110 yıllık ömrünü Sümeroloji ve aydınlanma mücadelesine adayan Muazzez İlmiye Çığ, tedavi gördüğü Mersin'deki hastanede hayatını kaybetti. "Son Sümer Kraliçesi" olarak anılan Çığ’ın vefatı, bilim ve kültür dünyasında büyük bir kayıp olarak nitelendirildi.
Türkiye’yi Sümerlerle Tanıştıran Bilim Kadını
Çığ, Sümeroloji alanında yaptığı çalışmalarıyla dünya çapında tanınan bir bilim insanıydı. Sümer tabletlerini Türkçe’ye kazandırarak Türkiye’nin kültürel ve tarihi zenginliğine büyük katkılar sağladı. Ömrünün Sümeroloji ile kesişme hikayesini ise 2010 yılında çekilen bir belgeselde anlatmıştı. Atatürk’ün işaretiyle 1936 yılında Sümeroloji eğitimi almaya başladığını söyleyen Çığ, “Ne Sümeroloji ne de arkeoloji hakkında bir şey bilmiyorduk ama heyecanla bu yola çıktık” demişti.
104 Yılında Söylediği Sözler Yürek Burktu
104. yaş gününde verdiği röportajda uzun yaşamına atıfta bulunan Çığ, “Artık bıktım yaşamaktan, ama çevremde olanlar beni çok üzüyor. Çocuklarım ve torunlarım için kaygılanıyorum” ifadelerini kullanmıştı. Buna rağmen etrafına neşe saçan Çığ, son günlerinde de yaşam sevgisi ve bilim aşkıyla çevresine ilham verdi.
Hayvan Sevgisi ve Cumhuriyet Aşkı
Bir hayvansever olan Çığ, Instagram sayfasında kedileriyle paylaştığı fotoğraflarla dikkat çekiyordu. 29 Ekim’de Cumhuriyet Bayramı’na özel yaptığı paylaşımda ise “Cumhuriyetimiz 101 yaşında. En büyük utkumuz kutlu olsun” ifadelerini kullanarak Cumhuriyet’e olan bağlılığını bir kez daha vurgulamıştı.
Muazzez İlmiye Çığ’ın İz Bırakan Hikayesi
Bilimsel çalışmalarının yanı sıra, “ilim sahibi” olması için babasının ona verdiği İlmiye adı ve "Son Sümer Kraliçesi" unvanıyla tanınan Çığ, Cumhuriyet’in kuruluşundan günümüze kadar uzanan bir tanıklığın ve aydınlanma mücadelesinin sembolü oldu.