Tokat'ta yoğun bir şekilde üretilen kiraz, şeftali, elma gibi meyveler, coğrafi işaret tesciline sahip ceviz ağaçları ve diğer tarımsal ürünler, bu don olayından büyük zarar gördü. Elma, armut, erik, badem gibi yan ürünlerin de yok olduğunu belirten Bora, sadece çiftçilerin değil, doğanın da felaketten büyük zarar gördüğünü ifade ederek, dağlık alanlarda yetişen pelit ve gürgen gibi ağaçların dahi filizlerinde zarar oluştuğunu kaydetti.
Başkan Bora: “Bu durum, bir yıl boyunca meyvecilik gelirine güvenen aileleri büyük bir sıkıntıya soktu. Tokat'ın yanı sıra sadece bölgemizi temel alarak konuşuyorum; Ordu, Giresun, Erbaa, Niksar gibi bölgelerde de durum vahim. Özellikle fındık ürününde kalıcı kayıplar yaşanırken, Amasya, Taşova, Zile ve Turhal çevresinde elma ve kiraz üretimi durmuş vaziyette. Meyve üretimindeki bu devasa azalma, yalnızca çiftçileri değil, tüketicileri de derinden etkileyecek” diye konuştu.
ZİNCİRLEME KRİZ BEKLİYORUZ!
Başkan Bora, tüketicinin, bu yıl manav reyonlarında %30 civarında bir meyveye ulaşabileceğini öngördüklerini ifade etti. Başkan Bora: “Tüketici bu yıl don felaketinin etkilerini manav reyonlarında görecek. Hem üretici hem de tüketici, arz-talep ilişkisi içerisinde maddi sıkıntılarla karşı karşıya kalacak. Üstelik meyvecilik gibi sektörel bir yıkım, tarım dışı sektörlere de zincirleme etkiler yaratabilir. Gıda işleme, lojistik, ihracat ve hatta yerel esnaflar bu durumdan doğrudan etkilenecek. Yani bu kriz zincirleme bir hale dönüşecek ve sadece tarımsal üretimi değil, ülkeyi genel anlamda etkileyecek” dedi.
DESTEK BÜTÇESİ YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLMELİ
2024 yılında 91,5 milyar TL olarak belirlenen tarımsal destek bütçesinin, 2025 yılı için yeniden ele alınması gerektiğini belirten Bora, yaşanan felaketin boyutu göz önünde bulundurulduğunda bu miktarın yetmeyeceğine, ciddi ölçüde artırılması gerektiğine vurgu yaptı. Bora, özellikle meyvecilikteki hasarı azaltmak için özel teşvik programlarının ve afet desteğinin çiftçilere hızla ulaştırılmasının da, sosyal devlet açısından bakıldığında atılabilecek en doğru adımlardan biri olacağını dile getirdi. AB bütçesinin neredeyse 3’te 1’inin tarım politikaları için ayrıldığına dikkat çeken Başkan Bora: “Toplam boyutu 1,21 trilyon avro olan son bütçe 2021-2027 dönemini kapsıyordu. Bu bütçenin 386,6 milyar avrosu tarım politikalarına ayrılmıştı. Şuan böylesine bir atılım için en doğru zaman. Gelişmiş ülkelerde tarım politikaları için ayrılan bütçeye yakın oranda yapılacak bir çalışma, üretimi arttıracak, dışa bağımlılığı azaltacak ve bu krizin aşılmasına olanak sağlayacaktır” diye konuştu.
Üreticinin bugün yanında olunmasının önemine tekrar tekrar vurgu yapan Başkan Lütfi Bora: “Yaşanan bu felaket sadece bir sektörün değil, bir sektörün ötesine geçen bir sorun olarak görülmelidir. Türkiye'nin tarımsal üretim kapasitesi büyük bir darbe aldı. Çiftçilerin yanında duracak güçlü bir politika ve strateji, bu krizin etkilerini hafifletmek adına kritik önem taşıyor. Tokat ve ülke genelinde üretim yapan ve mağdur olan herkesin ayakta tutulması boynumuzun borcu olmalı. Tüm çiftçilerimize geçmiş olsun diliyorum. Allah yar ve yardımcıları olsun” ifadeleriyle sözlerini noktaladı.
