Hürsöz Gazetesi https://www.hursozgazetesi.com Hürsöz Gazetesi, Tokat İl ve Türkiye genelindeki en güncel ve etkileyici sondakika haberlerini sizlere ulaştırmak için burada! Son dakika gelişmeleri, güncel olaylar ve önemli haberlerle ilgili detaylı içeriklerimizle habere dair her şeyi anında öğrenin. Hürsöz Gazetesi, tarafsız ve güvenilir habercilik anlayışıyla bilgiye hızlı ve kesintisiz erişim sağlar. Tokat İl ve Türkiye'nin nabzını tutan adres, haberin merkezi burada! Haberleri kaçırmamak ve gelişmelerden anında haberdar olmak için Hürsöz Gazetesi'ni takip edin. tr-TR Copyright © 2024. Her hakkı saklıdır. News Mon, 25 Nov 2024 18:06:56 +0300 1 <![CDATA[Kalp ritim bozukluğu ablasyon yöntemiyle tedavi ediliyor]]> https://www.hursozgazetesi.com/kalp-ritim-bozuklugu-ablasyon-yontemiyle-tedavi-ediliyor Sağlık, Istanbul https://www.hursozgazetesi.com/kalp-ritim-bozuklugu-ablasyon-yontemiyle-tedavi-ediliyor Mon, 25 Nov 2024 12:26:06 +0300 <![CDATA[Sağlık-Sen hekimlerle toplantı gerçekleştirdi]]> https://www.hursozgazetesi.com/saglik-sen-hekimlerle-toplanti-gerceklestirdi Sağlık, Ankara https://www.hursozgazetesi.com/saglik-sen-hekimlerle-toplanti-gerceklestirdi Mon, 25 Nov 2024 10:22:25 +0300 <![CDATA[Uzmanı kış depresyonuna karşı uyardı]]> https://www.hursozgazetesi.com/uzmani-kis-depresyonuna-karsi-uyardi Sağlık, Sivas https://www.hursozgazetesi.com/uzmani-kis-depresyonuna-karsi-uyardi Mon, 25 Nov 2024 10:12:47 +0300 <![CDATA[‘Çocuklarda halsizlik, solukluk ve çarpıntı, kansızlık işareti olabilir’]]> https://www.hursozgazetesi.com/cocuklarda-halsizlik-solukluk-ve-carpinti-kansizlik-isareti-olabilir Sağlık, Samsun https://www.hursozgazetesi.com/cocuklarda-halsizlik-solukluk-ve-carpinti-kansizlik-isareti-olabilir Mon, 25 Nov 2024 10:06:43 +0300 <![CDATA[Estetik uzmanı: “Samsun, sağlık turizminde güvenli bir seçenek"]]> https://www.hursozgazetesi.com/estetik-uzmani-samsun-saglik-turizminde-guvenli-bir-secenek Sağlık, Samsun https://www.hursozgazetesi.com/estetik-uzmani-samsun-saglik-turizminde-guvenli-bir-secenek Mon, 25 Nov 2024 09:37:54 +0300 <![CDATA[Otomobili ile şarampole uçan sürücü yaralandı]]> https://www.hursozgazetesi.com/otomobili-ile-sarampole-ucan-surucu-yaralandi Sağlık, Çorum https://www.hursozgazetesi.com/otomobili-ile-sarampole-ucan-surucu-yaralandi Sat, 23 Nov 2024 17:18:33 +0300 <![CDATA[Bayburt'ta sağlık çalışanı anne adayları normal doğum hakkında bilgilendirildi]]> https://www.hursozgazetesi.com/bayburtta-saglik-calisani-anne-adaylari-normal-dogum-hakkinda-bilgilendirildi Sağlık, Bayburt https://www.hursozgazetesi.com/bayburtta-saglik-calisani-anne-adaylari-normal-dogum-hakkinda-bilgilendirildi Sat, 23 Nov 2024 12:42:00 +0300 <![CDATA[Uzmanından çocuklarda ’akut bronşiyolit’ uyarısı]]> https://www.hursozgazetesi.com/uzmanindan-cocuklarda-akut-bronsiyolit-uyarisi Sağlık https://www.hursozgazetesi.com/uzmanindan-cocuklarda-akut-bronsiyolit-uyarisi Sat, 23 Nov 2024 12:17:00 +0300 <![CDATA[Kampçılar ve çiftçilere uzmanından ’sonbaharda kene tehlikesi’ uyarısı]]> https://www.hursozgazetesi.com/kampcilar-ve-ciftcilere-uzmanindan-sonbaharda-kene-tehlikesi-uyarisi Sağlık, Tokat https://www.hursozgazetesi.com/kampcilar-ve-ciftcilere-uzmanindan-sonbaharda-kene-tehlikesi-uyarisi Sat, 23 Nov 2024 11:27:04 +0300 <![CDATA[Bu meyve kakao ve şeker yerine kullanılabilir]]> https://www.hursozgazetesi.com/bu-meyve-kakao-ve-seker-yerine-kullanilabilir Sağlık, Sivas https://www.hursozgazetesi.com/bu-meyve-kakao-ve-seker-yerine-kullanilabilir Sat, 23 Nov 2024 10:48:23 +0300 <![CDATA[Doğal antibiyotik: İşkembe çorbası]]> https://www.hursozgazetesi.com/dogal-antibiyotik-iskembe-corbasi Sağlık, Çankırı https://www.hursozgazetesi.com/dogal-antibiyotik-iskembe-corbasi Sat, 23 Nov 2024 09:55:09 +0300 <![CDATA[Kışın vazgeçilmezi ıhlamur fiyatını ikiye katladı]]> https://www.hursozgazetesi.com/kisin-vazgecilmezi-ihlamur-fiyatini-ikiye-katladi Sağlık, Trabzon https://www.hursozgazetesi.com/kisin-vazgecilmezi-ihlamur-fiyatini-ikiye-katladi Sat, 23 Nov 2024 09:15:16 +0300 <![CDATA[Terme’ye yeni endoskopi ünitesi: Hastalar ilçe dışına gitmek zorunda kalmayacak]]> https://www.hursozgazetesi.com/termeye-yeni-endoskopi-unitesi-hastalar-ilce-disina-gitmek-zorunda-kalmayacak Sağlık, Samsun https://www.hursozgazetesi.com/termeye-yeni-endoskopi-unitesi-hastalar-ilce-disina-gitmek-zorunda-kalmayacak Fri, 22 Nov 2024 16:27:09 +0300 <![CDATA[Köroğlu Dağları’ndan sofralara doğal şifa: Kozalak şurubu]]> https://www.hursozgazetesi.com/koroglu-daglarindan-sofralara-dogal-sifa-kozalak-surubu Sağlık, Bolu https://www.hursozgazetesi.com/koroglu-daglarindan-sofralara-dogal-sifa-kozalak-surubu Fri, 22 Nov 2024 16:24:13 +0300 <![CDATA[Antibiyotiklerin gereğinden kısa ya da uzun kullanılması sıkça yapılan bir hata]]> https://www.hursozgazetesi.com/antibiyotiklerin-gereginden-kisa-ya-da-uzun-kullanilmasi-sikca-yapilan-bir-hata Sağlık https://www.hursozgazetesi.com/antibiyotiklerin-gereginden-kisa-ya-da-uzun-kullanilmasi-sikca-yapilan-bir-hata Fri, 22 Nov 2024 14:59:00 +0300 <![CDATA[Of'ta kan bağışı kampanyası düzenlendi]]> https://www.hursozgazetesi.com/ofta-kan-bagisi-kampanyasi-duzenlendi-2 Sağlık, Trabzon https://www.hursozgazetesi.com/ofta-kan-bagisi-kampanyasi-duzenlendi-2 Fri, 22 Nov 2024 14:19:19 +0300 <![CDATA[Cüneyt Aldemir, 22 Kasım Diş Hekimliği Günü'nün Önemine TBMM'de Vurgu Yaptı]]> https://www.hursozgazetesi.com/cuneyt-aldemir-22-kasim-dis-hekimligi-gununun-onemine-tbmmde-vurgu-yapti Gündem, Ankara, Politika, Sağlık, Siyaset, Tokat, Türkiye Gündemi https://www.hursozgazetesi.com/cuneyt-aldemir-22-kasim-dis-hekimligi-gununun-onemine-tbmmde-vurgu-yapti Fri, 22 Nov 2024 10:44:00 +0300 <![CDATA[Sincan Belediyesi’nden “Ağız ve Diş Sağlığı” semineri]]> https://www.hursozgazetesi.com/sincan-belediyesinden-agiz-ve-dis-sagligi-semineri Sağlık, Ankara https://www.hursozgazetesi.com/sincan-belediyesinden-agiz-ve-dis-sagligi-semineri Thu, 21 Nov 2024 16:27:39 +0300 <![CDATA[’Boyun fıtığını ameliyatsız tedavi etmek mümkün’]]> https://www.hursozgazetesi.com/boyun-fitigini-ameliyatsiz-tedavi-etmek-mumkun Sağlık, Samsun https://www.hursozgazetesi.com/boyun-fitigini-ameliyatsiz-tedavi-etmek-mumkun Thu, 21 Nov 2024 12:53:21 +0300 <![CDATA[Bayıltan kitleden 5 saatlik ameliyatla kurtuldu]]> https://www.hursozgazetesi.com/bayiltan-kitleden-5-saatlik-ameliyatla-kurtuldu Sağlık, Izmir https://www.hursozgazetesi.com/bayiltan-kitleden-5-saatlik-ameliyatla-kurtuldu Thu, 21 Nov 2024 11:27:23 +0300
This XML file does not appear to have any style information associated with it. The document tree is shown below.
<rss xmlns:content="http://purl.org/rss/1.0/modules/content/" xmlns:atom="http://www.w3.org/2005/Atom" xmlns:dc="http://purl.org/dc/elements/1.1/" xmlns:slash="http://purl.org/rss/1.0/modules/slash/" xmlns:sy="http://purl.org/rss/1.0/modules/syndication/" version="2.0">
<channel>
<title>Hürsöz Gazetesi</title>
<link>https://www.hursozgazetesi.com</link>
<description>Hürsöz Gazetesi, Tokat İl ve Türkiye genelindeki en güncel ve etkileyici sondakika haberlerini sizlere ulaştırmak için burada! Son dakika gelişmeleri, güncel olaylar ve önemli haberlerle ilgili detaylı içeriklerimizle habere dair her şeyi anında öğrenin. Hürsöz Gazetesi, tarafsız ve güvenilir habercilik anlayışıyla bilgiye hızlı ve kesintisiz erişim sağlar. Tokat İl ve Türkiye'nin nabzını tutan adres, haberin merkezi burada! Haberleri kaçırmamak ve gelişmelerden anında haberdar olmak için Hürsöz Gazetesi'ni takip edin.</description>
<atom:link xmlns:atom="http://www.w3.org/2005/Atom" href="https://www.hursozgazetesi.com/rss/saglik" type="application/rss+xml"/>
<language>tr-TR</language>
<copyright>Copyright © 2024. Her hakkı saklıdır.</copyright>
<category>News</category>
<lastBuildDate>Mon, 25 Nov 2024 18:06:56 +0300</lastBuildDate>
<ttl>1</ttl>
<atom:link rel="self" href="https://www.hursozgazetesi.com/rss/saglik"/>
<atom:link rel="hub" href="https://pubsubhubbub.appspot.com/"/>
<item>
<title>
<![CDATA[ Kalp ritim bozukluğu ablasyon yöntemiyle tedavi ediliyor ]]>
</title>
<link>https://www.hursozgazetesi.com/kalp-ritim-bozuklugu-ablasyon-yontemiyle-tedavi-ediliyor</link>
<atom:link rel="self" href="https://www.hursozgazetesi.com/kalp-ritim-bozuklugu-ablasyon-yontemiyle-tedavi-ediliyor" type="application/rss+xml"/>
<description>
<![CDATA[ - Medipol Sağlık Grubundan Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Dursun Aras: - "Ablasyon tedavisini en sık uyguladığımız hasta grubu, tekrarlayan ritim bozukluğu olan hastalardır" ]]>
</description>
<content:encoded>
<![CDATA[ İSTANBUL (AA) - Medipol Sağlık Grubundan Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Dursun Aras, tekrarlayan ritim bozukluğu olan hastalarda ablasyon tedavisini uyguladıklarını bildirdi.Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Dursun Aras, kalp ritim bozukluğunun tedavisinde hastanın hikayesi ve semptomlarına göre özel bir yol izlediklerini belirtti.Aras, bazı hastaların sadece ilaçla tedavi edilirken, semptomatik olmayan bazı hastaları sadece periyodik olarak takip ettiklerini aktararak, &quot;Semptomları belirgin ve sık tekrar eden ritim bozukluklarında ablasyon tedavisine yöneliyoruz. Gerekli durumlarda kalp pili veya şok pili de devreye giriyor.&quot; ifadelerini kullandı.Alasyon tedavisi hakkında bilgi veren Aras, &quot;Kalbin içerisinde ritim bozukluğuna neden olan problemli alanları bulup yakarak veya dondurarak ortadan kaldırıyoruz. Ablasyon tedavisini en sık uyguladığımız hasta grubu, tekrarlayan ritim bozukluğu olan hastalardır. Gençlerde SVT (supraventriküler taşikardi) denilen ve sıkça görülen ritim bozukluklarında uyguluyoruz ve yüzde 99 başarı sağlıyoruz. Ekstrasistol kulakçık veya karıncıktan kaynaklanan ritim bozuklukları da sıklıkla ablasyon tedavisi uyguladığımız hasta grubudur. Hastanın kişisel özelliklerine göre değişen ritim bozuklukları da olabiliyor. Yaşlı hastalarda atrial fibrilasyon çok oluyor, endikasyon çok fazla veya ventiküler taşikardiler oluyor. Bunlara ablasyon tedavisi yapıyoruz.&quot; değerlendirmesinde bulundu.Kalp krizi geçirmiş ya da ailede kalp krizi öyküsü varsa ani ölümü önlemek amacıyla hastaya şok pili taktıklarını anlatan Aras, şok pili sonrasında tekrarlayan şoklar olduğunu, bu şokları azaltmak, hastanın yaşam süresini uzatmak ve yaşam kalitesini artırmak için yine ablasyon tedavisi uyguladıkları bilgisini paylaştı.- &quot;Bazı hastalarda ritim bozuklukları EKG&#39;de çıkmayabiliyor&quot;Tanı koyma aşamasında öncelikle hastanın öyküsünü dikkatlice dinlemek gerektiğini belirten Prof. Dr. Dursun Aras, daha sonra fiziki muayene gerçekleştirdiklerini vurguladı.Aras, bu süreçte EKG sonuçlarının, kendileri için en net gösterge olduğuna işaret ederek, &quot;Bazı hastalarda ritim bozuklukları EKG&#39;de çıkmayabiliyor. O nedenle bu hastalarda yapısal bir kalp problemi olup olmadığını görmek amacıyla mutlaka Ekokardiyografi yapıyoruz. Sonrasında bu ritim bozukluğunu yakalamak amacıyla daha uzun süreli monitarizasyon yani ritim holter kaydı istiyoruz. Ayrıca tiroid fonksiyon testleri, kan şekeri gibi rutin kan tetkiklerimiz var. Hastanın risk düzeyini belirlemek açısından bu kan tetkiklerinin de sonucunu görmek önemli.&quot; değerlendirmesinde bulundu.Tanı konulduktan ve ritim bozukluğu belirlendikten sonra tedavi şekline karar verildiğine dikkati çeken Aras, ritim bozukluğu teşhis edildikten sonra ablasyon tedavisi kararını verdiklerini anlattı.Aras, ablasyon tedavisinin ellerindeki sihirli değnek gibi olduğunu değinerek, şu değerlendirmelerde bulundu:&quot;Ablasyon, ritim bozukluklarında ilaç tedavisine göre daha etkili ve gerçekten çok güçlü bir seçenek. Örneğin, gençlerde görülen SVT de ilaç tedavisinin başarısı düşük. Üstelik bu hasta grubu ilaca uyum sorunu ve ilaç yan etkisi nedeniyle uzun süre ilaç kullanamıyor. İlaç kullansa dahi ritim bozukluğu tekrarlıyor. İlaç tedavisi, hastalığı ortadan kaldırmamakta sadece anlık etki sağlamaktadır. Dolayısıyla bu hasta grubunda ilk seçenek ablasyon tedavisidir.&quot;Ablasyon tedavisinden sonra hastaların ilaç kullanmaları gerekmediğini ve yaşam kalitesinin arttığının altını çizen Aras, tedavinin sıklıkla lokal anesteziyle yaptıklarını bildirdi.Aras, kasık bölgesindeki damarlardan giriş yaparak, kalbin içerisine ince ve uzun elektrotlar yerleştirdiklerini ifade ederek, şu açıklamalarda bulundu:&quot;Elektrotlar aracılığıyla kalpteki ritim bozukluğunu tespit ediyoruz. Ablasyon süresi, ritim bozukluğunun türüne göre değişiyor. Gençlerde görülen SVT&#39;lerde uyguladığımız Ablasyon işlemi, hastanın özelliğine göre 30 dakika ile 1 saat sürebiliyor. Ekstrasistoller hasta grubunda ise işlem süresi 15 dakika ile 2 saat arasında değişebiliyor. Ablasyon tedavisinin ardından 4-5 saatin sonunda hastalarımızı taburcu ediyoruz. Kasık bölgesinde kanama olmasını engellemek amacıyla birkaç gün evde istirahat etmesini öneriyoruz. Sonrasında ise rutin iş ve sosyal yaşamına geri dönebiliyor. Fakat bazı ritim bozukluklarında, örneğin, atrial fibrilasyonu olan hastalarda, hastanın konforu için genel anestezi veya daha derin bir uyuma istiyoruz. Bu hastalarımızın Ablasyon tedavisi 1-2 saat sürebiliyor. Hastanede kalış süresi ise genellikle 1 gündür.&quot; ]]>
</content:encoded>
<category>Sağlık, Istanbul</category>
<guid>https://www.hursozgazetesi.com/kalp-ritim-bozuklugu-ablasyon-yontemiyle-tedavi-ediliyor</guid>
<pubDate>Mon, 25 Nov 2024 12:26:06 +0300</pubDate>
<enclosure url="https://hursozgazetesicom.teimg.com/crop/1280x720/hursozgazetesi-com/uploads/2024/11/agency/aa/kalp-ritim-bozuklugu-ablasyon-yontemiyle-tedavi-ediliyor.jpg" type="image/jpeg" length="35150"/>
</item>
<item>
<title>
<![CDATA[ Sağlık-Sen hekimlerle toplantı gerçekleştirdi ]]>
</title>
<link>https://www.hursozgazetesi.com/saglik-sen-hekimlerle-toplanti-gerceklestirdi</link>
<atom:link rel="self" href="https://www.hursozgazetesi.com/saglik-sen-hekimlerle-toplanti-gerceklestirdi" type="application/rss+xml"/>
<description>
<![CDATA[ SAĞLIK-SEN HEKİM KOMİSYONU İL TEMSİLCİLERİ TOPLANTISI’NDA KONUŞAN GENEL BAŞKAN MAHMUT FARUK DOĞAN, “NASIL HEMŞİRENİN, EBENİN, PARAMEDİĞİN HAKKINI KORUYAN SAĞLIK-SEN İSE HEKİMİN HAKKINI KORUYACAK TEK YER DE SAĞLIK-SEN'DİR. BİZ HEKİMİMİZİN HAKKINI KORUMAK VE GELİŞTİRMEK İÇİN ÇALIŞMALARIMIZI SÜRDÜRÜYORUZ” DEDİ. ]]>
</description>
<content:encoded>
<![CDATA[ Sağlık-Sen Hekim Komisyonu İl Temsilcileri Toplantısı’nda konuşan Genel Başkan Mahmut Faruk Doğan, “Nasıl hemşirenin, ebenin, paramediğin hakkını koruyan Sağlık-Sen ise hekimin hakkını koruyacak tek yer de Sağlık-Sen’dir. Biz hekimimizin hakkını korumak ve geliştirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi. Sağlık-Sen Hekim Komisyonu İl Temsilcileri Toplantısı, Türkiye’nin dört bir yanından gelen hekimlerin katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıya Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Faruk Doğan, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Sağlık-Sen Hekim Komisyonu Başkanı Dr. Hüseyin Alperen Güldiken, SASAM Hekim Koordinatörü Doç. Dr. Ali Ramazan Benli ve şube başkanları katıldı. "Hekim komisyonumuz kısa sürede çok önemli çalışmalara imza attı" Sağlık-Sen Genel Başkanı Doğan, yaptıkları çalışmalarla ilgili bilgi verdi. Bir buçuk yıl önce göreve başladıklarını ve ilk yaptıkları işlerden birinin Hekim Komisyonu’nu kurmak olduğunu ifade eden Doğan, “Hekim komisyonumuz kısa sürede hekimlerimiz için çok önemli ve kıymetli çalışmalara imza attı, atmaya da devam ediyor. Çalıştaylar düzenledik, yaşanan sorunlara çözümler aradık. Hekim komisyonumuzun hekimlerimiz için çalışmaları devam edecek. Bu toplantı önümüzdeki günlerde yapılacak çalışmalar için çok kıymetli” diye konuştu. “Hekimin hakkını korumak ve geliştirmek için çalışıyoruz” “Biz sağlığın tüm branşlarının beraber hareket ettiğinde daha güçlü olduğuna inanıyoruz” diyen Doğan, “Nasıl hemşirenin, ebenin, paramediğin hakkını koruyan Sağlık-Sen ise hekimin hakkını koruyacak tek yer de Sağlık-Sen’dir. Toplu sözleşme masasına oturan yetkili sendika Sağlık-Sen’dir. Biz hekimimizin, hakkını korumak ve geliştirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Genel Merkez olarak şubelerimizle hekimimizin, hemşiremizin, paramediğimizin mali, özlük ve sosyal haklarının geliştirilmesi için mücadele ediyoruz" ifadelerini kullandı. “Derdimiz aile hekimimiz ile aile sağlığı hemşire ve ebemizin yaşadığı sorunu çözmek” Yeni yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği ile ilgili de konuşan Doğan, “Sağlık-Sen olarak bizim tek derdimiz üzüm yemek. Popülizm üzerinden sendikacılık yapmak değil. Bakın yönetmeliğe dair taslak metin kamuoyuna yansıdıktan sonra biz Sağlık-Sen olarak taleplerimizi hem TBMM’de hekim kökenli milletvekilleri ile hem de Sağlık Bakanlığı bürokratları ile paylaştık. Yönetmelik yayınlandıktan sonra da akılcı ilaç uygulaması, 6 ayda bir hastayı muayeneye çağrılma zorunluluğu, subjektif değerlendirme getiren memnuniyet oranı gibi konulara dair önerilerimizi yeniden Bakanlık yetkililerine ilettik. Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Hakkı Susmaz’ı da ziyaret ederek bu konuya dair raporumuz paylaştık. Sağlık-Sen olarak bu konuda mücadelemizi sürdürüyoruz. Derdimiz aile hekimimiz ile aile sağlığı hemşire ve ebemizin yaşadığı sorunu çözmek” diye konuştu. Ünüvar: "Sağlık-Sen sağlık sektörü için bir şans" Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Sağlık-Sen’in sağlık çalışanlarının haklarının ve sağlık sisteminin geliştirilmesi noktasında önemli işler yaptığını kaydederek, “Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’yle ilgili konular gündemde. Hiçbir bakanlık çalışanların memnuniyetini azaltmaya yönelik düzenleme yapmaz. Ama eğer uygulamada bir sıkıntı varsa bu konunun yeniden ele alınacağını düşünüyorum. Sağlık-Sen de gerçekten çok dikkatle konuyu ele alıyor. Genel Başkan Mahmut Faruk Doğan’ın buna yönelik talepleri usulünce ilettiğini biliyorum. Ben bunu Türk sağlık sistemi için bir şans olarak görüyorum” ifadelerini kullandı. “Sağlık okuryazarlığını artıracak çalışmalar yapılmalı” Sağlık okuryazarlığının artırılması gerektiğinden de bahseden Ünüvar, “Sağlık okuryazarlığı konusunda vatandaşın bilgilendirilmesi gerekiyor. Filmler, diziler, kamu spotları ve sosyal medya ile sağlık okuryazarlığını artıracak çalışmalar yapılmalı” dedi Hekimlik mesleğinin geleceğine yönelik çalışmalar yaptıklarını kaydeden Hekim Komisyonu Başkanı Dr. Hüseyin Alperen Güldiken, “Hekimlik mesleği adına, devletimize ve milletimize hizmet yolunda haklarımızı koruyarak ve geliştirerek geleceğe emin adımlarla ilerlemek kararlılığındayız. Nitekim bu kararlılık, sadece mesleğimize yönelik değil aynı zamanda mesleğimiz mensubu olacak gelecek nesillerimizin haklarını koruma noktasında da büyük öneme sahiptir. Bugün ortadan kaldırdığımız ya da kaldırılması noktasında mücadele ettiğimiz her bir sorun, şüphesiz bizden sonra gelecek meslektaşlarımızın, çalışma hayatında daha güvenli, huzurlu ve mutlu kamu hizmeti sunmasını sağlayacaktır. Sağlık hizmeti sunumunun vazgeçilmezi ve en önemli etkeni olan hekimlerimizin, çalışma hayatından sosyal hayata geniş bir perspektifte sorunlarına çözüm üretme noktasında kararlı adımlarla yol almayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı. ]]>
</content:encoded>
<category>Sağlık, Ankara</category>
<guid>https://www.hursozgazetesi.com/saglik-sen-hekimlerle-toplanti-gerceklestirdi</guid>
<pubDate>Mon, 25 Nov 2024 10:22:25 +0300</pubDate>
<enclosure url="https://hursozgazetesicom.teimg.com/crop/1280x720/hursozgazetesi-com/uploads/2024/11/agency/iha/saglik-sen-hekimlerle-toplanti-gerceklestirdi.jpg" type="image/jpeg" length="55416"/>
</item>
<item>
<title>
<![CDATA[ Uzmanı kış depresyonuna karşı uyardı ]]>
</title>
<link>https://www.hursozgazetesi.com/uzmani-kis-depresyonuna-karsi-uyardi</link>
<atom:link rel="self" href="https://www.hursozgazetesi.com/uzmani-kis-depresyonuna-karsi-uyardi" type="application/rss+xml"/>
<description>
<![CDATA[ UZMAN PSİKOLOG DİLRUBA IŞIN, MEVSİMLERİN İNSAN DUYGULARI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNE DEĞİNEREK VATANDAŞLARI DEPRESİF RUH HALLERİNE KARŞI UYARDI. ]]>
</description>
<content:encoded>
<![CDATA[ Uzman Psikolog Dilruba Işın, mevsimlerin insan duyguları üzerindeki etkilerine değinerek vatandaşları depresif ruh hallerine karşı uyardı. Psikolog Dilruba Işın, Kış depresyonuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, "Kış aylarının gelmesiyle birlikte birçok kişi kendini daha karamsar, halsiz ve mutsuz hissedebiliyor. Günlerin kısalması, güneş ışığına daha az maruz kalınması ve soğuk havaların etkisi, ’kış depresyonu’ olarak da bilinen Mevsimsel Duygudurum Bozukluğuna yol açıyor. Güneş ışığı eksikliği, beynin mutluluk hormonu olan serotonin seviyelerini düşürebilirken, uyku-uyanıklık döngüsünü düzenleyen melatonin hormonunda da dengesizliklere neden olabiliyor. Bu durum, bireylerin enerji seviyelerini düşürürken, motivasyon kaybına ve duygusal dalgalanmalara da sebep oluyor. Kişinin kendini depresif hissetmesi halinde sosyal aktivitelerini daha çok artırması gerektiğini vurgulayan Işın, “Böylesi durumlarda kendimizi sosyal aktiviteyi artırmaya, fiziksel faaliyetlerde bulunmaya zorlamalıyız. Bu şekilde depresif belirtilerden kendimizi koruyabiliriz. Depresif belirtilerin azalması için yaptığımız bu faaliyetler aslında sağlıklı ruh haline sahip insanların yapabileceği şeylerdir. Fakat biz gerçekten bir depresyon yaşıyorsak işe gitmek, sosyalleşmek, spor yapmak gibi faaliyetleri sürdürmede bir zorluk yaşarız” dedi. “Mevsimlerin insanların duygu durumları üzerinde etkileri var” Güneş ışığına maruziyetin azalması ve günlerin kısalması depresyona sebep olabilir diyen Işın, “Bizim mevsimsel depresyon dediğimiz bir durum var. Bu durum aslında kış depresyonu olarak da tanımlanabilir. Sonbahar ve kış aylarında başlayıp ilkbahar ve yaz aylarında azalan veya ortadan kaybolan depresif belirtilerle birlikte görülür. Aslında biz mevsimlerin insanlar üzerindeki etkilerini tanımlayabiliyoruz. Kış aylarında güneş ışığına maruziyetin azalması, günlerin kısalması bu depresyona sebep olabilir. Mevsimler üzerine yapılan çalışmalar da mevsimlerin insanların duygu durumları üzerinde etkileri olduğunu göstermiştir. Rize’de yapılan bir çalışmada insanların daha coşkulu veya daha öfkeli olmasını değişken hava şartlarına ve zorlu iklimle bağlantılıdır. Aynı şekilde Akdeniz ikliminde bulunan ülkelerde yaşayan insanlar da daha sıcakkanlı veya bir anda parlayıp sönen modları gözlemlemekteyiz ve bu durumun iklim ile bağlantılı olduğuna dair çalışmalar bulunmaktadır. Sivas’ı düşündüğümüzde Sivas’ta kendi yaşam şartları içerisinde sert iklime sahip bir il. Bu yüzden kendimizi de bu süreçte farkında olarak korumalıyız. Kendimizi korumamız için yapabileceğimiz bazı şeyler var. Diyelim ki kendimizde bir depresif atak değil ama depresif belirtiler hissediyoruz. Duygu durumumuzda, ruh halimizde bir değişiklik var. Böylesi durumlarda sosyal aktiviteyi artırmaya, fiziksel faaliyetlerde bulunmaya zorlamalıyız. Bunlar bize iyi gelecektir. Bu şekilde depresif belirtilerden de kendimizi koruyabiliriz.” ifadelerine yer verdi. “Kış mevsiminde ortaya çıkar ve yaz mevsiminde düzelir” Işın, mevsimsel depresyonla majör depresyonun birbirinden ayırt edilmesini vurgulayarak, “Depresif belirtilerin azalması için yaptığımız faaliyetler aslında sağlıklı ruh haline sahip insanların yapabileceği şeylerdir. Fakat biz gerçekten bir depresyon yaşıyorsak işe gitme sosyalleşme, spor yapma gibi faaliyetleri sürdürmede zorluk yaşarız. Bu nedenle kişide sosyal ortamlarda bulunmada zorluk, kendini kötü hissetme haz alamama, yaşama enerjisinin olmaması veya çok üzgün hissetme gibi durumlar varsa ve bu durumlar gündelik yaşamı etkiliyorsa bu depresyon şeklinde ortaya çıkar. Mevsimsel depresyonun ayırt edici özelliklerinden birisi ise en az iki yıl boyunca aynı aylarda gözükmüş olması gerekmesidir. Bu durum sadece kış mevsiminde ortaya çıkar ve yaz mevsiminde düzelir. Bunlar olduğunda biz mevsimsel depresyondan bahsedebiliyoruz. Eğer mevsimsel depresyon belirtileri varsa ve gündelik işlevselliği bozuyorsa o zaman bir profesyonel destek alınması gerekir” şeklinde konuştu. ]]>
</content:encoded>
<category>Sağlık, Sivas</category>
<guid>https://www.hursozgazetesi.com/uzmani-kis-depresyonuna-karsi-uyardi</guid>
<pubDate>Mon, 25 Nov 2024 10:12:47 +0300</pubDate>
<enclosure url="https://hursozgazetesicom.teimg.com/crop/1280x720/hursozgazetesi-com/uploads/2024/11/agency/iha/uzmani-kis-depresyonuna-karsi-uyardi.jpg" type="image/jpeg" length="33899"/>
</item>
<item>
<title>
<![CDATA[ ‘Çocuklarda halsizlik, solukluk ve çarpıntı, kansızlık işareti olabilir’ ]]>
</title>
<link>https://www.hursozgazetesi.com/cocuklarda-halsizlik-solukluk-ve-carpinti-kansizlik-isareti-olabilir</link>
<atom:link rel="self" href="https://www.hursozgazetesi.com/cocuklarda-halsizlik-solukluk-ve-carpinti-kansizlik-isareti-olabilir" type="application/rss+xml"/>
<description>
<![CDATA[ VM MEDİCAL PARK SAMSUN HASTANESİ ÇOCUK HEMATOLOJİSİ VE ONKOLOJİSİ UZMANI DR. MUSTAFA BİLİCİ, ANEMİ HAKKINDA BİLGİLENDİRMELERDE BULUNDU. ]]>
</description>
<content:encoded>
<![CDATA[ Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Uzmanı Dr. Mustafa Bilici, anemi (kansızlık) hastalığında görülebilecek şikâyetlere dikkat çekerek, “Anemik bir hastada aneminin ağırlığına göre ve aneminin gelişme süresine göre değişen derecede halsizlik, yorgunluk, ciltte ve mukozalarda solukluk, çarpıntı, baş dönmesi şikâyetleri görülebilir” dedi. VM Medical Park Samsun Hastanesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Uzmanı Dr. Mustafa Bilici, anemi hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Kanda en çok bulunan hücre grubunun eritrositler olduğunu belirten Dr. Bilici, “Eritrosit içerisinde oksijen-karbondioksit taşıyan kısım hemoglobin molekülüdür. Hemoglobinin yaşa göre normal değeri değişmektedir. 2 aylık bir bebekte 9 gr/dL değerine kadar normal kabul edilmekte iken, 6 aylık bebekte 10,5 gr/dL, 2 yaşından sonra ise 11,5 gr/dL’nin üzerinde olması gerekir. Tam kan sayımı, hastanelerde en sık yapılan tetkik olması nedeni ile değişik derecelerde anemiye sık rastlanmaktadır. Bu değerlerin altındaki hemoglobin değerleri kansızlık (anemi) olarak tanımlanmaktadır” diye konuştu. “Halsizlik görülebilir” Anemide görülebilecek şikâyetlerden bahseden Uzm. Dr. Bilici, “Anemik bir hastada aneminin ağırlığına göre ve aneminin gelişme süresine göre değişen derecede halsizlik, yorgunluk, ciltte ve mukozalarda solukluk, çarpıntı, baş dönmesi şikayetleri görülebilir. Ciddi kanaması olan bir hastada hemoglobin değeri 12’den 6’ya düştüğünde, hasta çok halsiz olabileceği gibi; demir eksikliğine bağlı uzun sürede kansızlığı gelişen bir hastada hemoglobin değeri 4’e, 5’e kadar düştüğünde bile hasta kendini iyi hissedebilir” şeklinde konuştu. “Çocuklarda kansızlık nedenleri” Çocuklarda kansızlık nedenlerinin genel olarak 4 gruba ayrılabileceğini belirten Bilici, şu bilgileri paylaştı: “Eritrosit hastalıkları: Eritrositlerin görevini sorunsuz bir şekilde yapabilmesi için şekillerinin ve içerdiği hemoglobin molekülünün sağlıklı olması gerekir. Çoğunlukla genetik nedenler sonucunda eritrositlerde yapısal problemler gelişmekte ve eritrositler olması gerekenden çok daha hızlı yıkılmakta ve üretilmektedir. Hastalarda artmış kan yıkımına bağlı sarılık, artmış kan üretimine bağlı alın, şakak ve çene kemiklerinde genişleme ve karaciğer/dalak büyüklüğü görülebilmektedir. Talasemi, orak hücreli anemi, eritrosit enzim eksiklikleri bu sınıftaki hastalıklara örnek olarak verilebilir. Talasemi hastalığı bu grubun en yaygın görülen hastalığıdır. Kemik iliği nakli ile tedavi edilmeyen hastaların hayat boyu 2-3 hafta aralar ile kan transfüzyonu alması gerekmektedir. Ailede kan hastalığı öyküsü olan hastaların, evliliklerinde hastalıksız çocuk sahibi olmaları için mutlaka genetik danışma almalarını öneriyoruz. Kemik iliği yetmezlikleri: Kemik iliğinde; genetik nedenlerle, ilaçların zararlı etkileri ile enfeksiyonların kemik iliğinde meydana getirdiği harabiyet sonucunda, otoimmün nedenler (bağışıklık sisteminin kemik iliğine etkileri) ile ya da kanser hastalıklarının kemik iliğini tutması ile eritrosit kök hücreleri hasarlanır ya da doğuştan hasarlıdır. Bunun sonucunda yeterli kan üretilemez. Bu hastalıklarda çoğunlukla diğer kan hücreleri olan kan pulcukları (trombositler) ve beyaz kan hücrelerinde de (lökositler, lenfositler) üretimde yetersizlik görülebilir. Tedavide kan transfüzyonları ve nedene özel tedaviler yapılabileceği gibi genetik nedenli hastalıklarda ve düzenli kan ihtiyacı olan hastalarda kemik iliği nakil tedavisi uygulanabilmektedir. Nütrisyonel eksiklikler: Dünyada ve ülkemizde en sık görülen anemi nedeni besin kaynaklı eksikliklerdir. Özellikle hızlı büyümenin en yoğun olduğu süt çocukluğu döneminde ve adolesan (ergenlik) dönemde demir ve B12 eksikliğine bağlı kansızlık sık görülmektedir. Kız adolesanlarda adet dönemi ile birlikte yetersiz beslenme olması halinde hastalarda derin anemi gelişebilmektedir. Sağlık Bakanlığı tarafından 2004 yılında başlatılan “Demir gibi Türkiye” projesi ile 4 ay - 1 yaş arasında koruyucu dozda demir tedavisi verilmesi önerilmektedir ve 9 aylık tüm bebeklere rutin hemogram bakılması önerilmektedir. Demir hayvansal kaynaklı besinlerde, yeşil sebzelerde, yumurta ve süt ürünlerinde, bakliyat ürünlerinde, kuruyemişlerde bol miktarda bulunmaktadır. Demir sadece kan üretiminde değil, aynı zamanda vücudumuzda birçok enzim sisteminin çalışmasında da görev almaktadır. Bu nedenle eksikliğinde; halsizlik, solukluk, iştahsızlık, büyüme- gelişmede duraksama, okul başarısında, anlama ve algılama fonksiyonlarında bozukluklar görülebilir. Sık enfeksiyon geçirme, toprak, kağıt yeme, ağız kenarlarında yaralar gibi şikayetler görülebilir. B12 vitamini, hayvansal kaynaklı besinlerde bulunur. B12 vitamini ve folik asit, vücudumuzda DNA sentezinde gerekli çok önemli vitaminlerdir. Eksikliklerinde kansızlığa ek olarak bir çok nörolojik şikayet görülür. Kansızlık olmadan da nörolojik şikayetler görülebilmektedir. Hastalarda vitamin eksikliği tespit ettiğimizde, öncelikle altta yatan sistemik bir hastalık varlığını da sorgulayarak hastanın tolere edebileceği formda ve vücut depolarını dolduracak şekilde yaklaşık 2-3 ay vitamin tedavileri vermekteyiz. Tedaviye rağmen vitamin düzeyleri düşük ve kansızlığı devam eden hastaların, bağırsaklardan emilim problemi olabilir ya da vitaminlerin metabolizması ile ilgili genetik nedenler olabilir. Vitamin desteği için ilk tercih ağız yolu ile verilmesi olsa da özellikle bağırsaktan emilim problemi olan hastalarımıza damar yolu ile vitamin tedavileri uygulayabilmekteyiz. Sistemik hastalıklara eşlik eden anemi: Burada aklımıza gelebilecek birçok kronik hastalıkta (romatolojik hastalıklar, böbrek hastalıkları, bağırsak hastalıkları, endokrin hastalıklar vb.) farklı mekanizmalar ile hafif düzeyde kansızlık görülebilmektedir. Çoğunlukla hemoglobin değerinde 1-2 birimlik düşüklük görülse de, daha düşük hemoglobin seviyeleri de görülebilmektedir. Ateşli hastalıklar sırasında da hemoglobin değeri 2 birim kadar düşebilir.” “Tanı ve tedavi süreci” Dr. Bilici, "Hastaların bu ayırıcı tanılarının yapılabilmesi için öncelikle hastanın şikâyetlerini, anemi gelişme sürecini, fizik muayene bulgularını ve ilk yapılan kan sonuçlarını ayrıntılı değerlendirmek gerekir. Periferik yayma ile kırmızı kan hücrelerini yapısal olarak değerlendiririz. Gerektiğinde ileri incelemeler yaparak (kemik iliği aspirasyonu, genetik testler) tanı koyup, her bir hastalık için ve hasta özelinde tedaviler planlamaktayız” ifadelerini kullandı. ]]>
</content:encoded>
<category>Sağlık, Samsun</category>
<guid>https://www.hursozgazetesi.com/cocuklarda-halsizlik-solukluk-ve-carpinti-kansizlik-isareti-olabilir</guid>
<pubDate>Mon, 25 Nov 2024 10:06:43 +0300</pubDate>
<enclosure url="https://hursozgazetesicom.teimg.com/crop/1280x720/hursozgazetesi-com/uploads/2024/11/agency/iha/cocuklarda-halsizlik-solukluk-ve-carpinti-kansizlik-isareti-olabilir.jpg" type="image/jpeg" length="23029"/>
</item>
<item>
<title>
<![CDATA[ Estetik uzmanı: “Samsun, sağlık turizminde güvenli bir seçenek" ]]>
</title>
<link>https://www.hursozgazetesi.com/estetik-uzmani-samsun-saglik-turizminde-guvenli-bir-secenek</link>
<atom:link rel="self" href="https://www.hursozgazetesi.com/estetik-uzmani-samsun-saglik-turizminde-guvenli-bir-secenek" type="application/rss+xml"/>
<description>
<![CDATA[ ÖZELLİKLE YURT DIŞINDAN SAMSUN'A TEDAVİ OLMAK İÇİN GELMEK İSTEYEN HASTALARA ÇAĞRIDA BULUNAN OPR. DR. EMRE KIYMIK, SAMSUN'DA GÜVENLİ BİR SAĞLIK HİZMETİ OLDUĞUNU BELİRTTİ. ]]>
</description>
<content:encoded>
<![CDATA[ Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Emre Kıymık, Samsun’un son zamanlarda sağlık turizminde artış olduğuna dikkat çekerek, "Gerek muayene şartları ve özenli hasta takipleri sebebiyle ciddi bir şekilde son zamanlarda sağlık turizminde artış gözükmektedir. Bunları iyi bir şekilde değerlendirerek şehrimizi kalkındırmak adına çok değerli bir sektördür" dedi. Özellikle yurt dışından Samsun’a tedavi olmak için gelmek isteyen hastalara çağrıda bulunan Opr. Dr. Emre Kıymık, Samsun’da güvenli bir sağlık hizmeti olduğunu belirtti. Opr. Dr. Emre Kıymık, "Samsun, gerek İl Sağlık Müdürlüğü tarafından gerekse de diğer gerekli kuruluşlar tarafından denetlenen bir şehirdir. O yüzden özellikle yurt dışından gelen hastalarımız için burada güvenli bir ameliyat imkanı tanınmaktadır. Gerek muayene şartları ve özenli hasta takipleri sebebiyle ciddi bir şekilde son zamanlarda sağlık turizminde artış gözükmektedir. Bunları iyi bir şekilde değerlendirerek şehrimizi kalkındırmak adına çok değerli bir sektördür. Özellikle yurt dışından Samsun’a gelmek isteyen hastalarımıza seslenmek istiyorum. Hasta takiplerimizi bakanlık ile paylaşıyoruz. Bütün her şey kayıt altında oluyor. Belirli denetimlerden geçiyoruz. Hastalarımızı ameliyattan hemen kısa bir süre sonra ülkelerine hemen geri göndermiyoruz. Erken dönem takiplerinde durumundan tamamen emin olup hastalarımızı o şekilde uğurlamaya çalışıyoruz. İyi bir konaklama seçeneği sunmaya çalışıyoruz. Cerrahi işlem sonrasında hareket kısıtlaması olmayan hastaları için şehir içinde etkinlikler yaparak şehrimizi tanıtıyoruz. Türk kültürüne ait bir şeyler göstermeye gayret ediyoruz. Giderek hasta sayımızı yükselterek Samsun’u bu noktada daha yukarıya taşımak istiyoruz” diye konuştu. ]]>
</content:encoded>
<category>Sağlık, Samsun</category>
<guid>https://www.hursozgazetesi.com/estetik-uzmani-samsun-saglik-turizminde-guvenli-bir-secenek</guid>
<pubDate>Mon, 25 Nov 2024 09:37:54 +0300</pubDate>
<enclosure url="https://hursozgazetesicom.teimg.com/crop/1280x720/hursozgazetesi-com/uploads/2024/11/agency/iha/estetik-uzmani-samsun-saglik-turizminde-guvenli-bir-secenek.jpg" type="image/jpeg" length="89446"/>
</item>
<item>
<title>
<![CDATA[ Otomobili ile şarampole uçan sürücü yaralandı ]]>
</title>
<link>https://www.hursozgazetesi.com/otomobili-ile-sarampole-ucan-surucu-yaralandi</link>
<atom:link rel="self" href="https://www.hursozgazetesi.com/otomobili-ile-sarampole-ucan-surucu-yaralandi" type="application/rss+xml"/>
<description>
<![CDATA[ ÇORUM’DA OTOMOBİLİ İLE ŞARAMPOLE UÇAN SÜRÜCÜ YARALANDI. SEDYE İLE TAŞINARAK AMBULANSA ULAŞTIRILAN SÜRÜCÜ, HASTANEYE KALDIRILDI. ]]>
</description>
<content:encoded>
<![CDATA[ Çorum’da otomobili ile şarampole uçan sürücü yaralandı. Sedye ile taşınarak ambulansa ulaştırılan sürücü, hastaneye kaldırıldı. Olay, Bahçelievler Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, A.Ö. (33) idaresindeki 19 ET 272 plakalı otomobil, şarampole uçtu. Yaklaşık 50 metre sürüklenen otomobilin sürücüsü yaralandı. Kazayı gören vatandaşlar durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen ekipler tarafından araçtan çıkartılan şahıs, sedye ile taşınarak ambulansa ulaştırıldı. Daha sonra ilk müdahalesi yapılan A.Ö., Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı. Olayla ilgili inceleme başlatıldı. ]]>
</content:encoded>
<category>Sağlık, Çorum</category>
<guid>https://www.hursozgazetesi.com/otomobili-ile-sarampole-ucan-surucu-yaralandi</guid>
<pubDate>Sat, 23 Nov 2024 17:18:33 +0300</pubDate>
<enclosure url="https://hursozgazetesicom.teimg.com/crop/1280x720/hursozgazetesi-com/uploads/2024/11/agency/iha/otomobili-ile-sarampole-ucan-surucu-yaralandi.jpg" type="image/jpeg" length="89832"/>
</item>
<item>
<title>
<![CDATA[ Bayburt'ta sağlık çalışanı anne adayları normal doğum hakkında bilgilendirildi ]]>
</title>
<link>https://www.hursozgazetesi.com/bayburtta-saglik-calisani-anne-adaylari-normal-dogum-hakkinda-bilgilendirildi</link>
<atom:link rel="self" href="https://www.hursozgazetesi.com/bayburtta-saglik-calisani-anne-adaylari-normal-dogum-hakkinda-bilgilendirildi" type="application/rss+xml"/>
<description>
<![CDATA[ ]]>
</description>
<content:encoded>
<![CDATA[ BAYBURT (AA) - Bayburt Devlet Hastanesi&#39;nde anne adaylarına normal doğum hakkında bilgi verildi.Normal Doğum Eylem Planı tanıtım etkinlikleri kapsamında, &quot;Eğitim Kurumda Sağlık Çalışanlarında Başlar&quot; temalı program düzenlendi.Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Sevinç Şık Akkoyun koordinasyonunda yürütülen etkinlikte, anne adayı personele psikolog, sosyal çalışmacı ve gebe okulu çalışanları tarafından eğitim verildi.Anne ve bebek sağlığını korumanın önemi vurgulanan eğitimde, anne adaylarının normal doğum konusunda bilinçlendirilmesi ve sağlık çalışanlarının sürece daha etkin katılımının sağlanması amaçlandı.Eğitimi tamamlayan personele, katılım belgesi verildi. ]]>
</content:encoded>
<category>Sağlık, Bayburt</category>
<guid>https://www.hursozgazetesi.com/bayburtta-saglik-calisani-anne-adaylari-normal-dogum-hakkinda-bilgilendirildi</guid>
<pubDate>Sat, 23 Nov 2024 12:42:00 +0300</pubDate>
<enclosure url="https://hursozgazetesicom.teimg.com/crop/1280x720/hursozgazetesi-com/uploads/2024/11/agency/aa/bayburtta-saglik-calisani-anne-adaylari-normal-dogum-hakkinda-bilgilendirildi.jpg" type="image/jpeg" length="80177"/>
</item>
<item>
<title>
<![CDATA[ Uzmanından çocuklarda ’akut bronşiyolit’ uyarısı ]]>
</title>
<link>https://www.hursozgazetesi.com/uzmanindan-cocuklarda-akut-bronsiyolit-uyarisi</link>
<atom:link rel="self" href="https://www.hursozgazetesi.com/uzmanindan-cocuklarda-akut-bronsiyolit-uyarisi" type="application/rss+xml"/>
<description>
<![CDATA[ Çocuk Acil Sorumlu Hekimi Doç. Dr. Murat Doğan, havaların soğumasıyla beraber çocuklarda solunum yolları enfeksiyonlarının arttığını kaydederek ailelere uyarılarda bulundu. ]]>
</description>
<content:encoded>
<![CDATA[ Kayseri Şehir Hastanesi Çocuk Acil Sorumlu Hekimi Doç. Dr. Murat Doğan; kış aylarının gelmesiyle beraber çocuklarda solunum yolu enfeksiyonlarına neden olan akut bronşiyolit hakkında bilgiler verdi. Hastalığın semptomları hakkında konuşan Doğan, "Çocukların nefes alıp vermesinde yaşanan güçlüklere solunum sıkıntısı denir. En sık nedenlerine geldiğimizde akut bronşiyolittir. Bu hastalık kış aylarındaki hastalıkların yüzde 90’nını oluşturmaktadır. Bunlara ek olarak tonsillit faranjit dediğimiz boğaz enfeksiyonu, zatürre dediğimiz pnömoni, astım, alerji gibi durumlar, boğuk ses, kısık ses, havlar tarzı öksürük ile gelen krup hastalığı, çocuk yemek yerken veya oyun oynarken boğulur tarzda gelen vakalarda da en sık karşılaştığımız yabancı cisim aspirasyonu en çok karşılaştığımız öksürük ve solunum sıkıntısı nedenleridir" dedi. "Bu çocuklardaki hastalığın yüzde 90’ını oluşturmaktadır" Ailelere uyarılarda bulunan Doç. Dr. Doğan, "Akut bronşiyolit çocuklardaki solunum sıkıntısının en sık nedenlerinden birisidir. Bu çocuklardaki hastalığın yüzde 90’nını oluşturmaktadır. Tedavisi sıvı alımı ve semptomatik yaklaşımdır. Sıvı alımı, anne sütü, taze sıkılmış meyve ve sebze sularından oluşur. Semptomatik tedavi ise çocuğun ateşinde ateş düşürücü, burun tıkanıklığında burun açıcı spreyler, öksürük tedavisinde ise öksürük şuruplarıdır. Aileler bu tedavi sürecinde bu semptomların 5-7 gün, bazen ise 2 haftaya kadar sürebileceğini unutmamalıdırlar. Bu tedavi sürecinde çocuğun solunum sayısında ciddi bir artış görürlerse, soluk alıp verirken burun kanadı hareket ediyorsa, morarma gözüküyorsa, günlük normal beslenmesi yüzde 50’nin altına düşmüşse, ciddi hırıltı, inleme ve şuur bozukluğu gibi durumlar gelişirse en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekmektedir. Kış aylarında en çok karşılaştığımız rahatsızlıklar enfeksiyon nedenlerdir. Ailelerin ilk başta dikkat etmesi gereken durum, Sağlık Bakanlığı’nın daha önce başlattığı aşı programıdır. Daha sonra hijyen kurallarının uygulanması. Bol sıvı alımı, taze meyve ve sebzelerin tüketilmesi. Mümkün olduğunca kalabalık ortamlardan uzak durulması, kapalı ortamların gün içinde birkaç kez havalandırılması, düzenli uyku ve dengeli beslenmeye dikkat edilmesi ve yapılabilirse spor yapmayı öneriyoruz" diye konuştu. ]]>
</content:encoded>
<category>Sağlık</category>
<guid>https://www.hursozgazetesi.com/uzmanindan-cocuklarda-akut-bronsiyolit-uyarisi</guid>
<pubDate>Sat, 23 Nov 2024 12:17:00 +0300</pubDate>
<enclosure url="https://hursozgazetesicom.teimg.com/crop/1280x720/hursozgazetesi-com/uploads/2024/11/agency/iha/uzmanindan-cocuklarda-akut-bronsiyolit-uyarisi.jpg" type="image/jpeg" length="85389"/>
</item>
<item>
<title>
<![CDATA[ Kampçılar ve çiftçilere uzmanından ’sonbaharda kene tehlikesi’ uyarısı ]]>
</title>
<link>https://www.hursozgazetesi.com/kampcilar-ve-ciftcilere-uzmanindan-sonbaharda-kene-tehlikesi-uyarisi</link>
<atom:link rel="self" href="https://www.hursozgazetesi.com/kampcilar-ve-ciftcilere-uzmanindan-sonbaharda-kene-tehlikesi-uyarisi" type="application/rss+xml"/>
<description>
<![CDATA[ TOKAT GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ BİYOLOJİ BÖLÜM BAŞKANI, SONBAHARDA HAYVANLARINI AHIRA ALAN ÇİFTÇİLERİ VE KAMP YAPAN VATANDAŞLARI KENE TEHLİKESİNE KARŞI UYARDI.(DOÇ. DR. ADEM KESKİN) ]]>
</description>
<content:encoded>
<![CDATA[ Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Biyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Adem Keskin, sonbaharda hayvanlarını ahıra alan çiftçileri ve kamp yapan vatandaşları kene tehlikesine karşı uyardı. Yaz mevsiminde büyük tehlike oluşturan kene riski sonbahar aylarında da artıyor. Özellikle tarım ve hayvancılıkla uğraşan çiftçilerin, kene kaynaklı hastalıklar konusunda dikkatli olmaları gerekiyor. Ciddi sağlık sorunlarına yol açabilecek hastalıkların bulaşmasına neden olan keneler, sonbaharla birlikte ahıra konulan hayvanların doğru ilaçlanmadığı takdirde diğer yılki kene popülasyonunda artmasına neden oluyor. Ayrıca uzmanlar, sonbaharda kamp ve piknik yapan vatandaşların da keneye karşı daha dikkatli olması gerektiğini söylüyor. “Bu aylarda çiftçi, kamp yapanlar ve mezbaha çalışanları dikkat” Kene kaynaklı hastalıklarda özellikle çiftçiler, kampçılar ve mezbaha çalışanlarının risk altında olduğunu belirten Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Başkanı Doç. Dr. Adem Keskin, “Kene kaynaklı hastalıklara karşı belli başlı risk gruplarımız var. Özellikle bunlar sahada olan insanlar. Mesela çiftçiler, tarımla uğraşanlar, kamp ve piknik yapanlar, özellikle mezbaha çalışanları, yine özellikle tarım ve hayvancılıkla uğraşan insanların yani yoğun hayvancılık faaliyetiyle ilgilenenler risk altındalar. Mücadele açısından da aslında kene kaynaklı hastalıklar ve kenelerle mücadele için bizim özellikle çiftçilerimize çok büyük iş düşüyor. Sahada çok yoğun miktarda gördüğümüz kenenin ana hedefi ana konakları bizim çiftlik hayvanlarımızdır. Sonbahar aylarındayız. Çiftçiler özellikle hayvanlarını sonbahar aylarında ahırlarına alıyorlar. Hayvanları ahırlarını almadan önce hayvanlarını çok güçlü ve dikkatli bir şekilde ilaçlamaları gerekiyor. Önümüzdeki dönem sahada yine o koyunların, ineklerin ve Çiftlik hayvanlarının üzerinde bulunan keneler yumurtlayacaklar. Sahaya dökülecek ve sahaya çıkmış olacaklar. Bunlar hayvanlar üzerinden gelecekler. Ya da ahırlarımız üzerinden gelecekler. Bu noktada çiftçilerimize çok büyük iş düşüyor. Hayvanlarını dikkatli bir şekilde Tarım ve Orman Bakanlığının uyguladığı ya da takip edilmesini istediği prosedüre uygun bir şekilde ilaçlamaları gerekiyor. Kene popülasyonu azaltmak için bu çok önemli” dedi. ]]>
</content:encoded>
<category>Sağlık, Tokat</category>
<guid>https://www.hursozgazetesi.com/kampcilar-ve-ciftcilere-uzmanindan-sonbaharda-kene-tehlikesi-uyarisi</guid>
<pubDate>Sat, 23 Nov 2024 11:27:04 +0300</pubDate>
<enclosure url="https://hursozgazetesicom.teimg.com/crop/1280x720/hursozgazetesi-com/uploads/2024/11/agency/iha/kampcilar-ve-ciftcilere-uzmanindan-sonbaharda-kene-tehlikesi-uyarisi.jpg" type="image/jpeg" length="99756"/>
</item>
<item>
<title>
<![CDATA[ Bu meyve kakao ve şeker yerine kullanılabilir ]]>
</title>
<link>https://www.hursozgazetesi.com/bu-meyve-kakao-ve-seker-yerine-kullanilabilir</link>
<atom:link rel="self" href="https://www.hursozgazetesi.com/bu-meyve-kakao-ve-seker-yerine-kullanilabilir" type="application/rss+xml"/>
<description>
<![CDATA[ SİVAS MEDİCANA HASTANESİNDE GÖREVLİ DİYETİSYEN CANSU ARSLAN, KAKAO VE ŞEKER YERİNE KEÇİBOYNUZU KULLANILMASINI ÖNERDİ. ]]>
</description>
<content:encoded>
<![CDATA[ Sivas Medicana Hastanesinde görevli Diyetisyen Cansu Arslan, kakao ve şeker yerine keçiboynuzu kullanılmasını önerdi. Doğal ve sağlıklı beslenme trendlerinin etkisiyle harnup meyvesi olarak da bilinen keçiboynuzu meyvesi yeniden popülerlik kazanıyor. Özellikle bağışıklık sistemini destekleyici özellikleriyle dikkat çeken bu doğal besin, hem geleneksel hem de modern tüketim yöntemleriyle sofralarda yerini alıyor. Zengin besin değerleri ve sağlık üzerindeki olumlu etkileriyle dikkatleri toplayan bu meyve; A, B ve E vitaminleri ile potasyum, kalsiyum, demir ve magnezyum içeriyor. Keçiboynuzunun kemik erimesine karşı koruyucu bir rol oynadığını belirten Uzman Diyetsiyen Cansu Arslan, “Keçiboynuzu, yağ içermeyen yapısı ve kakaodan iki kat fazla kalsiyum içermesi nedeniyle sağlıklı bir çikolata alternatifi olarak tercih edilebilir. Çekilip öğütülen keçiboynuzu kek, kurabiye ve muhallebilerde kakao veya şeker yerinde kullanılabilir. Keçiboynuzunun astım ve bronşite; demir eksikliği anemisine iyi geldiği çalışmalarla desteklenmiştir” dedi. “Uzun tokluk süresi sağlar” Uzun tokluk süresi sağladığı için hastalara önerildiğini belirten Arslan, “Zengin çözünmez posa içeriğiyle sindirim sistemimizi olumlu etkiler, uzun tokluk süresi sağlar, bu özelliğiyle diyetlerde de sık tercih edilebilir. Kan şekerini dengeleyici, glisemik indeksi düşük bir besin olan keçiboynuzunu diyabet hastaları da ara öğünlerde tercih edebilir. LDL kolesterol seviyesini düşürdüğüne dair çalışmalar da mevcuttur. İçeriğindeki tanen bileşikleri sayesinde antikanserojenik özelliktedir yani kanser oluşumunu önleyen potansiyel bir etkiye sahiptir. Keçiboynuzunun tazesi direkt tüketilebilirken, kurutulmuş hali çekilip un haline getirilerek; şeker, çikolata yerine kurabiye, kek, muhallebilerde kullanılabilir. Keçiboynuzu pekmezi ise özellikle kış aylarında bağışıklığı güçlendirmek, vücudumuzu hastalıklara karşı korumak, öksürük ataklarımız varsa bunları önlemek için günlük 1-2 tatlı kaşığı tercih edilebilir” şeklinde konuştu. ]]>
</content:encoded>
<category>Sağlık, Sivas</category>
<guid>https://www.hursozgazetesi.com/bu-meyve-kakao-ve-seker-yerine-kullanilabilir</guid>
<pubDate>Sat, 23 Nov 2024 10:48:23 +0300</pubDate>
<enclosure url="https://hursozgazetesicom.teimg.com/crop/1280x720/hursozgazetesi-com/uploads/2024/11/agency/iha/bu-meyve-kakao-ve-seker-yerine-kullanilabilir.jpg" type="image/jpeg" length="62760"/>
</item>
<item>
<title>
<![CDATA[ Doğal antibiyotik: İşkembe çorbası ]]>
</title>
<link>https://www.hursozgazetesi.com/dogal-antibiyotik-iskembe-corbasi</link>
<atom:link rel="self" href="https://www.hursozgazetesi.com/dogal-antibiyotik-iskembe-corbasi" type="application/rss+xml"/>
<description>
<![CDATA[ HAVALARIN SOĞUMASIYLA BİRLİKTE GRİBAL ENFEKSİYON VAKALARINDA ARTIŞ YAŞANIRKEN, VATANDAŞLAR HASTALIKLARA KARŞI DOĞAL ÇÖZÜMLER ARAMAYA YÖNELİYOR. ‘ŞİFA DEPOSU’ OLARAK BİLİNEN İŞKEMBE ÇORBASI, BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRMEK İSTEYENLERİN VAZGEÇİLMEZİ HALİNE GELİYOR. ]]>
</description>
<content:encoded>
<![CDATA[ Çankırı’da hava sıcaklıklarının düşmesinin ardından hastalıklardan korunan vatandaşlar, işkembe çorbasına yöneliyor. Kentte bulunan çorbacılar, kış mevsiminin gelmesi ile vatandaşların işkembe çorbasına rağbetinin arttığını söyledi. Havaların soğumasıyla birlikte gribal enfeksiyon vakalarında yaşanan artış, vatandaşları hastalıklardan korunmak için doğal yollara yönlendiriyor. Bu süreçte, ‘şifa deposu’ olarak adlandırılan işkembe çorbası, bağışıklık sistemini güçlendirmek isteyenlerin ilk tercihi oluyor. Büyük bir titizlikle ve özenle hazırlanan işkembe çorbası, hem damaklarda unutulmaz bir lezzet bırakıyor hem de hastalıklara karşı direnç kazandırıyor. Kış aylarının sembolü haline gelen işkembe çorbası, içeriğindeki vitaminler, mineraller ve doğal antibiyotik özellikleri sayesinde soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklara karşı etkili bir koruma sağlıyor. Çankırı’da bulunan çorbacılarda da kış mevsiminin gelmesi ile birlikte işkembe çorbasına ilgi arttı. Restoran işletmecileri, vatandaşların kış mevsiminde ilk tercihlerinin işkembe çorbası olduğunu söyledi. “Soğuk havalarda yoğun talep gören işkembe çorbası, insanlara doğal bir şifa vermektedir” Kış mevsiminde işkembe çorbasına gösterilen ilgiden memnun olduklarını söyleyen restoran İşletmecisi Servet Sevindim, “Havaların soğuması ile birlikte insanlar, kendilerine şifa kaynağı olarak gördükleri işkembe çorbasını tercih ediyorlar. İşkembe çorbası, eskilerden beri şifa kaynağıdır. İşkembenin en önemli şifası, vücudun daha dirençli olmasını sağlamasıdır" dedi. "Bu doğal şifayı doktorlar bile tercih ediyor” İşkembe çorbasının tarifini anlatan Sevindim, "İşkembe çorbası, ciddi anlamda titizlik gerektiren bir çorbadır. Önce işkembelerimizi büyük kazanlarda kaynatırız. Ardından tertemiz bir şekilde doğranır. Tekrar temiz su ile temizlenen işkembeler kazanlara koyularak pişirilir. İçerisine üzüm sirkesi, Çankırı’nın meşhur kaya tuzu, limon ve soğan atılır. Bu malzemeler ile birleşen işkembe, vücut direncinin kazanılmasına yardımcı olur. Doğal yoğurt ve un katarak terbiyesini yaparız. Özellikle İç Anadolu’da işkembe doğal yoğurtla terbiye edilir. Bu durumda çorbaya farklı bir tat katar. En büyük püf noktası, yoğurdun dibini tutmayacak ve kesilmeyecek bir şekilde hızla karıştırılmasıdır. Saatlerce kaynadıktan sonra hazır olan işkembe çorbasını, sarımsak sirke ve limon ile servis edilir. Soğuk havalarda yoğun talep gören işkembe çorbası, insanlara doğal bir şifa vermektedir. Bu doğal şifayı doktorlar bile tercih ediyor” diye konuştu. “Hem sıcak tutuyor, hem de hastalıklardan koruyor” Soğuk havalarda hastalıklardan korunmak için işkembe çorbası içtiğini söyleyen Hasan Öztürk ise, “Kış mevsimi geldi, ben de buraya işkembe çorbası içmeye geldim. İçerisine sarımsak, sirke ve limon katarak kendime enerji depoluyorum. Ağır bir çorba olduğu için yaz aylarında pek tercih etmem ama kış aylarında içiliyor. Hem sıcak tutuyor hem de hastalıklardan koruyor. Sarımsak, sirke ve limonda işkembeye çok yakışıyor. Grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıklardan da koruyor” dedi. ]]>
</content:encoded>
<category>Sağlık, Çankırı</category>
<guid>https://www.hursozgazetesi.com/dogal-antibiyotik-iskembe-corbasi</guid>
<pubDate>Sat, 23 Nov 2024 09:55:09 +0300</pubDate>
<enclosure url="https://hursozgazetesicom.teimg.com/crop/1280x720/hursozgazetesi-com/uploads/2024/11/agency/iha/dogal-antibiyotik-iskembe-corbasi.jpg" type="image/jpeg" length="36830"/>
</item>
<item>
<title>
<![CDATA[ Kışın vazgeçilmezi ıhlamur fiyatını ikiye katladı ]]>
</title>
<link>https://www.hursozgazetesi.com/kisin-vazgecilmezi-ihlamur-fiyatini-ikiye-katladi</link>
<atom:link rel="self" href="https://www.hursozgazetesi.com/kisin-vazgecilmezi-ihlamur-fiyatini-ikiye-katladi" type="application/rss+xml"/>
<description>
<![CDATA[ MUHARREM KAN, IHLAMURA ÇOK TALEP OLDUĞUNU ANCAK PEK TOPLAYAN OLMADIĞINDAN FİYATININ GEÇEN SENEYE GÖRE ARTTIĞINI BELİRTTİ. ]]>
</description>
<content:encoded>
<![CDATA[ Havaların soğumasıyla birlikte grip ve nezle gibi soğuk algınlığı geçiren vatandaşlar çözümü aktarlarda ararken, en çok tercih edilenler arasında ıhlamur ilk sırayı alıyor. Geçen sene kilosu 600-700 TL civarlarında olan ıhlamur, zahmetli olduğu için pek toplanmadığından fiyatı da bin 500 TL’ye kadar yükseldi. Trabzonlu aktarlardan Muharrem Kan, bu günlerde ıhlamura çok talep olduğunu söyledi. Kan “Şu anda ıhlamura talep patlama noktasında ama gelen müşteriler ıhlamurun fiyatını çok pahalı buluyor. Çok pahalı olmasının nedeni de, kimsenin artık toplamaması. Trabzon’da herkesin mahallesinde hemen hemen birer ıhlamur ağacı vardır. Eskiden dedelerimiz hem şifa hem de güzel koksun diye bahçelere dikmişti. Artık günümüzde bir yevmiyeyi kurtarmadığı için kimse toplamıyor. Akşama kadar bir kilo toplayamayacağını bildiği için herkes pek uğraşmıyor. Ihlamur bu sene kilosu bin 500 TL. Daha önce 600-700 TL idi. Artık köylerde yaşayanlar yavaş yavaş çekildikçe, şehre geldikçe oralardaki ağaçlardaki ıhlamurlar pek toplanmıyor. Günümüzde ıhlamur dikeni hiç duymadım. Hep dedelerimizin diktiği ağaçlar mevcut. Ihlamur toplamak, işçilik ister zahmetli bir iş akşama kadar bir kilo zor toplanıyor. Dolayısıyla maddi olarak pek kurtarmıyor. Ihlamuru genellikle 50 gramlık torbalar halinde 70-75 TL’ye satıyoruz. Geçen sene aynı torba 30-35 TL idi” dedi. Ihlamur nasıl demlenmeli? Ihlamuru normal çay demler gibi demlenmesi gerektiğine dikkat çeken Kan, “Eskiden ıhlamuru sobanın üzerinde saatlerce rengi kahverengiye dönene kadar kaynatılıp içilirdi. Aslında bu yanlış. Ihlamur normal çay demler gibi demlenecek. En fazla on dakika bekledikten sonra içilecek. Ihlamura limon sıkılabilir güzel koksun diye karanfil atılabilir çubuk tarçın koyulabilir daha da faydalı olur. Ihlamur içildiği zaman vücuda ısı, canlılık veriyor. Isı sayesinde insan halsiz bitkin ise kendini daha güçlü hissediyor” diye konuştu. ]]>
</content:encoded>
<category>Sağlık, Trabzon</category>
<guid>https://www.hursozgazetesi.com/kisin-vazgecilmezi-ihlamur-fiyatini-ikiye-katladi</guid>
<pubDate>Sat, 23 Nov 2024 09:15:16 +0300</pubDate>
<enclosure url="https://hursozgazetesicom.teimg.com/crop/1280x720/hursozgazetesi-com/uploads/2024/11/agency/iha/kisin-vazgecilmezi-ihlamur-fiyatini-ikiye-katladi.jpg" type="image/jpeg" length="11027"/>
</item>
<item>
<title>
<![CDATA[ Terme’ye yeni endoskopi ünitesi: Hastalar ilçe dışına gitmek zorunda kalmayacak ]]>
</title>
<link>https://www.hursozgazetesi.com/termeye-yeni-endoskopi-unitesi-hastalar-ilce-disina-gitmek-zorunda-kalmayacak</link>
<atom:link rel="self" href="https://www.hursozgazetesi.com/termeye-yeni-endoskopi-unitesi-hastalar-ilce-disina-gitmek-zorunda-kalmayacak" type="application/rss+xml"/>
<description>
<![CDATA[ AMSUN TERME DEVLET HASTANESİ'NDE ENDOSKOPİ ÜNİTESİ HİZMETE GİRDİ. YENİ AÇILAN ÜNİTE İLE HASTALAR İLÇE DIŞINA ÇIKMAK ZORUNDA KALMAYACAK. ]]>
</description>
<content:encoded>
<![CDATA[ Samsun Terme Devlet Hastanesi’nde endoskopi ünitesi hizmete girdi. Yeni açılan ünite ile hastalar ilçe dışına gitmek zorunda kalmayacak. Terme Devlet Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanları Opr. Dr. Burak Piyade, Opr. Dr. Fatih Atalay ve sağlık ekibinin görev yapacağı ünitenin hizmete girmesiyle, endoskopi işlemi için ilçe dışındaki sağlık tesislerine başvurmak zorunda kalan hastalar, ilçelerinden ayrılmadan tetkiklerini yaptırabilecekler. "Yılda bin hastaya hizmet vermesi öngörülüyor" Verilecek hizmetler hakkında bilgi veren Terme Devlet Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Mehmet Emin Aydın, "Terme Devlet Hastanemizdeki önemli eksiklerden biri olan endoskopi ünitesinin açılmış olmasından büyük mutluluk duyuyoruz. Hastanemizde bu ünite olmadığı için hastalarımız çevre hastanelere gitmek zorunda kalıyorlardı. Ünitenin açılması ile hem hastalar kendi yaşadıkları yerde hizmet alma şansına kavuştu hem de çevre hastanelerin endoskopi randevu yoğunluğu azaltıldı. Endoskopi ünitemiz haftada iki gün hizmet verecek olup yılda yaklaşık bin hastaya hizmet vermesi öngörülmektedir. Genel Cerrahi Uzmanlarımız Opr. Dr. Hamdi Burak Piyade ve Opr. Dr. Fatih Atalay, endoskopi işlemlerini yapacaklar. İşlemler hasta ve hekim konforu için anestezi eşliğinde yapılacak. Ünitede iki genel cerrahi uzmanı, iki anestezi uzmanı, iki hemşire, bir anestezi teknikeri, sekreter ve temizlik personeli görev yapacak. Endoskopi ünitesinin hastanemize kazandırılmasında emeği geçen herkese başta İl Sağlık Müdürümüz ve Kamu Hastaneleri Hizmetleri Başkanımız olmak üzere teşekkür ederim. Terme ilçemize ve hastanemize hayırlı olsun" dedi. "Hasta kabulüne başladık" Kamu Hastaneleri Hizmetleri Başkanı Uzm. Dr. Uğur Sezgin, “Samsun İl Sağlık Müdürlüğü olarak il merkezinde bulunan hastanelerimizde gastroskopi ve kolonoskopi tetkik süreçlerimizde zaman zaman ortaya çıkan yoğunlukları gidermek amacıyla ilçelerimizde de bu hizmetlerin verilmesi yolunda bir çalışma başlatmıştık. Bu çalışma çerçevesinde daha önce Çarşamba, Vezirköprü, Bafra ve Havza ilçelerimizde endoskopi ünitelerimiz hizmete girmişti. Bugün itibarıyla da Terme Devlet Hastanemiz bünyesinde oluşturduğumuz endoskopi ünitemizde de hasta kabulüne başladık. Ünitemizin Terme ve çevre bölgelerde yaşayan vatandaşlarımız için hayırlı olmasını temenni ediyor; hastane yönetimimiz başta olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu. ]]>
</content:encoded>
<category>Sağlık, Samsun</category>
<guid>https://www.hursozgazetesi.com/termeye-yeni-endoskopi-unitesi-hastalar-ilce-disina-gitmek-zorunda-kalmayacak</guid>
<pubDate>Fri, 22 Nov 2024 16:27:09 +0300</pubDate>
<enclosure url="https://hursozgazetesicom.teimg.com/crop/1280x720/hursozgazetesi-com/uploads/2024/11/agency/iha/termeye-yeni-endoskopi-unitesi-hastalar-ilce-disina-gitmek-zorunda-kalmayacak.jpg" type="image/jpeg" length="38020"/>
</item>
<item>
<title>
<![CDATA[ Köroğlu Dağları’ndan sofralara doğal şifa: Kozalak şurubu ]]>
</title>
<link>https://www.hursozgazetesi.com/koroglu-daglarindan-sofralara-dogal-sifa-kozalak-surubu</link>
<atom:link rel="self" href="https://www.hursozgazetesi.com/koroglu-daglarindan-sofralara-dogal-sifa-kozalak-surubu" type="application/rss+xml"/>
<description>
<![CDATA[ BOLU'NUN KÖROĞLU DAĞLARI'NDAN TOPLANAN ÇAM KOZALAKLARINDAN YAPILAN ŞURUPLAR, SOĞUK HAVALARDA ASTIM, BRONŞİT VE ÖKSÜRÜK HASTALARI BAŞTA OLMAK ÜZERE BİRÇOK HASTALIĞA ŞİFA OLUYOR. ]]>
</description>
<content:encoded>
<![CDATA[ Bolu’nun Köroğlu Dağları’ndan toplanan çam kozalaklarından yapılan şuruplar, soğuk havalarda astım, bronşit ve öksürük hastaları başta olmak üzere birçok hastalığa şifa oluyor. Bolu’da yaşayan 68 yaşındaki Firdevs Kabakcıoğlu, 2400 rakımda bulunan Köroğlu Dağları’ndan bahar ayında topladığı taze kozalakları şifa deposuna çeviriyor. Kabakcıoğlu, topladığı kozalakları eski usul yöntemlerden biri olan kara kazanlarda şurup haline getiriyor. Çam ağacının kozaklarından yapılan kozalak şurubu ve kozalak suyu, soğuk havalarda sık yaşanan grip, nezle, geçmeyen öksürük gibi hastalıklara şifa oluyor. Firdevs Kabakcıoğlu, hazırladığı kozalak şurubunu Bolu pazarında, kavanozu 150-200 liradan satıyor. Ekmekçi kadın kozalak şurubuna çevre illerden de yoğun talep olduğunu söyledi. "Hapın kesmediği öksürüğü bu şurup keser" Haplardan daha etkili olduğunu ifade eden Firdevs Kabakcıoğlu, "35 senedir bu pazarcılığı yapıyorum. Öksürüğe, astım, bronşite, ciğerde duman olursa onu alır. Ciğer hastalıklarına çok iyi geliyor. Biz denedik. Biz kozalağı kendimiz toplayıp, meşe odunuyla kazanda suyunu kaynatıyoruz. Bir gece bekletiyoruz, o suyu süzgeçten, hiçbir şey geçmeyecek şekilde. Ondan sonra kaynatırız. Pekmezle, balla tatlandırırız, müşteri nasıl isterse. Şeker hastalığına sadece suyunu veririz. Şurubu biraz sıvı olur. O az kaynar, onu öyle içerler. Reçeline varana kadar yaparız. Öksürüğü hemen keser. Hapın kesmediği öksürüğü bu şurup keser" dedi. "Gaziantep’e ürün gönderdim" Fiyatlara değinen Kabakcıoğlu, "Küçük kavanozlar 100, büyük kavanozlar 150 liradan satılıyor. Misafire de aynı fiyat, ayrımcılığım yok. Bu sefer Gaziantep’e ürün gönderdim. Devamında 6 şişe daha istediler. Bolu’dan İstanbul’a giden toptancılar geliyor, onlar alıyor. Bu hafta yine sözüm var yapamadım. İnşallah yaparım" diye konuştu. ]]>
</content:encoded>
<category>Sağlık, Bolu</category>
<guid>https://www.hursozgazetesi.com/koroglu-daglarindan-sofralara-dogal-sifa-kozalak-surubu</guid>
<pubDate>Fri, 22 Nov 2024 16:24:13 +0300</pubDate>
<enclosure url="https://hursozgazetesicom.teimg.com/crop/1280x720/hursozgazetesi-com/uploads/2024/11/agency/iha/koroglu-daglarindan-sofralara-dogal-sifa-kozalak-surubu.jpg" type="image/jpeg" length="61522"/>
</item>
<item>
<title>
<![CDATA[ Antibiyotiklerin gereğinden kısa ya da uzun kullanılması sıkça yapılan bir hata ]]>
</title>
<link>https://www.hursozgazetesi.com/antibiyotiklerin-gereginden-kisa-ya-da-uzun-kullanilmasi-sikca-yapilan-bir-hata</link>
<atom:link rel="self" href="https://www.hursozgazetesi.com/antibiyotiklerin-gereginden-kisa-ya-da-uzun-kullanilmasi-sikca-yapilan-bir-hata" type="application/rss+xml"/>
<description>
<![CDATA[ Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Elif Doyuk Kartal, antibiyotiklerin gereğinden kısa ya da uzun kullanılması da sıkça yapılan bir hata olduğunu belirtti. ]]>
</description>
<content:encoded>
<![CDATA[ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Elif Doyuk Kartal, antibiyotiklerin gereğinden kısa ya da uzun kullanılması da sıkça yapılan bir hata olduğunu belirtti. Kartal, “Yoğun ve uygunsuz antibiyotik kullanımı direncin en önemli tetikleyicisi olup, bağırsaklarımızdaki immun sistem düzenleyicisi yararlı bakteri dengesini de bozmaktadır. Konunun çözümü çok faktörlü olmakla birlikte, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de akılcı antibiyotik kullanımını sağlamak en önemli faktördür” diye anlattı.&nbsp; “Dünya Anti Mikrobiyal Direnç (AMD) Farkındalık Haftası” dolayısıyla bilgilendirici bir açıklama yapan Prof. Dr. Elif Doyuk Kartal, antimikrobik ilaçların bakteriler başta olmak üzere virüsler, mantarlar gibi her türlü mikroorganizma için tedavi amaçlı kullanıldığını, ancak zaman içinde duyarlılık durumunu etkileyen çeşitli nedenlerle antimikrobiyal direnç gelişebildiğini anlattı. Kartal, AMD’nin sadece insan sağlık sektörü ile ilgili bir konu olmadığını, hayvan sağlığı, gıda üretimi ve çevre üzerinde de önemli etkileri olduğunu ifade ederek, “İlaç dirençli patojenler her yerde herkes için tehdit oluşturabilmektedir. Antimikrobiyal dirençli etkenler insanlar, hayvanlar ve bitkiler ile birlikte tüm dünyada hareket halinde bulunmaktadır. Bakteriler sahip oldukları direnci birbirleri arasında aktararak doğada direnç genlerinin sürekli birikimine neden olmaktadır. Antimikrobiyal direnç açısından en önemli grup antibiyotikler olup bakteriyel etkenlerde gelişen ilaç direncinin bir sonucu olarak enfeksiyonların tedavisi giderek zorlaşmakta, hatta özellikle hastanede yatan hastalarda gözlenen mevcut antibiyotiklerin tamamına dirençli mikroorganizma enfeksiyonların tedavisi imkânsız hale gelebilmektedir. Bu durum bir yandan hastaların daha uzun süre hastanede kalmasına, ölümüne bir yandan da önemli bir işgücü kaybı ve maliyete yol açmaktadır. Yeni geliştirilen antibiyotiklerin sayısı tüm dünyada çok az olup, çok pahalı ve erişim de kolay değildir. Kaldı ki bunlara da hızla direnç gelişme riski bulunmakta olup, elimizdeki antibiyotikleri doğru kullanmazsak yeni antibiyotiklerin geliştirilmesi de çözüm olamayacak gibi görünmektedir” diye belirtti. “Akılcı antibiyotik kullanımını sağlamak en önemli faktördür” Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hem poliklinik şartlarında hem de yatan hastalarda yoğun antibiyotik kullanımı söz konusu olduğunu belirten Prof. Dr. Elif Doyuk Kartal, şunları anlattı; “Antibiyotikler sadece bakteriyel etkenlere karşı tedavi edicidir. Virus ya da diğer etkenlerde işe yaramaz. Yüzde 80-90‘ı viral etkenlere bağlı solunum yolu enfeksiyonlarında sırf ateş olması ya da sonradan alt solunum yollarına ineceği kaygısı ile antibiyotik kullanımı en sık yapılan uygunsuz kullanımlardan biridir. Viral enfeksiyonlarda da sıklıkla ateş olmaktadır. Hastanede yatan hastalarda da çoğu zaman bakteriyel bir enfeksiyon tanımlaması olmadan genel durum bozukluğu, CRP gibi akut faz parametreleri yüksekliği gibi nedenlerle antibiyotik kullanımına eğilim fazla görülmektedir. Oysa enfeksiyon dışı enflamasyonla seyreden bir çok durum CRP değerinin yükselmesine neden olabilmektedir. Antibiyotiklerin gereğinden kısa ya da uzun kullanılması da sıkça yapılan bir hatadır. Yoğun ve uygunsuz antibiyotik kullanımı direncin en önemli tetikleyicisi olup, bağırsaklarımızdaki immun sistem düzenleyicisi yararlı bakteri dengesini de bozmaktadır. Konunun çözümü çok faktörlü olmakla birlikte, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de akılcı antibiyotik kullanımını sağlamak en önemli faktördür. Antibiyotiklerin uygun endikasyonlarda ve uygun sürelerde kullanılması, hastanelerde enfeksiyon kontrolünün en üst düzeyde sağlanması, el hijyeni konusunda farkındalığın artırılması, uygun aşılamalar ile enfeksiyon etkenlerinin yayılımının engellenmesi alınabilecek önlemlerin başlıcalarıdır.” ]]>
</content:encoded>
<category>Sağlık</category>
<guid>https://www.hursozgazetesi.com/antibiyotiklerin-gereginden-kisa-ya-da-uzun-kullanilmasi-sikca-yapilan-bir-hata</guid>
<pubDate>Fri, 22 Nov 2024 14:59:00 +0300</pubDate>
<enclosure url="https://hursozgazetesicom.teimg.com/crop/1280x720/hursozgazetesi-com/uploads/2024/11/1854058.jpg" type="image/jpeg" length="38499"/>
</item>
<item>
<title>
<![CDATA[ Of'ta kan bağışı kampanyası düzenlendi ]]>
</title>
<link>https://www.hursozgazetesi.com/ofta-kan-bagisi-kampanyasi-duzenlendi-2</link>
<atom:link rel="self" href="https://www.hursozgazetesi.com/ofta-kan-bagisi-kampanyasi-duzenlendi-2" type="application/rss+xml"/>
<description>
<![CDATA[ ]]>
</description>
<content:encoded>
<![CDATA[ TRABZON (AA) - Trabzon&#39;un Of ilçesinde kan bağışı kampanyası organize edildi.Of Hacı Mehmet Bahattin Ulusoy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Kızılay ve Sosyal Dayanışma Kulübü öğrencileri, &quot;birbirimize candan bağlıyız&quot; sloganıyla kampanya düzenledi.İlçe Milli Eğitim Müdürü İdris Kabahasanoğlu, Okul Müdürü Bülent Saka, bazı öğretmen ve veliler, okul bahçesinde konuşlanan Türk Kızılay&#39;ın mobil kan alma aracında kan bağışladı.Kabahasanoğlu, kendisinin de düzenli kan bağışçısı olduğunu belirterek, kampanyayı gerçekleştirenlere ve destekleyenlere teşekkür etti. ]]>
</content:encoded>
<category>Sağlık, Trabzon</category>
<guid>https://www.hursozgazetesi.com/ofta-kan-bagisi-kampanyasi-duzenlendi-2</guid>
<pubDate>Fri, 22 Nov 2024 14:19:19 +0300</pubDate>
<enclosure url="https://hursozgazetesicom.teimg.com/crop/1280x720/hursozgazetesi-com/uploads/2024/11/agency/aa/ofta-kan-bagisi-kampanyasi-duzenlendi.jpg" type="image/jpeg" length="33640"/>
</item>
<item>
<title>
<![CDATA[ Cüneyt Aldemir, 22 Kasım Diş Hekimliği Günü'nün Önemine TBMM'de Vurgu Yaptı ]]>
</title>
<link>https://www.hursozgazetesi.com/cuneyt-aldemir-22-kasim-dis-hekimligi-gununun-onemine-tbmmde-vurgu-yapti</link>
<atom:link rel="self" href="https://www.hursozgazetesi.com/cuneyt-aldemir-22-kasim-dis-hekimligi-gununun-onemine-tbmmde-vurgu-yapti" type="application/rss+xml"/>
<description>
<![CDATA[ Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Üyesi ve Ak Parti Tokat Milletvekili Dt. Cüneyt Aldemir, 22 Kasım Diş Hekimliği Günü ve Ağız ve Diş Sağlığı Haftası vesilesiyle Genel Kurul’da kapsamlı bir konuşma yaptı. ]]>
</description>
<content:encoded>
<![CDATA[ Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu, "Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"ni görüşmek üzere Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder başkanlığında toplandı. Gündeme geçmeden önce dört milletvekiline gündem dışı söz verildi. Bu kapsamda Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Üyesi ve Ak Parti Tokat Milletvekili Dt. Cüneyt Aldemir, 22 Kasım Diş Hekimliği Günü ve Ağız ve Diş Sağlığı Haftası vesilesiyle Genel Kurul’da kapsamlı bir konuşma yaptı. &nbsp; Aldemir, konuşmasında diş hekimliği mesleğinin tarihsel gelişimini, önemini ve sağlık alanındaki dönüşümün bu meslek üzerindeki etkilerini detaylı şekilde ele aldı. “22 Kasım 1908'de, ‘Dişçi Mekteb-i Aliyesi’ adıyla açılan ilk Diş Hekimliği Fakültesi, ülkemizde bilimsel diş hekimliğinin başlangıcı kabul edilmektedir. 1996’dan bu yana 22 Kasım Diş Hekimliği Günü, aynı hafta ise ‘Ağız ve Diş Sağlığı Haftası’ olarak kutlanmaktadır.” diyen Aldemir, mesleğin yalnızca bilgi ve beceri değil, aynı zamanda yüksek etik değerler, empati ve insan sevgisi gerektiren bir sanat olduğuna dikkat çekti.&nbsp;“Diş Hekimlerinin Fedakarlığı Sağlıklı Toplumun Temel Taşıdır”&nbsp; Aldemir, konuşmasında diş hekimliği mesleğinin toplum sağlığı için taşıdığı önemi şu sözlerle vurguladı: &nbsp; “Her bir hastanın gülüşüne umut, yaşamına konfor katan diş hekimlerinin fedakarlığı ve bilgeliği, sağlıklı bir toplumun temel taşını oluşturur. Mesleğimizin bilime, sabra ve sanata dayalı doğası, her birimizin titizlikle çalışmasını ve en iyiyi hedeflemesini gerektirir. Hemşiresinden teknikerine, güvenlik görevlisinden temizlik personeline kadar bu kutsal mesleğin her aşamasında görev yapan ekip arkadaşlarımızın ve meslektaşlarımızın emeğini saygıyla selamlıyorum.” &nbsp; 2002 Öncesi ve Sonrası Döneme Vurgu &nbsp; Aldemir, diş sağlığı hizmetlerinin mevcut durumunu değerlendirirken, 2002 öncesi ve sonrası döneme dikkat çekti. 2002 öncesinde kamuda sunulan ağız ve diş sağlığı hizmetlerinin yetersizliğine işaret eden Aldemir, bu durumun toplumda diş sağlığına verilen önemin azalmasına yol açtığını belirtti. &nbsp; “Hükümetimiz, 22 yıllık iktidarı boyunca sağlık hizmetlerinde hem tedavi edici hem de koruyucu alanlarda köklü reformlara imza atmış, bu alanda vizyoner bir yaklaşımı hayata geçirmiştir.” diyen Aldemir, yapılan yatırımlarla ağız ve diş sağlığı hizmetlerinin modernize edildiğini ve daha erişilebilir hale getirildiğini ifade etti. &nbsp; Sağlık Alanında Elde Edilen İlerlemeler &nbsp; Aldemir, ağız ve diş sağlığı hizmetlerinde gelinen noktayı rakamlarla açıkladı: - Hizmet Tesisleri: 2002 yılında 14 olan Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi (ADSM) sayısı 2024 itibarıyla 138’e, Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi sayısı ise 1’den 41’e çıkarıldı. &nbsp; - Diş Hekimi Sayısı: 2002’de 100 bin kişiye düşen diş hekimi sayısı 25 iken, 2024 itibarıyla bu sayı 57’ye ulaştı. Ayrıca, kamuda 15 bin, üniversitelerde 7 bin ve özel sektörde yaklaşık 25 bin diş hekiminin görev yaptığını belirtti. &nbsp; - Engelli Hizmetleri: Engelli bireyler için özel olarak tasarlanmış 15 Engelli Diş Tedavi Birimi’nin hizmete alındığını, bu sayının kısa vadede 25’e çıkarılacağını ifade etti. Ayrıca, 2024 yılının ilk 9 ayında genel anestezi ve evde sağlık hizmetleri kapsamında 17 bin engelli vatandaşa hizmet sunulduğunu söyledi. &nbsp; - Aile Diş Hekimliği Modeli: Pilot illerde başlatılan bu model sayesinde 43 birimde 15 binden fazla vatandaşa sağlık hizmeti sunuldu.&nbsp;Diş Hekimlerinin Özlük Haklarında Önemli Düzenlemeler&nbsp; Sağlıkta Beyaz Reform kapsamında diş hekimlerinin özlük haklarında yapılan iyileştirmelere değinen Aldemir, ek ödeme katsayılarının tıp hekimleriyle eşitlenmesinin mesleğin itibarını artırdığını belirtti. Ayrıca, geçtiğimiz yıl yapılan yasal düzenlemelerle diş hekimlerinin muayenehanelerinde meslektaş istihdamının önünün açıldığını ifade etti. &nbsp; “Yerli ve Milli Üretim Sağlık Alanında da Güçleniyor”&nbsp; Ağız ve diş sağlığı hizmetlerinde kullanılan pek çok malzemenin yerli üretimle karşılandığını belirten Aldemir, bu durumun hem maliyetleri düşürdüğünü hem de sağlık sektörünü dışa bağımlılıktan kurtardığını söyledi. &nbsp; İsrail’e Sert Tepki &nbsp; Konuşmasının sonunda İsrail’in sağlık hizmetlerini hedef alan saldırılarını kınayan Aldemir, “İnsanlığa zulmeden, hastaneleri hedef alarak masum canları hiçe sayan ve sağlık hizmetlerine engel olan İsrail terörünü lanetliyorum.” dedi. &nbsp; Tüm Meslektaşlarına ve Sağlık Çalışanlarına Kutlama Mesajı &nbsp; Aldemir, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: &nbsp; “Bu vesileyle; tüm meslektaşlarımın 22 Kasım Diş Hekimliği Günü’nü ve halkımızın Ağız ve Diş Sağlığı Haftası’nı kutluyor; pandemi sürecinde ve asrın felaketi olan depremlerde şehit düşen diş hekimlerimizi rahmetle anıyorum.” &nbsp; ]]>
</content:encoded>
<category>Gündem, Ankara, Politika, Sağlık, Siyaset, Tokat, Türkiye Gündemi</category>
<guid>https://www.hursozgazetesi.com/cuneyt-aldemir-22-kasim-dis-hekimligi-gununun-onemine-tbmmde-vurgu-yapti</guid>
<pubDate>Fri, 22 Nov 2024 10:44:00 +0300</pubDate>
<enclosure url="https://hursozgazetesicom.teimg.com/crop/1280x720/hursozgazetesi-com/uploads/2024/11/cuneyt-aldemir-22-kasim-dis-hekimligi-gununun-onemine-tbmmde-vurgu-yapti.jpg" type="image/jpeg" length="81821"/>
</item>
<item>
<title>
<![CDATA[ Sincan Belediyesi’nden “Ağız ve Diş Sağlığı” semineri ]]>
</title>
<link>https://www.hursozgazetesi.com/sincan-belediyesinden-agiz-ve-dis-sagligi-semineri</link>
<atom:link rel="self" href="https://www.hursozgazetesi.com/sincan-belediyesinden-agiz-ve-dis-sagligi-semineri" type="application/rss+xml"/>
<description>
<![CDATA[ SİNCAN BELEDİYESİ, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI HAFTASI KAPSAMINDA “AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI” KONULU BİR SEMİNER DÜZENLEDİ. ]]>
</description>
<content:encoded>
<![CDATA[ Sincan Belediyesi, Ağız ve Diş Sağlığı Haftası kapsamında “Ağız ve Diş Sağlığı” konulu bir seminer düzenledi. Sincan Belediyesi tarafından Ağız ve Diş Sağlığı Haftası kapsamında “Ağız ve Diş Sağlığı” semineri yapıldı. Uzman Diş Hekimi Berna İlhan ve Sorumlu Diş Hekimi Dt. Nuray Erel, ağız ve diş bakımının nasıl yapılacağından protez çeşitlerine kadar birçok konuda Sincanlılara bilgi verdi. Lale Konferans Salonu’nda gerçekleşen “Ağız ve Diş Sağlığı” seminerinde vatandaşlar ağız ve diş sağlığı ile ilgili merak ettiği tüm sorularına cevap buldu. Uzman Diş Hekimi Berna İlhan ve Sorumlu Diş Hekimi Dt. Nuray Erel, ağız ve diş sağlığının tüm detaylarını anlatarak hijyen vurgusu yaptı. Ağız ve diş bakımının öneminden bahseden Diş Hekimi Berna İlhan, özellikle protez diş temizliği ile ilgili bilgiler verdi. Diş Hekimi İlhan özellikle 5 maddeye dikkat çekti. Bu maddeler, Protez bakımı için uygun diş fırçası ve macunu kullanılmalı, Protezin kırılmaması için protez kabında bakım yapılmalı, 6 ayda bir kontrole gidilmeli, Ağız kokusu oluşmaması için gece dişlerin çıkarılması, Yemeklerden sonra protezlerin temizlendi. Protez çeşitleri ve özelliklerini anlatan Diş Hekimi İlhan ve Diş Hekimi Dt. Nuray Erel, ayrıca implant dişler hakkında da vatandaşları aydınlattı. Seminer sorununda vatandaşların sorularını cevapladılar. ]]>
</content:encoded>
<category>Sağlık, Ankara</category>
<guid>https://www.hursozgazetesi.com/sincan-belediyesinden-agiz-ve-dis-sagligi-semineri</guid>
<pubDate>Thu, 21 Nov 2024 16:27:39 +0300</pubDate>
<enclosure url="https://hursozgazetesicom.teimg.com/crop/1280x720/hursozgazetesi-com/uploads/2024/11/agency/iha/sincan-belediyesinden-agiz-ve-dis-sagligi-semineri.jpg" type="image/jpeg" length="55765"/>
</item>
<item>
<title>
<![CDATA[ ’Boyun fıtığını ameliyatsız tedavi etmek mümkün’ ]]>
</title>
<link>https://www.hursozgazetesi.com/boyun-fitigini-ameliyatsiz-tedavi-etmek-mumkun</link>
<atom:link rel="self" href="https://www.hursozgazetesi.com/boyun-fitigini-ameliyatsiz-tedavi-etmek-mumkun" type="application/rss+xml"/>
<description>
<![CDATA[ BEYİN VE SİNİR CERRAHİSİ UZMANI OPR. DR. ALİ KEMAL ULAŞ, BOYUN FITIĞININ CERRAHİ MÜDAHALE OLMADAN DA DÜZELEBİLECEĞİNİ SÖYLEDİ. ]]>
</description>
<content:encoded>
<![CDATA[ Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Ali Kemal Ulaş, boyun fıtığının cerrahi müdahale olmadan da düzelebileceğini söyledi. Çağın hastalıklarından biri olan fıtık, sağlığı olduğu kadar günlük hayatı da olumsuz etkiliyor. Liv Hospital Samsun Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Ali Kemal Ulaş, boyun fıtığı ve tedavisi hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Boyun fıtığının ne olduğundan bahseden Opr. Dr. Ulaş, “Omurlar birbirine, bir disk ve ‘faset’ eklemleri denilen iki küçük eklemle bağlıdır. Bir omuru diğerine bağlayan sağlam bağlantılı dokulardan oluşan disk, omurların arasındaki bir yastık ya da amortisör gibi görev yapar. Disk ve faset eklemleri hareketlerinize, eğilmenize, boynunuzu ve sırtınızı döndürebilmenize imkan sağlar. Disk, ‘anulusfibrosus’ adı verilen sert dış tabaka ve ‘nükleuspulposus’ adı verilen jel kıvamında merkez yapıdan oluşur. Yaşlanmayla beraber diskin merkez yapısı su içeriğini kaybetmeye başlayabilir ve diskin fonksiyonlarında bozulmaya yol açabilir. Disk merkez tabakasında bozulmalar olabileceği gibi, dış tabakada da zedelenme ve yırtılmalar meydana gelebilir. Bu durumda, diskin merkez yapısı(nuckleus pulposusun), dış tabakadaki yırtıktan, sinirler ve omuriliğin geçtiği kanala doğru taşması fıtığa neden olabilir. Bu olay boyunda meydana geldiği zaman buna boyun fıtığı adı verilir. Boyun fıtığı sinirlere baskı yapabilir ve kollara doğru yansıyan ağrıya, sızlamaya, his kaybına veya kuvvet kaybına yol açabilir. Nadiren boyun fıtığı omurilik üzerinde baskıya neden olabilir ve bu durum da bacaklarda problemlere neden olabilir" diye konuştu. “Hekim önerileri göz ardı edilmemeli” Boyun fıtığının cerrahi müdahale olmadan da düzelebileceğini söyleyen Opr. Dr. Ulaş, "Bu yüzden öncellikle boyun fıtığından kaynaklanan ağrıyı azaltmak için cerrahi dışı seçenekler uygulanır. Doktorunuz kısa periyotlarla dinlenme, boyun hareketlerini kısıtlama, ödemi azaltan antiinflamatuvar ve ağrıyı kontrol eden analjezik ilaçlar, fizik tedavi, egzersiz veya epidural steroid enjeksiyonu tedavisi içeren cerrahi olmayan tedavileri uygulamanızı önerebilir. Cerrahi olmayan tedavilerde amaç, boyun fıtığı materyalinin oluşturduğu sinirlerdeki irritasyonu azaltmak, ağrıyı hafifletmek ve hastalığın fiziksel sonuçlarını iyileştirmektir. Bu, boyun fıtığı hastalarına uygulanan sıklıkla bir seri tedavi metodundan oluşan organize bakım programı ile başarılı olabilir” şeklinde konuştu. Tedavi seçenekleri Dr. Ali Kemal Ulaş, diğer tedavi seçenekleriyle ilgili, "Epidural enjeksiyonlar veya çeşitli blok enjeksiyonları, yoğun kol ağrılarınız varsa önerilebilir. Doktorunuz tarafından, epidural (omurilik zarı dışına) veya sinir kökleri çevresine özel bir müdahale ile kortikosteroid ve lokalanestezik madde uygulanması sonucu gerçekleştirilir. Başlangıç enjeksiyonundan sonra bir veya iki enjeksiyon daha ileri bir tarihte yapılabilir. Bu kapsamlı bir rehabilitasyon ve tedavi programının bir parçası olarak yapılmalıdır. Enjeksiyonun amacı sinir ve diskteki inflamasyonu azaltmaktır. Tetik nokta enjeksiyonları, omurga boyunca ağrılı yumuşak dokulara ve kaslara direkt uygulanan lokalanestezik madde (bazen kortikosteroidlerle birlikte) enjeksiyonlarıdır. Ara sıra ağrı kontrolü için kullanılsalar da, tetik nokta enjeksiyonları, boyun fıtığının iyileşmesine yardımcı olmazlar" ifadelerini kullandı. “Güç kaybı varsa ameliyat yapılabilir” Dr. Ali Kemal Ulaş şunları söyledi: "Cerrahi tedavi, ağrısı tıbbi tedavi yöntemleriyle geçmeyen, belirgin güç kaybı olan, belirgin omurilik basısı olan hastalar için gerekli olabilir. Cerrahinin amacı diskin omuriliğe ve sinire baskı yapan kısmının ortadan kaldırılmasıdır. Ameliyatın, boynun ön tarafından veya boynun arka tarafından mı gerçekleştirileceği teknik karara, boyun fıtığının tam yerine, cerrahın tecrübesi ve seçeneklerini içeren birçok faktöre bağlıdır. Her iki yaklaşımda da boyun fıtığının sinir yapılara baskısı ortadan kaldırılır." ]]>
</content:encoded>
<category>Sağlık, Samsun</category>
<guid>https://www.hursozgazetesi.com/boyun-fitigini-ameliyatsiz-tedavi-etmek-mumkun</guid>
<pubDate>Thu, 21 Nov 2024 12:53:21 +0300</pubDate>
<enclosure url="https://hursozgazetesicom.teimg.com/crop/1280x720/hursozgazetesi-com/uploads/2024/11/agency/iha/boyun-fitigini-ameliyatsiz-tedavi-etmek-mumkun.jpg" type="image/jpeg" length="29544"/>
</item>
<item>
<title>
<![CDATA[ Bayıltan kitleden 5 saatlik ameliyatla kurtuldu ]]>
</title>
<link>https://www.hursozgazetesi.com/bayiltan-kitleden-5-saatlik-ameliyatla-kurtuldu</link>
<atom:link rel="self" href="https://www.hursozgazetesi.com/bayiltan-kitleden-5-saatlik-ameliyatla-kurtuldu" type="application/rss+xml"/>
<description>
<![CDATA[ - Amasya'da yaşayan 49 yaşındaki Cevriye Kasımoğlu'nun yüksek tansiyon ve bayılma nöbetlerine neden olan aort damarındaki 10 santimetre büyüklüğündeki kitle, İzmir'de özel bir hastanede gerçekleştirilen operasyonla alındı - Doç. Dr. Ogün Erşen: "Kitle nedeniyle vücutta her an yüksek miktarda adrenalin salgılanıyordu. Hastamız ani heyecan ve korku atağıyla bayılıyordu" - Kasımoğlu: "Birdenbire heyecanlanıyor, elim kolum tutmuyordu. Ameliyattan sonra gayet iyiyim" ]]>
</description>
<content:encoded>
<![CDATA[ İZMİR (AA) - TEZCAN EKİZLER - İzmir&#39;de, vücuduna adrenalin salgılayan kitle nedeniyle yüksek tansiyon sorunu yaşayan, ani ataklarla da sık sık bayılan 49 yaşındaki Cevriye Kasımoğlu, aort damarını saran bu kitleden ameliyatla kurtulup yaşadığı zor günleri geride bıraktı.Amasya&#39;da yaşayan 3 çocuk annesi Kasımoğlu&#39;na 3 yıl önce gittiği hastanede yüksek tansiyon teşhisi konuldu. Kullandığı ilaç ve tedaviye rağmen tansiyonu bir türlü düşmeyen Kasımoğlu&#39;nda bu hastalık sık sık bayılmayla kendini göstermeye başladı.Sağlık sorunları gittikçe artan Cevriye Kasımoğlu, bir yakınının önerisiyle İzmir&#39;deki özel bir hastaneye başvurdu.Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ogün Erşen tarafından muayene edilen Kasımoğlu&#39;nun aort damarı ile böbrek arasında 10 santimetre büyüklüğünde bir kitle tespit edildi.Vücudun alışılageldik bir yerinde bulunmadığı için tıp literatüründe &quot;çok nadir bir kitle&quot; diye tanımlanan kitlenin hastanın vücuduna adrenalin salgıladığı da belirlendi. Bunun üzerine ameliyat kararı alındı. Doç. Dr. Erşen ve ekibi, 5 saat süren ameliyatın ardından kitleyi çıkararak, hastanın sağlığına kavuşmasını sağladı.- &quot;Hastamız ani heyecan ve korku atağıyla bayılıyordu&quot;Doç. Dr. Ogün Erşen, AA muhabirine, bu tür kitlenin genellikle hastaların böbrek üstü bezlerinde oluştuğunu belirtti.Kasımoğlu&#39;nda baş gösteren bu hastalığın dünyada &quot;milyonda 2&quot; görüldüğünü dile getiren Erşen, şöyle konuştu:&quot;Kitle yaklaşık 10 santimetre boyutunda ve aort damarını kısmen sarmış tehlikeli bir yerdeydi. Kitle nedeniyle vücutta her an yüksek miktarda adrenalin salgılanıyordu. Hastamız ani heyecan ve korku atağıyla bayılıyordu. Kitle vücuda adrenalin salgıladığı için hastada &#39;adrenalin bağımlılığı&#39; oluşuyor. Kitleye bir müdahaleyle ve dokunmada bile vücuda çok ciddi bir adrenalin salgılanması oluyordu. Bu sebeple kitleye hiç dokunmadan aort damarıyla bağlantısını keserek adrenalini engelledik. Sonra kitleyi çıkarttık ancak böyle hastalarda asıl sıkıntı ameliyattan sonra oluyor. Adrenalin vücuttan çekildiği için bu sefer adrenalini dışarıdan vermek zorunda kalıyorsunuz. 2 gün boyunca yoğun bakımda damardan adrenalin vererek bir nevi bağımlılığı tedavi ettik. Hastamızda artık heyecanlanma nöbetleri, tansiyon yükseklikleri kesildi, normal hayatına devam ediyor.&quot;Cevriye Kasımoğlu da uzun süre ilaç kullanmasına rağmen tansiyon sorununun devam ettiğini, bu nedenle sol göz içinde kanamalar olduğunu söyledi.Son dönemde bayılma nöbetleri geçirmeye başladığını anlatan Kasımoğlu, &quot;Aşırı terlemem de oluyordu. Birdenbire heyecanlanıyor, elim kolum tutmuyordu. Ameliyattan sonra gayet iyiyim. Baş dönmem bitti. Tansiyonum 13-14 arası o da normal. Doktoruma teşekkür ederim.&quot; diye konuştu. ]]>
</content:encoded>
<category>Sağlık, Izmir</category>
<guid>https://www.hursozgazetesi.com/bayiltan-kitleden-5-saatlik-ameliyatla-kurtuldu</guid>
<pubDate>Thu, 21 Nov 2024 11:27:23 +0300</pubDate>
<enclosure url="https://hursozgazetesicom.teimg.com/crop/1280x720/hursozgazetesi-com/uploads/2024/11/agency/aa/bayiltan-kitleden-5-saatlik-ameliyatla-kurtuldu.jpg" type="image/jpeg" length="45867"/>
</item>
</channel>
</rss>