Gelecekte Tokat Paneli, Tokat İstişare Heyeti Başkanı Mehmet Emin Atmaca'nın öncülüğünde organize edildi ve panel başkanlığını Prof. Dr. Ertuğrul Yaman üstlendi. 

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı´ nın okunmasıyla başlayan panelde, Tokat’ın tarihinden eğitimine, kentleşmesinden ekonomisine kadar çeşitli konular ele alındı. Alanında uzman konuşmacılar, şehrin farklı yönlerini değerlendirerek, Tokat'ın geleceği için stratejik öneriler sundular. 

Panelde, Prof. Dr. Ahmet İnanır "Tokat'ta İstişare ve Biz Olma Kültürü", Prof. Dr. Alpaslan Demir "Tokat, Tarih, Kültür ve Turizm", Prof. Dr. Ömer Faruk Sönmez "Tokat'ta Eğitim ve Sosyal Yapı", Jeoloji Mühendisi Haydar Alpat "Tokat'ta Kentleşme", Prof. Dr. Rüstem Cangi "Tokat, Tarım ve Ekonomi", Gazeteci Fatih Kılıç ise "Şehrin Tanıtımı ve İletişim" başlıkları altında sunumlar gerçekleştirdi. Tokat’ın geleceğini şekillendirmek amacıyla gerçekleştirilen panelde, şehrin tarihi dokusu, kültürel mirası, eğitim potansiyeli, kentleşme planları ve ekonomik fırsatları üzerinde duruldu. 

Tokat'ın Turizm Potansiyeli Masaya Yatırıldı

Prof. Dr. Alpaslan Demir, "Tokat, Tarih, Kültür ve Turizm" başlıklı konuşmasında, Tokat’ın sahip olduğu tarihi ve kültürel zenginliklerin yeterince değerlendirilemediğine vurgu yaptı. Demir, Tokat'ın, özellikle turizm açısından daha fazla tanıtılması ve bir strateji belirlenmesi gerektiğini belirtti. Tokat'ın tarihi eser bakımından Amasya’dan çok daha büyük bir potansiyele sahip olduğunu ifade eden Demir, Amasya'nın yıllık bir milyon turiste ev sahipliği yapmasına karşın Tokat’ın sadece 138 bin turisti ağırladığını belirterek, "Tokat, Amasya'nın turist rakamlarına ulaşabilecek kapasiteye sahip. Ancak bunun için stratejik bir planlama ve halkın katılımıyla bir seferberlik gerekiyor" dedi.

Fotoğraf tutkunları Ekinoks 2024’te 100 bin lira için yarışacak! Fotoğraf tutkunları Ekinoks 2024’te 100 bin lira için yarışacak!

Demir, ayrıca Tokat’ın tarihinin ve kültürel zenginliklerinin şehirde yaşayanlar tarafından yeterince bilinmediğini ve bu konuda farkındalık yaratılması gerektiğini vurguladı. Tokat’ın geleceğinde turizm ve üniversitenin lokomotif sektörler olarak öne çıkacağını belirten Demir, profesyonel ekipler tarafından şehrin marka stratejisinin belirlenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Demir, “Tokat önemli bir kent, geçmişten gelen önemli bir potansiyeli var. Tokatlıların şehrine sahip çıkması için  tarihini ve bu potansiyeli bilmesi gerekiyor. Tokat’ın geleceği için iki lokomotif önemli birisi turizm diğeri üniversite. Profesyonel bir şekilde bu şehrin turizm merkezi olabilmesi için kurulacak ekiplerle bir stratejinin belirlenmesi gerekiyor. Geç kalınmıştır ama bu geç kalındığı için bırakılacak bir mevzu değildir, dolayısıyla bu şehrin marka stratejisini geliştirmek için çalışmalara biran önce başlamak gerekiyor. Profesyonel bir şekilde bu şehrin turizm merkezi olabilmesi için kurulacak ekiplerle bir stratejinin belirlenmesi gerekiyor. Tokat tamamen Türkler tarafından kurulmuş Anadolu’daki tek şehirdir Amasya'nın tarihi eser bağlamında Tokat'la rekabet etmesi mümkün değil. Tokat'ın tarihi eser bağlamında Amasya'dan potansiyeli daha fazla. Bu şehrin geleceğinde turizm lokomotif olabilir. Amasya'nın bir milyon turist hedefini biz şu an yüz kırk bindeyiz, bizim bunu yakalayacak potansiyelimiz var. Ama bununla ilgili de stratejinin oluşturması gerekiyor. Bu sadece yöneticilerle olacak iş değil. Halkın yani top yekün bir seferberlikle yapılması gerekiyor. Halkın da inanması gerek.” Şeklinde konuştu. 

"Tokat'ta İstişare ve Biz Olma Kültürü"

Prof. Dr. Ahmet İnanır ise "Tokat'ta İstişare ve Biz Olma Kültürü" başlıklı konuşmasında, istişarenin ve ortak aklın önemine değindi. İnanır, Tokat’ın tarihsel süreçte özgün birikimleri ile ön plana çıktığını ve bu birikimlerin günümüzde de sürdürülebilmesi için istişare kültürünün yaşatılması gerektiğini söyledi. Ayrıca, eleştirilerin daha iyi işler yapılması adına önemine dikkat çekti. İnanır, “Atalarımız bin bilsende bir bilene danış diyor. Danıştığımızda aşılamayan engeller aşılır hale geliyor. Danışan dağlar aşmış, danışmayan düz yolda şaşmış, dolayısıyla Tokat tarihi açıdan çok özgün birikimleri insanlara sunmuş bir şehir. Günümüzde iletişim çağında insanlar sosyal medya ile görüşünü yazabiliyor, söylüyor. Eleştriler bizim daha iyi işler yapmamızı sağlar. Bizde yapacağımız işi atalarımız gibi arkamızda eser bırakacak şekilde yapmamız lazım” ifadelerini kullandı. 

Tokat'ta Eğitim ve Sosyal Yapı

Prof. Dr. Ömer Faruk Sönmez, "Tokat'ta Eğitim ve Sosyal Yapı" başlıklı konuşmasında, şehrin üniversiteyle olan ilişkisini değerlendirdi. Sönmez, üniversitenin Tokat’ın gelişiminde bir lokomotif olduğunu belirterek, 35 bin öğrenciye ev sahipliği yapan şehrin bu potansiyeli daha iyi değerlendirmesi gerektiğini ifade etti. Sönmez, "Üniversite öğrencileri burada hem eğitim alıyor hem de şehrin ekonomisine katkı sağlıyor. Bu nedenle üniversiteye sahip çıkmamız ve onu desteklememiz gerekiyor. Üniversite şehrin lokomatifi, çünkü 35 bin öğrencimiz var. Ev kiralayacaklar, alışveriş yapacaklar, bu şehrimizin bir kazancı ve katkısı çok büyük. Şehrin kalkınmasında üniversitenin lokomotif olduğunu biliyoruz ve bununla ilgili çalışmalarımız devam ediyor.” dedi. 

Tokat'ta Kentleşme Üzerine

Tokat Belediye Başkan Yardımcısı Jeoloji Mühendisi Haydar Alpat, "Tokat'ta Kentleşme" başlıklı sunumunda Tokat’ın kentleşme sürecini ve karşılaşılan zorlukları ele aldı. Tokat’ın Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde yer alması sebebiyle depreme dayanıklı yapılaşmanın önemine değinen Alpat, şehrin tarihi dokusunu koruyarak yeni imar alanlarının açılması gerektiğini  vurguladı. Alpat, "Tokat’ta üç tane Safranbolu çıkar; fakat bu potansiyeli değerlendirmek için doğru bir imar planlaması şart" dedi. Tokat’ın tarihi dokusunu koruyarak büyümesi gerektiğine dikkat çeken Alpat, özellikle depreme dayanıklı yapılaşmanın gerekliliğini vurguladı. Haydar Alpat, konuşmasında Tokat’ın Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde önemli bir kent olduğunu, Cumhuriyet ile birlikte il statüsüne kavuştuğunu belirtti. Tokat’ta ilk imar çalışmalarının 1930 yılında başladığını ve 1934 yılında ilk kent haritasının çıkarıldığını aktardı. Alpat, şehrin Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde yer aldığına dikkat çekerek, “Selçuklu ve Osmanlı’nın önemli kentlerinden birisi olan Tokat, Cumhuriyet ile birlikte il oldu. Tokat ile ilgili ilk imar çalışmaları 1930 yılında başlamış, ilk kent haritası 1934 yılında çıkartılmış. Tokat Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde yer alıyor. Bu nedenle Tokat’ta sağlam ve düzgün yapılaşma çok önemli.  Eski yapılara baktığımızda köyler dağların dibindedir çünkü ovalarda yerleşmeler yıkılıp hep dağlara kaçmışlardır ama malesef şimdi tekrar ovalara inilmeye başlandı. Doğru yerlere yapılaşmayı düzgün yapmamız lazım, depreme dayanıklı olmalı. Tokat’ın ikinci imar planı 1948 yılında, üçüncü imar planı 1967 yılında, dördüncü imar planı 1985 yılında   yapılıyor. Tokat’a 1999 depreminden sonra ilk defa jeolojik alt yapı hazırlanıyor, beşinci imar planı 2003 yılında onaylanıyor. Şehirde yoğunluk oluşunca tarihi dokuyu boğuyoruz, onun için şehrin açılması gerekiyor. Bu şehri geliştirmek istiyorsak yeni imar sahaları açarak şehrin önünü açmamız lazım. Bu şehir gelişsin büyüsün, tarihi dokunun etrafındaki yapılaşma ihtiyaçları azalsın. Tokat’tan üç tane Safranbolu çıkar. Tarihi dokuyu boğduk. Şehri büyüterek tarihi dokunun etrafını açmamız ve burayı turizm şehri haline getirmemiz gerekli.” Dedi 

Tarım ve Ekonomi: Tokat'ın Markalaşması Gerekiyor

Prof. Dr. Rüstem Cangi, "Tokat, Tarım ve Ekonomi" başlıklı konuşmasında Tokat’ın tarım potansiyelini değerlendirdi. Tokat'ta üretilen tarım ürünlerinin markalaşmasının önemine vurgu yapan Cangi, bu konuda yapılan çalışmalara rağmen hala eksikliklerin olduğunu belirtti. Özellikle Tokat yaprağı ve domates gibi ürünlerde markalaşmanın zorunlu olduğunu belirten Cangi, genç nüfusun tarımdan uzaklaşması nedeniyle köylerin boşalmaması gerektiğine dikkat çekti. Cangi konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Tokat’ta üretilen ürünlerin markalaşması lazım. Tokat’ta birçok ürünü üretiyoruz ama satamıyoruz. Onun için markalaşma önemli. Domates yetiştiriciliğinde eski potansiyelimizi bir miktar kaybettik. 2016 yılında ilk defa Türkiye’de kümelenme modeliyle bir bağ tesisi yaptık. Kümelenme modeli dağınık olamsından ziyade beeli bir noktada üretimin yoğunlaşması.  Tokat’ta Manisa’dan gelen yaprakları biz  Tokat yaprağı diye satarsak yıllar içerisinde biz Tokat yapraklarını satamayacağız. Tokat bağ yaprağını alıp götürüp başka yerde yetiştirip satacaklar. Elimizde Allah’ın verdiği bir nimet var bunlara sahip çıkmamız lazım, bunu da markalaştırmamız lazım. Türkiye’de tarımda en büyük sorunlardan bir tanesi genç nüfusun tarımdan uzaklaşması.  Anadolu’nun mayası köyler, köylerin boşalmaması lazım ve genç nüfusu köyde tutmamız gerek. Kızlar köydeki gençlerle evlenmek istemiyorlar. Kızlarımız evlendiği zaman şehride bulabildikleri bir çok şeyi köyde de bulabilmeliler. Güneydoğudan mevsimlik işçilerimiz  geliyorlar çadırlarda kalıyorlar. İşçilerin rahat konaklayabilecekleri alanlar sağlarsak dalda kirazımız kalmaz, ürünlerimiz kalmaz.”

Tokat'ın Tanıtımı ve İletişim Stratejisi

Gazeteci Fatih Kılıç, "Şehrin Tanıtımı ve İletişim" başlıklı konuşmasında, Tokat’ın tanıtımı için eksiklerin belirlenmesi ve giderilmesi gerektiğini vurguladı. Kılıç, şehrin güzelliklerinin ve potansiyelinin yaygınlaştırılması için güçlü bir tanıtım stratejisi gerektiğini belirterek, “Bu şehrin tanıtımında şehrin güzelliklerini yaymayı amaç edinen eksiklerini gerçekçi manada görüp gidermek üzere hali hazırda profesyonel bir görevli olarak aynı zamanda sorumlu bir yurttaş ve Tokatlı olarak çalışacağıma söz verdiğimi belirtmek isterim. Tokat İstişare Heyeti’nin kurucusu Mehmet Emin Beye ve tüm katılımcılara teşekkürü borç bilirim. Güç birliğiyle, el birliğiyle bu şehir gelecekte çok daha kıymetli bir yere gelebilir. Buna uygun mayamız, insanımız, toprağımız, suyumuz var.  Herşeyimiz varsa azim, samimiyet ve gayret olunca çok daha güzel yerlere geleceğimize inancımda var.” dedi. 

Birlik ve beraberliğin önemi vurgulandı!

Panelin ikinci bölümünde, katılımcıların soruları yanıtlanarak Tokat’ın geleceğine dair görüşler tartışıldı. Eski Devlet Bakanı Reşat Doğru ve Tokat eski belediye başkanlarından Nizamettin Aydın gibi isimlerin de katıldığı panelde, Tokat’ın gelecekte daha güçlü bir şehir haline gelebilmesi için birlik ve beraberliğin önemi vurgulandı. Panel, Tokat’ın sahip olduğu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmek için topyekûn bir seferberliğin gerekliliğiyle sona erdi.

Programın sonunda konuşmacılara plaket takdim edildi

Editör: Elvan Mert