elini 6 Şubat depreminde Gölbaşı’nda beraber mesai yaparken hep birlikte gördük, yaşadık. İlk günlerden itibaren Sayın Valim'le beraberdik. Hüzünlü günler yaşadık, gece gündüz çalıştık. Oradaki hizmetlerini görürken duygulandık. Kaç gece uyumadığını biz de şahidiz. Sonrasında Tokat'ta Sulusaray'da deprem oldu. Orada da halkının yanındaydı. Gece gündüz demeden en zorlu günlerde hep birlikte Sayın Valimizle sabaha kadar bekledik. Halkımıza nasıl yardım ederiz diye düşündük. Gerçekten çok özel ve güzel günler yaşadık. İnşallah gittiği yerde de Rabbim vatanına, devletine, milletine hizmet etmeyi daim kılacaktır. Devlette devamlılık esastır. Tokat’a geldi, çok güzel hizmetler yaptı, yeni projeler kazandırdı. Elazığ'da da çok daha güzel günler göreceğine eminiz. Devlet adamlığını ispatlamış, güzel bir insan. İnşallah Elazığ'da da bir kardeşimiz, bir ağabeyimiz olduğunu hissettirecektir. Rabbim gönlüne göre versin. Eşiyle, çocuklarıyla güzel hizmetler edeceğine inanıyoruz. Hepinize bu özel ve güzel günde Sayın Valim ve sizleri yalnız bırakmadığınız için ve bu organizasyonu gerçekleştiren kıymetli belediye başkanımıza da teşekkür ediyorum. Hepinize hayırlı akşamlar diliyorum." şeklinde konuştu.
AK Parti Tokat Milletvekili Mustafa Arslan, "Sayın Valim, Değerli Anayasa Komisyonu Başkanım, Kıymetli Milletvekillerim, Değerli Belediye Başkanım, Çok Değerli Protokol, Sevgili Tokatlı Hemşerilerim, Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sayın Valimizi yolcu ediyoruz. Biz üzgünüz, sayın valimiz yeni bir görev yerine gidiyor. Tokat'tan daha büyük bir il merkezinde valilik görevine devam edecek. Sayın Valimiz Tokat'a geldiği ilk günden bugüne kadar toplumun tüm kesimleriyle kaynaştı. Herkese aynı mesafede, zenginiyle, fakiriyle, yoksuluyla, ihtiyaç sahibiyle çok güzel ilişkiler kurdu. Biz de milletvekilleri olarak kendisinden çok memnun kaldık. Tokat'ın meseleleriyle alakalı kendisiyle ne zaman görüştüysek hepsine pozitif yaklaştı. Sayın Valimiz'i çok iyi hatıralarla anacağız. Önemli olan gök kubbede hoş bir seda bırakmak. Sayın Valimiz gök kubbede hoş bir seda bıraktı. Bundan sonra da bahtı açık olsun, yolu açık olsun. İnşallah daha güzel yerlerde kendilerini göreceğiz. Başarılar diliyorum Sayın Valimize." diye konuştu.
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve Tokat Milletvekili Yusuf Beyazıt, "Bugün gerçekten önemli bir gün. Mevlana, 'Tokat’a gitmek gerek, Tokat'ın insanı mutedildir' derken, Tokat'tan gitmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Sayın Valim Tokat'a geldiği ilk andan itibaren Tokat'a hep dost oldu. Şükran Bey'in de söylediği gibi bu toprakların çocuğuydu. Özellikle Tokat ile Ordu arasındaki yolların açılması, kültür ve sosyal ilişkilerin devamı noktasında çok önemli görevler üstlendi. Bir diğer nokta da değerli milletvekillerimizin söylediği gibi, bir devlet adamı olarak milletin içinde olan bir insan, aynı zamanda öksüzleri, garibanları, yoksulları, kimsesizleri gözeten bir insandı. 24 saat esasıyla çalışan, gecesini gündüzüne katan bir insandı. Kendisine çok teşekkür ediyoruz. Tokat olarak çok teşekkür ediyoruz. Allah razı olsun. Tokat'tan gitmesi de değerli dostlar, Elazığ çok önemli bir şehrimiz. Orada da ağabeyliğini yapacak ve insancıl değerlerle valiliğini sürdürecek. Cumhurbaşkanımızın özel talebi ve takdiriyle oraya gittiğini belirtmek isterim. Değerli Valim, sizi çok sevdik. Allah razı olsun. Siz inanan bir insansınız, vatanına, milletine, devletine, bayrağına bağlı bir insansınız. Devleti ve Cumhurbaşkanlığı en iyi şekilde temsil eden, bu makamın hakkını veren bir insansınız. Bundan sonraki hayatınızda başarılar diliyorum. Tokat'tan giden validelerimizi hep sevdik, andık ve aramaya devam edeceğiz. İnşallah siz de bizi unutmazsınız ve her zaman beraber oluruz. Bu programı tertip eden Belediye Başkanımıza da teşekkür ediyorum. Marifet iltifata tabidir, değerli valimiz iyi bir eş, iyi bir baba, iyi bir devlet adamı. Allah bahtını açık etsin, yolu açık olsun. Daha güzel şehirlerde, daha büyük şehirlerde Allah onu bize bağışlasın. Hepinize çok teşekkür ediyorum. Sağ olun, var olun." ifadesini kullandı.
Vali Numan Hatipoğlu, "Her gün bir yerden göçmek ne iyi, bulanmadan, donmadan ah bak.
Ne hoş. Her gün bir yere konmak ne güzel.
Dün de beraber gitti cancağızın ne kadar laf varsa düne dair.
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.
Mevlana'nın bu güzel sözleri her daim aklıma gelir.
12. görev yerime gidiyorum bu arada. Dolayısıyla oturduğumuz makamlara her gün bir zaman sonra kalkacağımıza inanarak oturuyoruz. Emanet edilmiş olan makamlar olarak görüyoruz. Sadece bir cümlesi tam olarak beni ya da duygularımı yansıtmıyor. O da: "Dünle beraber gitti cancağızın düne dair ne varsa" kısmı. Çünkü bizler aynı zamanda sırtında kimsenin görmediği heybelerle dolaşıyoruz. Güzel anları, güzel insanları bu heybemize biriktiriyoruz, anılarımızı atıyoruz ve daha sonra yeni yerlere doğru gidiyoruz. Yani tamamen dündekileri güne dair bırakıp çekip gitmiyoruz.
Meslekte görev yaptığım süre boyunca Hakkı Meşadiye'de, Gaziantep-Yavuzeli'nde, Diyarbakır-Çüngüş'te, Adıyaman-Gölbaşı'nda, Düzce-Çilimli'de, Denizli-Acıpayam'da, Kütahya-Tavşanlı'da, Trabzon-Ortahisar'da, Kırklareli'nde, ve İstanbul Gazi Osman Paşa'da çalıştım. Şimdi de yaklaşık 2 yıl 3 ay sonra Tokat'ta görevimi tamamlıyorum. Bu heybemize hep dostlukları, iyilikleri, güzellikleri, güzel anları ve yaptığımız hizmetleri alarak gidiyoruz.
Bazen geçmişte yaptıklarımızı hatırladığımız anlar oluyor. Özellikle Adıyaman Gölbaşı'nda koordinatörken böyle bir anı yaşadım. 2002 yılında Yeşil Kart'ın hastanelerde kabul görmediği zamanlarda, gözleri görmeyen iki çocuğu olan bir vatandaş bize inisiyatif kullanıp randevularını almış ve o iki çocuğun ameliyatını Sosyal Yardımlaşma Vakfı olarak gerçekleştirmiştik. Bir gün çadırları dolaşırken birisi dedi ki: "Sen benim hayatımı kurtarmıştın, hatırlıyor musun?" O an gözlerim doldu, çünkü o kişinin gözleri kör olmak üzere olan iki çocuğu ameliyat ettirdiğimizi hatırladım. Bu tür anılar meslek hayatımda beni duygulandıran ve anlamlı kılan anlardır.
Ben, görev yaptığım her yerde hukukta objektif-üstüniyet prensibi gereği herkesin doğru ve samimi söylediği kanaatinden hareketle yola çıktım ve bundan hiçbir zaman pişman olmadım. Elbette bazen söylenenlerin farklı olduğunu öğrendiğimiz zamanlar da oldu ama bu ülkeye ve millete aşkla bağlı bir insan olarak, hayal kırıklıkları benim için bir yorgunluk kaynağı olmadı.
Bu süre zarfında kendi memleketimizin önüne koyarız görev yaptığımız yerleri. 12. görev yerime giderken de Tokat'tan ayrılıyorum. Biriktirdiğim güzellikler ve güzel anlar olacak hafızamda. Kıymetli arkadaşlar, gücüm yetince anayasa ve yasalarımızın verdiği yetki ve sorumluluklar dahilinde görevimi yapmaya çalıştım. Bu anlamda hem had bilen, hem hudut bilen, hem görev bilen bir idareci olmaya çalıştım. Cumhuriyetimizin en çok kimsesizlerin kimsesi olduğu ilkesini unutmadan, Anadolu'nun küçük bir kazasından yetişip hizmet etmekle onurlandırıldım.
Tokat, tarihimizin önemli durak noktalarından biri olarak ekonomisi, tarımı, hayvancılığı, kültür ve turizmiyle ülkemizde hak ettiği yerlere gelmesi için elimden geleni yaptım. Elbette ki çözebildiklerim kadar çözemediğim hususlar muhakkak olmuştur. Önceden gidenler, geride kalanlara keşfedilecek ne çok şey bırakmışlar. Ben de bu sözü biraz değiştiriyorum, idareciler yönüyle. Gelecek ve hizmet yapacak olan değerli valimize de birçok işi bıraktık. Diliyorum ki Tokat'a büyük katkılarda bulunsun.
6 Şubat depreminin ardından Tokat'taki şerhlerimizle seferber olduk. Adıyaman Gölbaşı ilçemizde yaraları sarmak için çalıştık. 52 günlük süre zarfında 30 yıllık meslek hayatımda yaptığım tüm iyi şeyler bir yana, o 52 gün içinde vatandaşlarımızla bir arada olmak, onların yaralarını sarmak için çalışmak, tüm ömrüme bedeldi. Bu anlamda bana yoldaşlık eden tüm meslektaşlarıma, Tokatlı hemşehrilerime teşekkür ediyorum.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a ve İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya'ya huzurlarınızda tekrar teşekkür ediyorum. Tokat'ın komşusu olan bir ilçede yetişmem itibariyle kendimi Tokatlı biri gibi görerek hizmet ettim. Tüm bu süre boyunca destek olan eşime ve çocuklarıma teşekkür ediyorum.
Son olarak sizlere Cahit Sıtkı Tarancı'nın şiiriyle veda etmek istiyorum:
Memleket isterim,
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun.
Kuşların, çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim,
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun.
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim,
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun.
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim,
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun.
Olursa bir şikayet ölümden olsun.
Kıymetli dostlar, hakkım varsa helal ediyorum. Sizler de eğer hakkım geçmişse, helal etmenizi istirham ediyorum. Allah'a ısmarladık diyorum.” ifadelerine yer verdi.
Konuşmaların ardından Vali Hatipoğlu’na hediyeler takdim edildi.
